Korkutan şap karantinası, salgının nedeni kaçakçılık mı?
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Türkiye'de 60 yıl sonra görülen SAT-1 şap salgını endişe yarattı. Hastalık ilk olarak geçtiğimiz Mayıs ayında Iğdır Başaklı köyündeki bazı hayvanlarda tespit edilirken, kısa sürede Sivas, Çorum, Kastamonu, Çankırı, Van, Sinop, Konya, Manisa, Düzce ve Afyonkarahisar başta olmak üzere birçok kentte saptandı. 1965 yılından bu yana ilk kez görülen SAT-1 vakası nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından 81 ilde tüm hayvan pazarlarının kapatılmasına karar verildi. Öte yandan Türkiye'de benzer bir durum 2023'de yaşanmış, SAT-2 serotipinin neden olduğu büyük salgında ilk vaka 3 Mart 2023’te yine Iğdır’da tespit edilmiş ve ardından tüm hayvan pazarları kapatılırken, hayvan hareketleri de tamamen durdurulmuştu.

Ortaya çıkan son durumu haberglobal.com.tr'ye yorumlayan İstanbul Veteriner Hekimleri Odası Genel Sekreteri Murat Aslan, ülke genelinde korkuya yol açan salgına ilişkin şu bilgileri verdi: “Önemli olan, salgın öncesi gerekli adımları atmaktır. SAT-1 suşu olağanüstü hızlı yayılan bir hastalık. Virüs yem, rüzgar, taşıyıcı araçlar ve temasla da kolaylıkla yayılabiliyor. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda görülen şap hastalığı neyse ki, insanlara bulaşmıyor. Üreticilerimizin çok dikkatli olmaları gerekiyor. Şap hastalığı hayvancılığa ciddi zararlar veren bir tehdit. Hasta hayvanlar yem yiyemez, su içemez hale gelirken, ciddi ağrılar yaşar. Bu nedenle et ve sütte kayıplar artar."
AŞILAMANIN ÖNEMİ"Halihazırda devlet kadrolarındaki veteriner hekimler tüm işlerini bıraksalar bile sahadaki aşılama ihtiyacını karşılamaları mümkün değil. Bu nedenle sahada aktif olan, her bölgeye hızlıca ulaşabilen serbest veteriner hekimlerle işbirliği kurulması gerekiyor. Bir seferberlik halinde aşılama çalışmaları yürütülürse salgın kontrol altına alınabilir. Türkiye’de geliştirilen şap aşısı mevcut olsa da, mevcut stokların ülke çapındaki ihtiyacı karşılayıp karşılamadığı net değil. Eğer elimizdeki aşı stokları yeterliyse hiç vakit kaybetmeden hızlıca aşılama yapılmalı. Fakat yeterli değilse hemen yurtdışından aşı tedariki sağlanmalı.
“Sınır kontrolleri yeterince sıkı değilse, ithal edilen hayvanlarla veya ürünlerle yeni virüs tipleri ülkeye girebiliyor. Bu da mevcut aşıların etkisini azaltabiliyor. Bu nedenle sınır kontrolleri çok daha dikkatli yapılmalı. Ölüm oranı düşük olsa bile hastalığın neden olduğu ekonomik zarar çok daha yüksek."
NEDENİ KAÇAKÇILIK MI?Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç ise şap hastalığına karşı sürdürülebilir, sürekli ve yaygın bir kontrol politikasına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerken, "Eğer hayvan hareketlerini kısıtlamazsak, maalesef bu hastalığın önünü alamayız. Hastalık ilk olarak Hakkari’de ortaya çıktı ancak sadece 15 gün içinde 30 ilde görüldü. Sınır illerinden yapılan kaçak hayvan geçişleri nedeniyle daha önce Türkiye’de hiç karşılaşmadığımız, çok ağır seyreden yeni bir şap hastalığı türü yayılmaya başladı" dedi.
HAYVANLAR ZAYIFLIYORŞap hastalığının 6, 7 farklı türü olduğunu sözlerine ekleyen Tunç, şu açıklamalarda bulundu: "Hastalığın insanlara bulaşma riski yok. Hastalanan hayvanlarda kilo ve kondisyon kaybı gibi ciddi zararlar meydana geliyor. Buradan tüm üreticilere sesleniyorum: Lütfen veteriner hekim arkadaşlara aşılama konusunda kolaylık gösterin. Bu süreçte et fiyatlarında bir artış beklemiyoruz. Ancak kimse 'Benim hayvanıma bir şey olmaz' demesin."

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı ise Kurban Bayramı’nda yaşanan hareketlilik sonrası 81 ilde uygulamaya konan karantina kararının doğru olduğunu belirtti. "Eğer hayvan sevkiyatı serbest bırakılsaydı, hastalık hızla diğer bölgelere taşınabilirdi" diyen Yardımcı; "Ülkemizde yerli şap aşıları mevcut. Mevcut gidişata göre karantinanın Temmuz ayı içerisinde kaldırılması bekleniyor. Mezbahalarda kesimler aksamadan sürüyor. Ancak iller arası hayvan sevkiyatı durduruldu" bilgisini paylaştı.
Kaynak: Web Özel


