Kireç yerine çimento mu?
Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
İstanbul’un simge yapılarında süren restorasyon çalışmaları, malzeme seçimi konusunda yeni bir tartışmayı gündeme taşıdı. Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği, İstanbul'daki bazı restorasyon uygulamalarında doğal kireç yerine çimento içeren ürünler kullanıldığına dair şüphelerin arttığını ve özellikle çimento minerali olan “larnit”in bazı numunelerde tespit edildiğini öne sürdü. Mimari Restorasyon Kültür Varlıklarını Koruma Derneği'nin iddiasına göre, Sultanahmet Cami, Dolmabahçe Sarayı, Topkapı Sarayı ve Yıldız Sarayı gibi önemli yapılarda pahalı olduğu için doğal kireç yerine çimento esaslı enjeksiyon harçlarının tercih edildiği iddia edildi. Bazı firmalardan kaynaklı bu durumun tarihi yapılara fiziksel ve kimyasal olarak zarar verebileceği uyarısı yapılırken, söz konusu yapıların uzun vadede özgün dokularını kaybetme riski taşıdığı da ifade edildi.

Tartışmalara konu olan larnit minerali, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde yapılan analiz sonucu ortaya çıktı. Üniversiteye bağlı KURAM Laboratuvarı’nın 21 Kasım 2024 tarihli analiz raporunda, TEKNOREP 530 adlı enjeksiyon harcı örneğinde yapılan testlerde, çimento içeriğini açıkça gösteren larnit minerali tespit edildiği vurgulandı. Analizde ayrıca portlandit (kalsiyum hidroksit) ve kalsit (kalsiyum karbonat) minerallerine rastlandığı da öne sürülüyor. EDX (enerji dağılımlı X-ışını spektroskopisi) analizinde, üründeki kalsiyum oksit oranının yüzde 79’u aştığı, bunun da doğal kireçten ziyade çimento esaslı bir yapıya işaret ettiği de raporlandı. XRD analiz sonuçları da ürünün çimento karakteri taşıdığını net biçimde ortaya koydu.
YAPILARDA KULLANILDI MI?Uzmanlar ise, restorasyon uygulamalarında doğal kireç bazlı ürünlerin kullanılmasının, tarihi dokunun korunması açısından hayati önem taşıdığına dikkat çekerken, çimento esaslı malzemelerin kısa vadede yüksek dayanım sağlasa da, nem transferini engellediği ve zamanla orijinal yapıya zarar verdiği belirttiler. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Sultanahmet Camii Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Güleç, çimento içeren ürünlerin yapılarda kullanıldığı iddiasına temkinli yaklaşırken; Güleç, "Çimento tespiti tarihi yapılarda değil, yaklaşık bir ay önce ürün analiz aşamasında ortaya çıktı" diyerek analizlerin proje öncesi kontrol sürecinde yapıldığını ifade etti.
“Şirketler ürünlerini üniversite laboratuvarlarına getiriyor. Analizler sonucu uygunsa kullanılıyor. Ancak ürün şantiyeye geldiğinde aynı nitelikte kalıyor mu? İşte bunu belirlemek için uzun analiz sürecine geçiyoruz” diyen Güleç, vakıflarla birlikte çimento şüphesi doğuran ürünler üzerinde ek analizler yaptıklarını, bu süreçte larnit mineralinin tespit edilmesi halinde daha derinlemesine testlere geçileceğini ifade etti.

Mimari Restorasyon Derneği Başkanı Mimar Serhat Şahin ise tartışma yaratan ürünlerin laboratuvar analizinden geçse bile, şantiyede içeriğine müdahale edilebildiğine dikkat çekerken şunları söyledi: "Bazı firmalar laboratuvarda onay alan karışıma daha sonra çimento takviyesi yaparak hem maliyeti düşürüyor hem de tarihi yapılara zarar verebiliyor. Geçmişte bu tür suiistimallerin yaşandığını ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün de bu nedenle bazı ürünleri uzun analiz süreçlerine aldığını biliyoruz. Malzeme tedarik zincirinin her aşamasında sıkı denetim gerekiyor. Ayrıca bağımsız laboratuvarlardan ikinci testlerin yapılması da önemli. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi'nin analiz raporu, doğal kireç etiketiyle satılan ürünlerin gerçekten bu içeriğe sahip olup olmadığını sorgulamak açısından önemli bir uyarı işareti niteliğinde."


