Lezzeti hepimizi kandırıyor ama adeta zehir yuvası Sözcü Gazetesi

Sağlıklı bir yaşamın temeli doğru ve dengeli beslenmeden geçiyor fakat günümüzün hızlı yaşam temposu, pratik ürünlere yönelimi artırmış durumda. Bu tercihlerden biri olan hazır çorbalar, zahmetsiz ve hızlı bir çözüm gibi görünse de, içerikleriyle adeta sağlığı tehdit eden gizli bir tehlike taşıyor. Özellikle son yıllarda artan paketli gıda tüketimiyle birlikte, hazır çorbalar sofralara daha sık konuk olmaya başladı. Ancak uzmanlara göre bu ürünlerin besin değeri, evde hazırlanan taze çorbalarla kıyaslandığında oldukça zayıf kalıyor. Pratikliğin bedeli ise katkı maddeleri, yüksek tuz oranı ve bağışıklık sistemi üzerinde yarattığı olumsuz etkilerle ödeniyor.

TUZ ORANI SINIRIN ÇOK ÜZERİNDE

Hazır çorbaların en büyük risklerinden biri, içerdikleri yüksek sodyum miktarı. Tek bir porsiyonda 300 ila 400 miligram arasında değişen sodyum oranı, günlük alınması gereken tuz miktarının büyük bir kısmını tek başına karşılıyor. Bu durum, uzun vadede hipertansiyon, damar sertliği ve kalp hastalıkları riskini artırıyor.

Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin verilerine göre, aşırı sodyum tüketimi damar esnekliğini bozarak kalp krizi gibi ciddi sonuçlara yol açabiliyor.

LEZZET TUZAĞI

Hazır çorbaların bir diğer dikkat çekici bileşeni ise, “Çin tuzu” olarak da bilinen monosodyum glutamat (MSG). Bu madde, ürünlerin daha lezzetli olmasını sağlarken aynı zamanda bağımlılık etkisi yaratabiliyor. Özellikle tansiyon hastalarında kan basıncını yükseltebilen MSG, uzmanlara göre uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATIYOR, VÜCUDU YORUYOR

Yüksek tuz ve katkı maddeleri içeren hazır çorbalar, vücutta kronik inflamasyonu tetikleyerek bağışıklık sistemini baskılayabiliyor. Uzmanlar, bu tür ürünlerin sık tüketiminin bağışıklık direncini düşürdüğünü ve özellikle mevsim geçişlerinde hastalıklara karşı savunmasız bırakabileceğini belirtiyor. Oysa ev yapımı çorbalar, sıvı dengesini desteklerken aynı zamanda kişisel tuz oranı kontrolü ve katkısız içerikleriyle çok daha sağlıklı bir seçenek sunuyor.

ÇORBANIN ÖMRÜ KADAR SAĞLIĞIN DA ÖNEMLİ

Evde yapılan çorbaların saklama koşulları da sağlık açısından büyük önem taşıyor. Sebze çorbaları buzdolabında 2-3 gün dayanabilirken, etli, tavuklu veya yoğurtlu çorbaların ise aynı gün içinde tüketilmesi tavsiye ediliyor. Aksi halde, çorbanın içinde bakteri üremesi riski ortaya çıkabiliyor.