Küçük ama vahşi... Suya girmek istemeyeceğiniz türden Sözcü Gazetesi

Museums Victoria Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Erich Fitzgerald, türün oldukça nadir bir keşif olduğunu ve şu ana kadar bilinen diğer balinalardan büyük ölçüde farklılaştığını belirtti. 

Yaklaşık bir yunus boyutunda olan bu erken dönem balinası, modern balinaların filtre beslenme sistemine sahip olmasıyla tezat oluşturacak şekilde, yırtıcı özellikler taşıyordu.

'SUYA GİRMEK İSTEMEYECEĞİNİZ TÜRDEN'

Janjucetus’un kafatası oldukça sağlam yapılıydı ve adeta “aşırı mühendislik ürünü” gibi görünüyordu. Kısa bir buruna, derin yerleşimli ve kesici dişlere sahipti. 

Dr. Fitzgerald, “Gerçekten haşin bir balina, suya girmek istemeyeceğiniz türden” diyerek türün doğasına dikkat çekti.

Araştırmanın ortak yazarlarından Ruairidh Duncan ise, “Büyük gözlere ve keskin dişlerle dolu bir ağza sahip minik bir balinadan söz ediyoruz. Bu, köpek balığına benzer bir balina, küçük ve sevimli görünse de kesinlikle zararsız değil.” dedi. 

Zoological Journal of the Linnean Society’de yayımlanan araştırmaya göre, keşfedilen fosil parçaları arasında kısmi kafatası, kulak kemiği ve sekiz diş yer alıyor. 

2 METRE BOYUNDA, 25 MİLYON YIL ÖNCE YAŞADI

Bilim insanları, dişlerin az yıpranmış olması ve kemik birleşimlerinin henüz tam oturmamış olmasından bu bireyin henüz tam yetişkin olmadığını anladı. Bu örnek, yaklaşık 2–2,2 metre uzunluğundaydı, yani neredeyse bir plaj havlusu kadar.

Janjucetus dullardi, Oligosen döneminde (yaklaşık 30 ila 23 milyon yıl önce) yaşadı. Bu dönem, dinozorların yok oluşunun ardından okyanuslardaki yaşamın çeşitlenmeye başladığı bir çağdı. 

Dr. Fitzgerald, o dönemde Avustralya'nın güneyinde deniz sıcaklıklarının günümüz Coffs Harbour kıyılarındaki gibi subtropikal olduğunu söyledi.

OLAĞANÜSTÜ BİR BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK MEVCUTTU

O dönemin okyanuslarında dev penguenlerden köpekbalıklarına, ilk yunus türlerinden başka ilkel balinalara kadar olağanüstü bir biyolojik çeşitlilik mevcuttu. Janjucetus, balina evriminde filtre beslenmeye geçiş sürecini anlamak için önemli bir halka olarak görülüyor.

Fosil, Victoria sahilinde yürüyüş yapan yerel bir okul müdürü olan Ross Dullard tarafından bulundu. Fosilin değerini fark eden Dullard, keşfi müzeye bağışladı ve bilimsel çalışmalara katkı sağladı. Yeni türe onun onuruna "dullardi" adı verildi.