Küller Arasında Kısır Döngü, Türkiye, Mega Yangın Çağına Hazır mı?
Haber Global sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İklim krizi, Türkiye’nin yangın rejimini değiştiriyor. Şiddetli ve ani yön değiştiren
rüzgarlar, artan sıcaklıklar ve uzun kurak dönemler bir araya geldiğinde, yıllardır
uyguladığımız agresif söndürme stratejileri yetersiz kalıyor. Yangın sonrası
yapılan hızlı restorasyon ise yakıt yükü birikmesine yol açıyor ve orman
ekosistemine zarar veriyor. Sadece yangın söndürme ekipmanlarına yatırım
yapmak ve yanan alanları hızla restore etmeye odaklanmak, iklim krizi karşısında
dirençli bir orman ekosistemi yaratmaya uygun değil. Uzmanlara göre mega
yangınlar dönemindeki önceliğimiz, yangınlara yakıt olan bitki örtüsünü yönetmek
ve yangın sezonu başlamadan kapsamlı önlemler almak olmalı. Türkiye’nin dört
bir yanını, yıl boyunca etkisi altına alabilecek yangınlarla mücadelede başarı,
ancak bütüncül yangın yönetimiyle mümkün olabilir.

Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan ve bütüncül yangın
yönetimi üzerine çalışan Doç. Dr. Okan Ürker, geçmişten gelen hatalı ormancılık
politikalarıyla iklim krizinin el ele verdiği bir döneme girdiğimizi söylüyor. Son beş
yılda yaşanan yangınların, ‘‘mevcut yangın rejiminin değiştiğini’’ açıkça ortaya
koyduğunu belirten Ürker, bu yeni gerçeklikle mücadele ederken eski yöntemleri
kullanmanın hem etkisiz hem de tehlikeli olabileceğini vurguluyor.
‘‘Bizim tartışmamız gereken asıl mesele, elimizde ne kadar helikopterin veya
uçağın bulunduğu değil,’’ diyen Ürker’e göre, asıl odak yakıt yükü yönetimi
olmalı: ‘‘Yangın yönetimi bütçemiz tamamen agresif söndürmeye ve yangın sonrasında aktif restorasyona ayrılıyor. Fakat bunlar, iklim krizi karşısında dirençli
bir orman ekosistemi oluşturmaya yarayacak çözümler değil. Aksine krizi daha
da derinleştiren, kısır döngüyü daha da artıran ve günün sonunda ayırdığımız
bütçenin boşa gitmesine neden olan bir yaklaşım.’’
Ürker’e göre yangınlara karşı dayanıklı bir toplum inşa etmenin yolu, dikkatimizi
yangın sezonu öncesine kaydırmaktan geçiyor: ‘‘Toplumun enerjisinin, yangın
sezonu öncesinde yapılması gereken yakıt yükü yönetimine ve kontrolüne
aktarılması gerekiyor. Her an yangına hazır bir toplum inşa edebilmek için yangın
sezonunda boşa gidecek enerjiyi yangın sezonu öncesine kanalize etmeliyiz.’’
Çankırı Karatekin Üniversitesi Çevre Sağlığı Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Okan Ürker’in değerlendirmelerinin devamında şunları söyledi:
İklim krizi nedeniyle mega yangınlar sürecine girdik Yaklaşık bir aydır, iklim krizinin bir sonucu olan ciddi bir yangın kriziyle, şiddetli ve çok sayıda yangınlarla, karşı karşıyayız. Bu gördüğümüz, Türkiye’nin alışkın olduğu bir tablo değil. Mevcut yangın rejimimizin değiştiğine işaret ediyor. Bizim alıştığımız normal değil, ama yeni bir normali sembolize ediyor.
Bunu beş yıl önce, beş farklı şehirde yaşadığımız, yaklaşık 250 bin hektarlık
orman alanını etkileyen mega yangınlarla test etmeye başlamıştık. Beş yıldır da
bu mega yangın sürecinin içerisine girmeye başladık.
Kaynak: Web Özel


