Kılıçdaroğlu nun kayyum sözleri Erdoğan a mı CHP ye mi? AKP nin muhalefetten sorumlu bakanı
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
CHP'nin 13 yıl sonra yönetimini değiştiren Kurultay'ı tartışmalara neden olmaya devam ediyor. Özgür Özel'in eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı zaferini ilan ettiği o kurultay 'mutlak butlan' ve 'kayyum' iddiaları ile CHP'yi 30 Haziran'da görülecek davaya götürüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun tartışmalı Kurultay davası süresindeki açıklamaları tepki çekmeye devam ederken yaptığı son açıklama sert eleştirilere neden oldu.
KILIÇDAROĞLU'NUN 'KAYYUM' SÖZLERİ ERDOĞAN'A MI CHP'YE Mİ?Halk TV yazarı İsmail Saymaz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve CHP Parti Meclisi üyesi Engin Özkoç ile CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinde eski genel başkanın sözlerini aktardı.
Kemal Kılıçdaroğlu o görüşmede, mutlak butlan çıkması halinde kayyum atanacağı açıklamaları üzerine, "Umarım, mutlak butlan çıkmaz ama olursa da partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım?" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun "partimi kayyuma terk edemem" sözlerine yanıtlar peş peşe gelirken o sözlerin hedefinin neresi olduğu tartışılmaya başlandı. Kılıçdaroğlu'na tepkilerin bazıları şu şekilde oldu:
"CHP’NİN BAŞINA GEÇERSE BU KAYYIM ANLAMINA GELİR"İktidarın CHP'nin seçim kazanmasının önünde Kılıçdaroğlu'nu baraj olarak gördüğünü ifade eden Gazeteci Alican Uludağ, 'Kılıçdaroğlu ne yapmalı?' sorusuna şu yanıtı vermişti:
"Bugün 76 yaşında olan Kılıçdaroğlu'nun artık CHP'nin başına geçme beklentisinden vazgeçmesi gerekiyor. Bu hem koltuk hırsı hem de kibir görüntüsü veriyor. Kemal Kılıçdaroğlu'na düşen, temsil ettiği bütün gücünü Özgür Özel'le birleştirip CHP’nin yükselişinde kullanmak, kendisini de eski Genel Başkanlar gibi akil insan pozisyonunda konumlandırmak ve tarihi geçmek. Aksi durum, geçmişte CHP’deki hizip anlayışından başka bir şeyi temsil etmez. Ve hele ki iktidarın isteğiyle kurultay davasında mutlak butlan kararı çıkar ve Kemal Kılıçdaroğlu da CHP’nin başına geçerse bu kayyım anlamına gelir. Bu, CHP’de ciddi bir oy kopuşuna neden olur. Kılıçdaroğlu herhalde böyle tarihe geçmeyi düşünmüyordur."

Doç. Dr. Berk Esen, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin hedefinde CHP'nin değil iktidarın yer aldığını ifade ederek sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Kurultay davasının Kılıçdaroğlu'na yakın isimler tarafından ortaya atılan 'uydurma iddialara' dayandığını söyleyen Esen şunları paylaştı:
"Kılıçdaroğlu bu açıklamayı aslında @herkesicinCHP kamuoyuna değil, iktidara yapıyor. İktidar mahkemesinin mutlak bir karar vermesi durumunda iş birliğine açık olduğunu açıkça ilan ediyor. Zaten bu dava, @kilicdarogluk’a yakın isimlerin içeriden uydurduğu iddialar ve onun söylemleri üzerine inşa edildi. Umarım muhalif seçmenler, 2023 seçimlerinin neden kaybedildiğini ve kimi aday yapmaya çalıştıklarını artık daha net görüyordur. Kılıçdaroğlu kadar muhalefete içeriden zarar veren başka bir siyasetçi yok. Bence artık @kilicdarogluk’a açıklama yapması yönünde çağrı yapmanın bir anlamı kalmadı. Şaibeli olduğunu dile getiremediği bir kurultayı kaybetti, olağanüstü kurultayda aday olmaya cesaret edemedi, ama şimdi iktidarın mahkemesi aracılığıyla o koltuğa yeniden oturmaya çalışıyor. Bu noktada hedef, bu anti-demokratik tutumu açık biçimde teşhir etmek ve parti içindeki alanını daraltmak olmalı."

Kurultay davası sürecinde Kılıçdaroğlu'na yönelik sözleri nedeni ile kendisi ile davalık olan Dr. Emrah Gülsunar, yine sert tepki göstererek "Kayyım sensin zaten utanmaz işbirlikçi. Sen varken kayyım neden atansın sen Erdoğan'ın CHP kayyımısın" paylaşımı yaptı.

Doç. Dr. Can Kakışım'da Kılıçdaroğlu'na sert çıkan isimler arasında yer alırken şu ifadeleri kullandı:
"Bugün 'AKP'nin muhalefetten sorumlu bakanı' olmaya can atan Kılıçdaroğlu CHP'yi 13 yıl yönetti. Kader seçimine Kılıçdaroğlu ve Akşener ikilisinin liderliğinde girdik. Sonra da Erdoğan neden kazanıyor diye soruyorlar. İşte karşısında gerçek bir rakip olunca ilk seçimde kaybetti. Kaybetmeye ayarlı liderlere karşı tabii ki kazanırsınız."

Gazeteci Alp Buğdaycı, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ile başlayan sürece işaret ederek Kılıçdaroğlu'na şunları söyledi:
"Kılıçdaroğlu artık fiilen 19 Mart darbesinin CHP içerisindeki ortağı olduğunu itiraf ediyor. Artık derhal Kılıçdaroğlu ve ekibi amasız ve fakatsız partiden ihraç edilmelidir."

Doç. Dr. Sinan Alper de Kılıçdaroğlu'nu eleştirenler arasında yer alırken "'Kayyum giremesin diye kendimi genel merkeze zincirlerim' demek yerine kayyum olmayı kabul ediyor" dedi. Alper'in o paylaşımı şu şekilde:
"İnsanlar ana akım siyasetten ve siyasetçi profilinden bıktı. Biraz bir değişim sinyali, bir heyecan görünce bile CHP'yi 46 yıl sonra ilk sıraya taşıdı. Kılıçdaroğlu ise hep yaptığı gibi kendisine çizilen sınırlar içinde, "büyükler" siyaset yaparken kumda oynayan bebe olmakta ısrarcı. "Kayyum giremesin diye kendimi genel merkeze zincirlerim" demek yerine kayyum olmayı kabul ediyor. Hadi onu da geçtik, "Yönetimi en kısa sürede Özel'e bırakır, kendi oyumu da ona veririm" bile diyemiyor, "Oturur konuşuruz" diyor. Kılıçdaroğlu ikna değil, rezil edilmesi gereken bir karakter. Madem kendisine dayatılan oyun kurallarını kabul etmeye bu kadar yatkın, o zaman yeni kuralların hatırlatılması gerekiyor. Kaldı ki bu CHP'nin oyunu önemli derecede arttıracak bir kopuş olacaktır."

Kılıçdaroğlu'nun sözleri ile başlayan o tartışma LDP eski Genel Başkanı Cem Toker'in yorumsuz paylaşımını akıllara getirdi.



