KKTC Cumhurbaşkanı Tatar BM’de konuştu: Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesi görmezden gelinemez

New York’taki BM Genel Merkezi’nde düzenlenen Kıbrıs konulu gayri resmi toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Mart ayında Cenevre’de başlatılan altı girişimde ilerleme kaydetmeye yönelik kararlılıklarını yineledi. Tatar, "New York’a, Mart ayında başlatılan girişimlerde ilerleme sağlamak ve Kıbrıs Türk halkının menfaatine olacak yeni adımlar atmak amacıyla geldik. Yapıcı bir atmosferle katkı sunmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.

Tatar, Cenevre görüşmelerinden sonra Rum tarafının mülkiyet konusundaki baskıcı tutumuna dikkat çekerek bunun güven ortamını tehdit ettiğini belirtti. Açıklamasında adadaki güven ortamına verilen zararı dile getiren Tatar, "Yunan gizli liderliği halkımıza karşı mülkiyetle ilgili suç amaçlı eylemlerini yoğunlaştırmış, halkımızı Güney’e geçerken tutuklanma korkusuyla karşı karşıya bırakmıştır. Rum tarafının mülkiyet baskısı güveni zedeliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tanınmış ‘İhmal Edilen Mülkler Fonu’na rağmen bu eylemler sürmektedir. Bu politikalar, adadaki güven ortamına zarar vermektedir" dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, dört yeni geçiş noktası açılması konusunda mutabakata varılamamasının ardında Rum tarafının "kontrolcü yaklaşımının" yattığını ifade etti. Tatar, "Geçiş noktaları açılmadı çünkü tampon bölge üzerinden tek taraflı kontrol dayatılıyor. Lefkoşa’nın doğusunda trafiği rahatlatacak geçiş noktaları önerdik. Ancak Rum tarafı tüm enerjiyi kendi şebekesine aktarmak ve geçişleri sadece kendi belirlediği yoldan yapmak istiyor. Biz ise her iki halkın da eşit kullanım hakkını esas alan bir modeli savunuyoruz. Bugün sonuç alamadık ama yapıcı tutumumuzu sürdürüyoruz" dedi.

Tatar, Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunun net olduğunu ifade ederek, "Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz teyit edilmedikçe, resmi çözüm müzakerelerine dönmeyeceğiz. Bu, tarihi varlığımızın ve uluslararası anlaşmaların bize tanıdığı en doğal haktır. Müzakerelere ancak eşit statü temelinde dönülebilir. Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesi görmezden gelinemez." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar, izolasyon politikalarına da tepki göstererek, "Bugün 1974’te doğan birinin 51 yaşında torunları var. Ancak hala ambargo, izolasyon, doğrudan uçuş ve ticaret engelleriyle karşı karşıyayız. Bu cezalandırma anlayışı kabul edilemez. Bu politikaların bir çözüm getirmediği ortadadır" dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı, enerji, su, çevre ve ekonomi gibi alanlarda iş birliği yapmaya hazır olduklarını vurgulayarak, "İki tarafın iş birliğiyle birçok alanda ilerleme kaydedebiliriz. Ortak güneş enerjisi santrali girişimi buna bir örnektir. Ancak Rum tarafının kontrol isteği ilerlemeyi engelliyor. Her iki tarafın da eşit fayda sağlayacağı mekanizmalarla bu projeleri hayata geçirmek mümkündür. İki halk için ortak fayda oluşturacak girişimlere açığız" dedi.

Tatar, BM’de uluslararası kamuoyuna net bir mesaj verdiğini de vurguladı. Tatar konuşmasında, "Birleşmiş Milletler zemininde iki devletli çözüm vizyonumuzu anlattık. Kıbrıs Türk halkı, kendi devletine dayalı bir çözüm istemektedir. Bu özgürlük ve bağımsızlık mücadelesidir. Gelecek nesiller için umut dolu bir gelecek ancak bu temelde kurulabilir" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, geçmişte yaşanan adaletsizlikleri de hatırlatarak, "2004’te Annan Planı referandumunda Kıbrıs Türkleri ‘evet’ dedi, Rumlar ise %76 oranında ‘hayır’ dedi. Ancak Rum tarafı Avrupa Birliği’ne alınarak ödüllendirildi, Kıbrıs Türkleri ise yalnızlaştırıldı. Bu tarihi haksızlık hala düzeltilmedi" dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, sürecin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirterek, "Eylül ayında BM Genel Kurulu için tekrar New York’a geleceğim ve girişimlerimiz sürecek. Genel Sekreter ve ekibiyle bu girişimleri ilerletmek üzere görüşmeler yapacağım. Amacımız, halklarımızın yararına somut adımlar atmaktır" ifadelerini kullandı.