Köprülerin satılması da vatandaşa yük: Uzmanı hesapladı
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Bloomberg, İstanbul Boğazı'nda 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri ile en az dokuz otoyolun işletme haklarının satılacağını iddia etti. İddia günlerdir medyada konuşulsa da iktidardan doğrulayan ve yalanlayan bir açıklama gelmedi.
Peki, Boğaz köprüleri özelleştirilirse ne olur? Devlet Planlama Teşkilatı eski uzmanı Prof. Dr. Uğur Emek, DW Türkçe'ye iddia edile özelleştirmenin sonuçlarını değerlendirdi.
Prof. Dr. Emek, özleştirme ile yapılmak istenenin günü kurtarmak amaçlı olduğunu belirtirken vatandaşın cebine daha yüksek ücretler ve bütçeye milyarlarca liralık yük olarak dönebileceğini yönünde konuştu.
Emek, Yavuz Sultan Selim, Osmangazi, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Avrasya Tüneli örneklerini hatırlatarak, özel işletmelerin yaptığı projelerde ücret farklarının ve garanti ödemelerinin zaten Hazine’den karşılandığını hatırlatıyor.
Yaptı işletti 4.5 milyar dolardan vazgeçemedi: Kuzey Marmara Otoyolu ile 4 yıl daha...
Bu farkın yıllık maliyetinin yaklaşık 55 milyar TL olduğunu belirten Emek, kesin rakamların kamuoyuna açıklanmadığını vurguluyor:
“Kaç aracın geçtiğini, ne kadarının garantiye kaldığını bilmiyoruz. Devlet sadece seçilmiş günlerde trafik açıklıyor. Yıllık toplamları paylaşmıyor.”
Emek, Avrasya Tüneli için 2023’te 1,8 milyar TL ödenek ayrıldığını hatırlatıyor. Osmangazi ve Çanakkale köprülerinde de garanti ödemeleri nedeniyle bütçeden milyarlarca lira çıktığını ekliyor.
ERDOĞAN DAHA ÖNCE FİYATI DÜŞÜK BULUP VAZGEÇMİŞTİEmek, Boğaz köprüleri için daha önce de benzer girişimler yapıldığını hatırlatıyor:
1980’lerde köprü gelirlerine dayalı gelir ortaklığı senedi çıkarıldı. 2012’de ise köprü ve otoyolların 25 yıllığına 5,7 milyar dolara devri gündeme geldi ancak dönemin Başbakanı Erdoğan fiyatı düşük bularak satışı iptal etti.
Emek, bütçe açığını kısa süreli kapatmak için yapılan bir hamle olarak değerlendirdiği bu iddiayı kurdaki dalgalanmalar nedeniyle satış yaptığı firmaya ödeme garantisi vermek zorunda kalarak daha büyük açığa neden olacağını vurguluyor.
Emek, bu tür özelleştirmeleri "senet kırdırmaya" benzetiyor:
"Gelecekte elde edilecek gelir bugünden satılıyor. Elektrik dağıtımında, termik santrallerde de aynı yöntem izlendi. Paraya ihtiyaç olduğu için bu adımlar atılıyor."
DENETİM EKSİKLİĞİNE YOL AÇABİLİREmek, özelleştirmelerin yalnızca fiyat artışıyla değil denetim zafiyetiyle de sorun yarattığını hatırlatıyor.
Elektrik dağıtım şirketlerinin yatırım yapmadığını ve buna rağmen denetlenmediklerini, Sayıştay raporlarının da bunu ortaya koyduğunu belirtiyor. İzmir’de yağmurlu bir günde iki vatandaşın elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdiğini anımsatan Emek, "O yatırımlar yapılmadığı için bu ölümler yaşandı" diyor.
Kar yağışında uzun süre kapanan Kuzey Marmara Otoyolu örneğini hatırlatan Emek, "Otoyollar cezasızlık üzerine bina edilir. Ulaşım üzerine bina edilir. Biz 4 gidiş 4 geliş yaptık, insanlar 6 saat yolda kalsın diye yapmadık. Bunun bir yaptırımının olması, denetiminin olması lazım" diyor.
"POLİTİK VE STRATEJİK BİR HATA OLUR"Ayrıca köprülerin özelleştirilmesini stratejik bir risk olarak değerlendiren Emek şunları belirtiyor:
“15 Temmuz ismini verdiğiniz köprüyü darbeciler kapatmaya çalıştı. Kriz anında ulaşımın özel sektörün elinde olması ciddi bir güvenlik riski yaratır.”
Osmanlı döneminde demiryollarının yabancılara imtiyazla verildiğini, Atatürk’ün ise savaş riskini görerek bu hatları millileştirdiğini hatırlatan Emek, “Stratejik ulaştırma altyapısı mutlaka devletin yönetiminde olmalı” uyarısını yapıyor.


