Korku tünelinde Türkiye!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Lunaparka gitmişsiniz. Ama hiç istemediğiniz bir yerde, korku tünelindesiniz. Kayıkla ilerlerken bir bakıyorsunuz bir iskelet üstünüze üstünüze uçarak geliyor. Az ilerde kesik bir baş kahkahalar atıyor.
Türkiye’nin gündemi tam olarak böyle:
* Sahte diploma skandalı patlayınca öğrendik ki iktidar bir yıldır biliyormuş. Bize söylemediği gibi, yüzlerce -belki binlerce- kişinin başkalarının hakkını çiğneyerek iş sahibi olmasını, yaya yürüyecek ehliyete sahip değilken ehliyet alıp yollara çıkmasını seyretmiş.
* İktidar bir süre kamuoyunun tepkisini bekledikten sonra çareyi “skandalı hafife almakta” buldu. Oysa, genel olarak muhalif olmadığını bildiğimiz Prof. Emre Alkin “gördüğüm en vahim şey, yaşananlar korkunç” yorumuyla durumu özetledi.
* Özgür Özel dün Tuzla mitinginde açıkladı: FETÖ borsasından sonra şimdi de İBB borsası kurulmuş. Varsa uygun miktarda doların temizleniyormuşsun.
* Dolar demişken, fiyat etiketleri öyle bir çıtada ki, artık normal ya da üç harfli marketler değil pazarlar el yakıyor. Sokak röportajlarında karşılaştığımız sade vatandaş da hala dolarla TL... Dolayısıyla pahalılık arasında alaka kuramadığı için “benim dolarla ne işim olur” deyip gidiyor!
* İsrail bugün Gazze’nin ve elbette bölgenin kaderine karar verecek. Netanyahu Gazze’nin toptan işgalini öneriyor. Genelkurmay başkanı itiraz ediyor. Dünya seyrediyor!
* Kadına şiddet konusunda söylenecek söz kalmadı. Vahşi bir “KADIN KIRIMI” yaşanıyor. Diyanet de ateşe körükle gider gibi kadınların etek boyu ile uğraşıyor..
*. *. *
Bir madde daha bar yazılması gereken.. Üstelik çok önemli. Ben de zaten önemi nedeniyle ayrı bir bölüm açtım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şehit ailelerine ve gazilere hitaben bir mektup yazdı. Duygu tonu yüksek mektupta alıntı yapılabilecek tek bir cümle var:
“Şundan emin olmanızı hassaten rica ve istirham ediyorum. Bu sürecin hiçbir noktasında pazarlığa, müzakereye, tavize, gizli ve sinsi girişimlere yer verilmemiştir, bundan sonra da verilmeyecektir.”
Ne tesadüf!! Tam da bugün Milli Savunma Bakanlığı’nda gazetecilere brifing verildi, soruları yanıtladı. Uzun uzadıya yazmayacağım. Toplantının nedeni belli ki “terörle hala mücadele ediyoruz” demekti.
Bunca tesadüfe inanırsanız.. Dün de Öcalan’ın İmralı’daki son toplantısının notları ODATV’de yayınlandı.
DEM kaynakları, yalanlamadı. Ancak deşifre edilirken metne manipülatif unsurlar eklendiğini, belli yerlerin kasıtlı olarak tahrif edildiğini söyledi.
Daha sonra ODATV’de konuyu yayına hazırlayan kişiyle konuştum. DEM içinden teyit aldığını söyledi.
Bu başlıklar bir araya gelmeseydi yazmayacaktım aslında. Ama mektup, brifing vs derken bilinmesi gerektiğini düşündüm.
Peki bilmeniz gereken ne söylüyordu Öcalan?
Çok uzun bir metin. Ve bir bölümünü verirken bütünü kaçırma riski var. Ancak aklımda kalanı söyleyeyim: “Eğer istediğimizi alamazsak bunun sonu savaştır. Bizi bu sefer de oyalamaya, kandırmaya kalkmasınlar. Türkiye Gazze’ye döner.”
Öcalan “başka alternatifler de var” der gibi, son günlerde Kandil’in yol geçen hanına döndüğünü anlatıyor.
Çeşitli ülkelerden, hatta uluslararası kurumlardan heyetler gelip “neden Rojava ile birlikte hareket etmiyorsunuz da silah bırakıyorsunuz” diye soruyormuş.
Bu kritik süreçten nasıl çıkılır, bilmiyorum.
Umarım ilk süreç gibi, kaçan oyları geri getirmek için bombalarla berhava edilemez.
Zira farkındayız; AKP seçmeni kaygılı. Duygusal mektubun nedeni de bu!
Ama yine farkındayız ki, mektupta kesin bir dille yalanlanan müzakere, taviz olmadan bu kadar ağır bir sorun çözülemez.
Benimki tavsiye değil elbette. Ancak, merak!
Korku tünelinde karşımıza acaba daha neler çıkacak!!


