SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Denizli haberleri: Arı sokması sonucu fenalaşan yaşlı adam kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti Denizli Haberleri

DMM: Özgür Özel in ifadeleri, yargı mensuplarının bağımsızlığına yönelik kabul edilemez bir saldırıdır

Özgür Özel, ağzını bozdu! Yine tehditler savurdu

Milaslı muhtarlardan maden düzenlemesine destek açıklaması

İran da kalan uçaklar geri getiriliyor İş Yaşam Haberleri

Son dakika haberi... Erdoğan tarih verip duyurdu: Bir başka olacak!

Ateşkesin etkisi hızlı oldu: Hürmüz Boğazı’nda trafik arttı, petrol taşıma maliyeti sert düştü Sözcü Gazetesi

Tunceli de bir ayda 207 firmada bin 15 ürün denetlendi Tunceli Haberleri

MasterChef Al Beni Yukarı tiramisu tarifi! Danilo Şef in Al Beni Yukarı tiramisu tarifi Son Dakika Haberleri

Tiyatronun günü 5 Temmuz Sözcü Gazetesi

Enflasyon düşerse hangi varlık kazandırır? Borsa, altın ve piyasalar için kırılma noktası!

Son dakika Naci Görür den Bursa depremi için çok kritik açıklama

Dördüncü kattan düşen ısı yalıtım ustası hayatını kaybetti

KÜÇÜKÇEKMECE İCRA DAİRESİ

Beşiktaş ın istediği yıldız sakat a gelebilir: Son 7 yılı olay

Markette kadın kasiyerine yumruklu saldırı kamerada

Zonguldak’ta 18 yavru domuz görüldü: O anlar sürücünün kamerasına yansıdı

Bakan Güler: Dost Japonya nın etkin ve barışçıl rolünü takdirle takip ediyoruz

Onuachu, Trabzonspor için geldi! İşte ilk sözleri...

Burhanettin Bulut tan zam tepkisi: Faturayı yine vatandaşa kestiler

Konya Ereğli’den İstanbul’a: Yayamın Hikayesi Agos

Konya Ereğli’den İstanbul’a: Yayamın Hikayesi Agos

SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

1940’lı yıllarda Ereğli’de bir Ermeni kilisesi bulunmadığı için, yayamın babası Artin, vaftiz için Kayseri’den bir papaz getirmiş. O dönem vaftiz edilmemiş ne kadar çocuk varsa, bir günlüğüne yayamların evinde toplanmış, kepenkler kapatılmış, sessizlik içinde, kimse duymadan hep birlikte vaftiz edilmişler. Yayam da bu şekilde, 7 yaşında vaftiz olmuş. Konya Ereğli’de Cumhuriyet döneminde ne bir Ermeni kilisesi ne de bir Ermeni okulu varmış. Bu nedenle Ermenice öğrenememiş. Her sohbetimizde, bu eksikliğin onda bıraktığı hüznü derinden hissederdim.

DENÇA DEĞİRMENCİ

Parrhesia Kolektif olarak gerçekleştirdiğimiz “Kov Kovi” buluşmalarımızda bir süredir iki kuşak öncesinin kadınlarını konuşuyoruz. Her buluşmada, her sohbette, birbirinden farklı ama bir o kadar da benzer hikâyeler dinliyoruz birbirimizden. Kimi zaman tatlı bir öğüde, kimi zaman savaşla ya da göçle kesişmiş bir hayata uzanıyor bu anlatılar. Ben büyürken çok şanslıydım; iki yayamla da (anneanne, babaanne) bol bol vakit geçirme fırsatım oldu. Bu nedenle “Kov Kovi” (Yan yana) buluşmaları, onların bana anlattığı hikâyeleri yeniden düşünmemi, daha derinlemesine anlamamı sağladı.

Bugün ise sizlerle, yayam Pakra’nın bana kimi zaman yemek yedirirken, kimi zaman uyuturken, kimi zaman da sadece beni oyalamak için bir masal gibi anlattığı, Konya Ereğli’den İstanbul’a uzanan hayat hikâyesini paylaşmak istiyorum.

