Lautaro Martinez in çıldırmasına neden olan Hakan Çalhanoğlu fotoğrafları

Hakan Çalhanoğlu, Kulüpler Dünya Kupası’nda Inter formasıyla bir dakika bile oynamadı. Zaten sakat olarka geldiği turnuvada antrenmanda bir kez daha sakatlandı. İtalyan kulübünden yapılan açıklamada “Yapılan testler sağ bacağındaki soleus kasında bir gerilme olduğunu ortaya koydu” denildi.

Ancak olay bununla sınırlı kalmadı, çünkü Milli futbolcu, sakatlığı nedeniyle kamptan ayrıldıktan sonra Türkiye’ye gelip ailesiyle tatile başladı. Inter, Fluminense ile oynayacağı son 16 turu maçı için hazırlanırken, eşi Sinem plajdan bir dizi fotoğraf ve video paylaştı. Fotoğraflarda Çalhanoğlu’nun çocuklarıyla birlikte Bodrum'da güneşin, havuzun ve denizin keyfini çıkardığı görüldü. 

O sırada Inter ise Fluminense'ye 2-0 yenilerek turnuvaya veda etti. Maç bitiminde de Lautaro basına yaptığı açıklamada üstü kapalı bir biçimde Hakan Çalhanoğlu'nun hedef aldı ve "En üst düzeyde şampiyonluklar için savaşmak istiyorum. Inter'de kalmak isteyen varsa çok iyi, beraber mücadele edelim. Takımda kalmak istemeyen varsa hemen ayrılabilir. Burada olmak isteyen oyunculara ihtiyacımız var. Önemli bir takımın formasını giyiyoruz. En üst düzeyde konsantrasyona ihtiyacımız var eğer bu yoksa lütfen takımdan gidin" ifadelerini kullandı.

Arjantinli futbolcunun Hakan Çalhanoğlu'nun tatil fotoğraflarını gördüğü ve çok sinirlendiği iddia edildi. 

Lautaro'nun açıklamalarından ardından Inter Başkanı Beppe Marotta “Bir oyuncu artık burada olmak istemediğinde gitmesi doğrudur. Şu ana kadar kimse bu isteğini dile getirmedi. Hakan ile konuşacağız ve konuyu en iyi şekilde çözeceğiz" dedi.

Marotta, “Transfer dönemi bugün başlıyor, net tutumlar sergilemeliyiz. Şu anda Hakan bize bir şey söylemedi ama onu, diğerleri gibi dinlemeye hazırız. Bir oyuncu ayrılma isteğini gösterdiğinde, kapı sonuna kadar açıktır. Önümüzdeki hafta Hakan Çalhanoğlu ile açıkça konuşacağız." diyerek sözlerini tamamladı.

Hakan Çalhanoğlu'dan cevap gecikmedi: "Şampiyonlar Ligi finalinde yaşadığım sakatlıktan sonra, yine de takımla birlikte Amerika’ya gitmeye karar verdik. Orada olmak, oynayamasam da takımı desteklemek, benim için çok önemliydi. Maalesef, ABD’deki bir antrenmanda tamamen farklı bir bölgede yeni bir sakatlık yaşadım. Teşhis: kas yırtığı.

Bu sakatlık, turnuva boyunca sahada olmamı imkansız hale getirdi. Orada olmamamın başka bir nedeni yok. Arka planda başka hiçbir şey yok. Dün kaybettik ve bu canımı yaktı.

Sadece bir futbolcu olarak değil, gerçekten takımıma değer veren biri olarak üzüldüm. Şu an sakat olsam da, maçtan hemen sonra birkaç takım arkadaşımı aradım, moral vermek için. Çünkü gerçekten önemseyince bunu yapmam gerekiyordu. Beni asıl şaşırtan ise sonrasında söylenen sözler oldu. Ağır sözlerdi. Bölücüydü, birleştirici değil. Kariyerim boyunca asla bahane aramadım. Hep sorumluluk aldım. Ağrıyla da oynadım. Zor anlarda hep ön saflarda oldum. Lafla değil, icraatla konuştum.

Her görüşe saygı duyarım - özellikle bir takım arkadaşımın ya da başkanımın görüşüne. Ama saygı tek taraflı değildir. Sahada da saha dışında da her zaman saygı gösterdim. Ve inanıyorum ki futbolda da hayatta da gerçek güç, özellikle duygular yoğunken saygı göstermektir. Bu kulübe asla ihanet etmedim. Inter’de mutsuz olduğumu hiç söylemedim. Geçmişte teklifler geldi - çok cazip teklifler.

Ama kaldım. Çünkü bu formanın benim için ne ifade ettiğini biliyorum. Ve yaptıklarımla da bunu net biçimde gösterdiğime inanıyorum. Ülkemin kaptanlık bandını takma onuruna eriştim. Ve öğrendim ki liderlik, en kolay anlarda parmakla suçlamak değil, takımının yanında durmaktır. Bu oyunu seviyorum. Bu kulübü seviyorum. Ve her gün uğruna savaştığım bu renkleri seviyorum. Gelecek ne getirir göreceğiz. Ama tarih, her zaman dimdik duranları hatırlar. En çok ses çıkaranları değil" ifadelerini kullandı.