Konkordato da büyük artış, en riskli sektörler inşaat ve tesktil
Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Türk ekonomisi son yıllarda yaşanan yapısal sorunlar, enflasyonist baskılar ve küresel dalgalanmalar nedeniyle zorlu bir dönemden geçiyor. Dalgalı süreç, şirketlerin finansal durumunu olumsuz etkilerken bireysel borçluluk oranları da Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Yapılan analizler ve piyasalardan yansıyan güncel veriler, Türkiye’deki şirketlerin içinde bulunduğu finansal sıkışıklığı açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Son sekiz aylık süreçte öne çıkan en büyük sıkıntıların başında ise konkordato başvurularındaki artış geliyor. Uzmanlar, bu artışın enflasyonla etkin mücadele, kur istikrarı ve maliye politikalarının yeniden ele alınması gerektiğine işaret ettiğini vurguluyor.

Şirketlerin iflas etmeden borçlarını yeniden yapılandırabilmek için başvurduğu hukuki bir süreç olan konkordato, aynı zamanda ekonomide yaşanan likidite ve ödeme güçlüğünün en önemli göstergelerinden biri kabul ediliyor. Son 7 yıllık veriler bu tabloyu somutlaştırıyor. Türkiye genelinde 2018 yılında bin 551 olan konkordato başvuru sayısı, 2024’te 3 bin 497’ye yükselirken, 2025 yılına ait veriler ise yalnızca 8 aylık dönemi kapsamasına rağmen, başvuru sayısının şimdiden 3 bin 834’e ulaştığını gösteriyor.
TEKSTİL İLK SIRADAKonkordato başvurularının sektörel dağılımı da Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinin aynı zamanda en kırılgan yapılar olduğunu ortaya koyuyor. İnşaat sektörü 480 başvuru ile ilk sırada yer alırken, yüksek maliyet artışları, talep daralması ve proje finansmanındaki zorluklar sektörü risk havuzuna dönüştürüyor. Tekstil sektörü 316 başvuru ile ikinci sırada bulunurken, küresel rekabet, düşük maliyetli ülkelerle mücadele ile ham madde fiyatlarındaki dalgalanmalar bu alanda baskıyı artırıyor. Metal ürün imalatı 113, gıda sektörü 105 ve mobilya sektörü 97 başvuru ile öne çıkan diğer alanlar arasında yer alıyor.
Coğrafi dağılıma bakıldığında ise Türkiye’nin sanayi ve ticaret hacminin yoğunlaştığı iller dikkat çekiyor. İstanbul, bin 230 başvuru ile açık ara ilk sırada yer alırken, Ankara 543 ve İzmir 219 başvuru ile sıralanıyor. Sanayi üretiminin merkezlerinden Kocaeli 212, Bursa 175 ve Tekirdağ 135 başvuru ile dördüncü, beşinci ve altıncı sırayı oluşturuyor. Turizmin başkenti Antalya ise 119 başvuru ile yedinci sırada bulunuyor.
BORÇ YÜKÜ ARTYORAnalistler, konkordato başvurularındaki artışın şirketlerin nefes alabilmesi için maliyet enflasyonunun önüne geçilmesi gerektiğini ve inşaat ile tekstil gibi stratejik sektörler için özel destek paketleri ile yapısal reformların hayata geçirilmesinin kritik olduğunu belirtiyor. Finans Uzmanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu’nun derlediği veriler ve bireysel borç istatistikleri de Türkiye ekonomisinin hem üretim hem de tüketim tarafında ciddi bir sıkışma yaşadığını gözler önüne seriyor.

Şirket bilançolarındaki bozulmanın toplumun geneline yansıdığını ve tüketici güveninde ciddi bir düşüşe yol açtığını vurgulayan Kamuoyu Araştırmacısı Volkan Tebrizcik, bireysel kredi borçları son bir yılda yüzde 47 oranında artarak 4 trilyon 959 milyar TL’ye yükseldiğine dikkat çekerken, "Bu rakamlar, çalışan nüfusun büyük bölümünün borç yükü altında olduğunu gösteriyor. Hal böyle olunca, piyasa ve şirketlerin işleyişi olumsuz etkileniyor. Şirketlerin konkordato başvuruları ile vatandaşların artan borçluluğu birbirini besleyen kısır bir döngüye işaret ediyor" diyor.
Kaynak: Web Özel