Yayam, 1940’lı yıllarda Konya Ereğli’de, beş çocuklu Ermeni bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Ermeni nüfusunun diğer birçok Anadolu şehrine kıyasla daha az olduğu bir bölge olan Ereğli’de yaşamanın onlar için ne kadar huzurlu olduğundan bahsederdi hep. Tüm Ermeni geleneklerini yaşattıklarını, bayramları coşkuyla kutladıklarını söylerdi. Paskalya bayramlarında soğan kabuklarıyla yumurta boyadıklarını, Htum (arife) gecelerinde ise denize kıyısı olmayan bir şehirde yaşamalarına rağmen mutlaka balık yediklerini anlatırdı.

Ancak beni en çok etkileyen anılarından biri vaftizle ilgili olandı. 1940’lı yıllarda Ereğli’de bir Ermeni kilisesi bulunmadığı için, yayamın babası Artin, vaftiz için Kayseri’den bir papaz getirmiş. O dönem vaftiz edilmemiş ne kadar çocuk varsa, bir günlüğüne yayamların evinde toplanmış, kepenkler kapatılmış, sessizlik içinde, kimse duymadan hep birlikte vaftiz edilmişler. Yayam da bu şekilde, 7 yaşında vaftiz olmuş.

Konya Ereğli’de Cumhuriyet döneminde ne bir Ermeni kilisesi ne de bir Ermeni okulu varmış. Bu nedenle Ermenice öğrenememiş. Her sohbetimizde, bu eksikliğin onda bıraktığı hüznü derinden hissederdim.

Ancak babasının zamanında durum daha farklıymış. Civar mahallelerde iki Ermeni okulu ve bir kilise bulunuyormuş. Babası bu okullardan birinde bir dönem eğitim görmüş; yayamın bana gösterdiği eski fotoğrafların arkasında, babasının Ermeni harfleriyle yazdığı Türkçe notlar olurdu.Yayam, kendi anadilini öğrenememiş olmanın burukluğunu hep içinde taşırdı. Bu yüzden benim bir Ermeni okuluna gitmemi, Ermenice konuşmamı her zaman sevgi ve gururla izlerdi.

Yayam daha çok küçük yaşlardan itibaren okumayı çok istermiş. “Ben İstanbul’da doğsaydım, cerrah olurdum” derdi hep. Onu yakından tanıyan biri olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, gerçekten de olurdu. Ne yazık ki tüm isteğine rağmen yalnızca ilkokulu bitirebilmişti. O dönemde İstanbul dışında yaşayanlar için hem Ermeni hem de kız çocuğu olmak, ortaokula devam etmeyi neredeyse imkânsız hâle getiriyormuş. Ailenin tek erkek çocuğu olan abisi bile ortaokula başladığında zorluklar yaşamış, sonunda okulu yarıda bırakmak zorunda kalmış.

Yayam, bu imkânsızlıkları birebir yaşamış biri olarak, benim eğitimime her zaman büyük önem verdi. Eğitime verdiği değer ve azmi, bana aktardığı en kıymetli miraslardan biri oldu. Hayatı boyunca bana hiçbir ev işi öğretmedi; tek istediği derslerime odaklanmamdı. Bugün, ders çalışırken ne zaman bunalsam yayamı hatırlar, bana verdiği öğütleri anımsar ve sahip olduğum imkânlara derin bir minnet duyarım.

Yayamın Ereğli’deki hikâyesi, 17 yaşında dedemle evlenip İstanbul’a gelmesiyle son bulmuş. O zamanlar, Ermeni aileler kız çocuklarını korumak için onları genç yaşta Ermeni biriyle evlendirirlermiş. Yayam da bu şekilde evlenmiş ve ilk kez İstanbul’a, kendi düğünü için gelmiş.

Hayatında ilk kez bir kiliseyi gelinliğiyle görmüş. O ihtişam karşısında öylesine büyülenmiş ki, yıllar sonra bile her anlattığında gözlerinde aynı hayranlık parıldardı. Ancak ne kadar etkilenmiş olsa da, "Anadolu’dan gelmiş, görmemiş gibi bakıyor" demesinler diye düğün boyunca başını yerden kaldırmamış. Yayamın bana anlattığı sayısız hikâye arasında belki de beni en çok etkileyen, işte bu anısıdır.

