Kongre bile isyan ediyor! Trump diplomasisi “takvimli tehdit”
Haber Global sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Donald Trump yönetiminde ABD dış politikası giderek daha fazla tehditler ve kesin tarihlerle şekillenen bir çizgi izliyor. Ukrayna Savaşı’na çözüm arayışı kapsamında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’ye barış masasına oturması için bir haftalık süre tanıyan Trump, bu çağrıya karşılık alamayınca askeri yardımı durdurdu. Aynı süreçte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik yaptırım tehdidinde bulunan Trump, yeni takvimler açıkladı. Ancak Kremlin cephesinden bu tehditlere dair herhangi bir uzlaşma sinyali gelmedi.
ELEŞTİRİLERİN HEDEFİNDETrump’ın dış politikada kullandığı bu “takvimli tehdit” yöntemi ilk kez uygulanmıyor. Daha önce Kuzey Kore ve Venezuela örneklerinde de benzer bir strateji devreye sokulmuş, ancak somut bir sonuç elde edilememişti. Şimdi ise Rusya-Ukrayna Savaşı’nda sahadaki şiddet artarken, Trump benzer bir yöntemle yeniden süre vererek küresel krizlere müdahale etmeye çalışıyor. ABD'de Trump’ın partisi olan Cumhuriyetçilerin ideolojik yayın organı olarak bilinen The National Interest (NI) dergisine göre, Kongre'de “son tarih diplomasisi” olarak alaycı bir biçimde adlandırılan bu yaklaşımın terk edilmesi yönündeki baskılar giderek artıyor. Cumhuriyetçi çevrelerde bile Trump’ın bu yönteminin hem diplomatik etkisizliğine hem de uluslararası güvenilirlik kaybına yol açtığı yönünde ciddi eleştiriler yükseliyor.

Şubat ayında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi Beyaz Saray’a davet eden Donald Trump, düzenlediği sert basın toplantısında Zelenski’yi “barışa hazır olmamakla” suçladı. Hemen ardından ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımı dondurdu ve Kiev’e masaya dönmesi için bir haftalık süre tanıdı. 18 Mart’ta yapılan telefon görüşmesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, enerji altyapılarını hedef almama sözü vermekle yetinerek Trump’ın ateşkes teklifini geri çevirdi. Gelişme üzerine Ukrayna da Kırım'dan vazgeçmeyeceğini açıkladı ve “bir haftalık süre” sonuç sağlamadı.
RUSYA KARŞILIK VERMİYORKremlin’in yoğunlaştırdığı füze ve SİHA saldırıları sonrası Donald Trump, 14 Temmuz’da Putin’e bu kez 50 günlük bir takvim verdi. Trump barış görüşmeleri başlamazsa ağır ABD tarifelerinin yürürlüğe gireceğini açıklamasına karşın Rus tarafı herhangi bir somut adım atmadı. Trump "takvimi" kısaltarak bu kez görüşmeler için 10-12 günlük bir süre verdiğini açıkladı ancak bu sürenin geçmesine çok az bir zaman kaldı. Kremlin'den yapılan açıklamada “tehdit niteliğinde bu açıklamalar Rusya'nın egemenliğine aykırıdır” denilerek süreye uyulmayacağı açıkça ima edildi.
ABD Başkanı Trump daha önce Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un nükleer füze denemeleri karşısında 2017’de açıkça “ateş ve öfke görecekler” diyerek savaş tehdidiyle takvim dayatmıştı. Bu takvim sonuç vermeyince Trump bu kez de 2019 Ağustos ayında düzenlenen Singapur Zirvesi öncesinde Kuzey Kore’ye nükleer silahsızlanma için yeni bir süre tanıdı ancak Pyongyang iki takvime de uymadı. Trump, Çin’in adil ticaret anlaşması imzalaması için 90 günlük süre de verdi. Anlaşmaya varılamayınca ABD, Nisan ayında Çin'e yüzde 145 ek gümrük tarifesi uygulama kararı aldı. Çin de ABD'ye yüzde 125 gümrük tarifesi ile cevap verdi. Küresel ticareti alt üst edecek ekonomik savaşı durdurmak için taraflar 10-11 Mayıs tarihleri arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde buluşarak 90 gün boyunca tarifeleri düşürme kararı aldılar. Görüşmeler Londra'da da sürerken iki ülkenin ortak bir yol bulması için müzakereler halen devam ediyor.

Trump, Mayıs 2018'de NATO'nun Avrupalı üyelerine İran ile daha sert bir nükleer anlaşma yapılmazsa mevcut İran Nükleer Anlaşması'ndan (JCPOA) çekileceğini açıkladı. Washington, 8 Mayıs'ta tanıdığı sürenin dolmasıyla birlikte anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi. Donald Trump, Ocak 2019 tarihinde de Venezuela'yı tehdit etti ve “haftalar içinde Devlet Başkanlığı için geçiş başlamazsa" ambargo uygulayacağını açıkladı. Takvimli tehdit işe yaramadı ve Nicolas Maduro ülkenin Devlet Başkanı olarak görevini sürdürdü. ABD süre dolunca ülkenin petrol sektörüne ağır yaptırımlar getirdi.
Kaynak: Web Özel