Evlendikten sonra yayamın en büyük hayallerinden biri, kendi yaşayamadığı şeyleri yaşatabileceği bir kız çocuğuna sahip olmakmış. Fakat önce iki erkek çocuğu olmuş, sonra iki erkek torunu… En sonunda ise ben doğmuşum. Belki de bu yüzden, benim her başarım, her adımım onun için bambaşka bir anlam taşırdı. Birlikte geçirdiğimiz 17 yıl boyunca o benim büyümemi izleyerek mutlu oldu; ben ise onun hikâyelerini dinleyerek güç buldum. Onu mutlu ettikçe kendim de mutlu oldum. Bugün, ölümünün dördüncü yıl dönümüne yaklaşırken, onun hikâyesini sizlerle paylaşabilmiş olmak kalbimde tarifsiz bir sevinç ve derin bir huzur bırakıyor.

En son güncellemeleri ve haberleri takip etmek için SonTurkHaber.com'ı izlemeye devam edin, biz durumu takip ediyor ve en güncel bilgileri sunuyoruz.
seeGörüntülenme:104
embedKaynak:https://www.agos.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 23 Mayıs 2025 10:05 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Denizli haberleri: Arı sokması sonucu fenalaşan yaşlı adam kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti Denizli Haberleri

02 Temmuz 2025 08:27see253

DMM: Özgür Özel in ifadeleri, yargı mensuplarının bağımsızlığına yönelik kabul edilemez bir saldırıdır

03 Temmuz 2025 00:21see170

Özgür Özel, ağzını bozdu! Yine tehditler savurdu

02 Temmuz 2025 01:14see167

Milaslı muhtarlardan maden düzenlemesine destek açıklaması

02 Temmuz 2025 13:53see166

İran da kalan uçaklar geri getiriliyor İş Yaşam Haberleri

02 Temmuz 2025 14:20see165

Son dakika haberi... Erdoğan tarih verip duyurdu: Bir başka olacak!

02 Temmuz 2025 18:17see161

Ateşkesin etkisi hızlı oldu: Hürmüz Boğazı’nda trafik arttı, petrol taşıma maliyeti sert düştü Sözcü Gazetesi

02 Temmuz 2025 12:00see160

Tunceli de bir ayda 207 firmada bin 15 ürün denetlendi Tunceli Haberleri

02 Temmuz 2025 13:07see157

MasterChef Al Beni Yukarı tiramisu tarifi! Danilo Şef in Al Beni Yukarı tiramisu tarifi Son Dakika Haberleri

02 Temmuz 2025 03:04see156

Tiyatronun günü 5 Temmuz Sözcü Gazetesi

02 Temmuz 2025 05:39see154

Enflasyon düşerse hangi varlık kazandırır? Borsa, altın ve piyasalar için kırılma noktası!

02 Temmuz 2025 11:35see154

Son dakika Naci Görür den Bursa depremi için çok kritik açıklama

02 Temmuz 2025 14:53see152

Dördüncü kattan düşen ısı yalıtım ustası hayatını kaybetti

02 Temmuz 2025 00:18see152

KÜÇÜKÇEKMECE İCRA DAİRESİ

02 Temmuz 2025 00:08see151

Beşiktaş ın istediği yıldız sakat a gelebilir: Son 7 yılı olay

02 Temmuz 2025 11:52see146

Markette kadın kasiyerine yumruklu saldırı kamerada

02 Temmuz 2025 11:09see138

Zonguldak’ta 18 yavru domuz görüldü: O anlar sürücünün kamerasına yansıdı

03 Temmuz 2025 00:10see136

Bakan Güler: Dost Japonya nın etkin ve barışçıl rolünü takdirle takip ediyoruz

03 Temmuz 2025 00:20see135

Onuachu, Trabzonspor için geldi! İşte ilk sözleri...

03 Temmuz 2025 00:01see135

Burhanettin Bulut tan zam tepkisi: Faturayı yine vatandaşa kestiler

02 Temmuz 2025 00:02see133
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları