Lozan’ı yok saymak

Terör örgütü PKK, silahlı mücadeleyi bırakma ve fesih kararını yazılı bir açıklamaya duyurdu.

Üstenci bir dille kaleme alınmış açıklama baştan aşağıya sorunlu.

Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silahlı mücadeleyi kazanmış, taleplerini Ankara’ya dayatan bir üslupla kaleme alınmış.

Atatürk’ü, Lozan Antlaşması’nı, 1924 Anayasası’nı yok sayan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi istekleri doğrultusunda yeniden kurulacağını ilân eden, üst perdeden bir açıklama.

“Zafer” kazandığı edasıyla kaleme alınan açıklamanın Lozan ve 1924 Anayasası’yla ilgili bölümüne bakalım:

"Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı.”

Bu ifade Atatürk”ü, Lozan Antlaşması’nı, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu yok sayan bir ifadedir.

Örgüt, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni yok saydıktan sonra yeni bir Türkiye’nin nasıl kurulacağını da kendine göre açıklıyor.

Atatürk’ü ve Lozan Antlaşması’nı reddederek, “iki milletli, iki dilli, iki yönetimli, fiilen bir federasyon”la Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniden kurulmasını öneriyor.

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni tarihe gönderiyor.

Lozan Antlaşması, Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomatik bir başarıyla emperyalist ülkeleri kabul ettirilmesidir.

“Lozan Antlaşması” nedir sorusuna Atatürk’ün yanıtını anımsayalım:

“Bu antlaşma Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir.”

Atatürk’ün böyle tanımladığı Lozan Antlaşması’nı terör örgütü PKK yok sayıyor.

Bununla da yetinmiyor Türkiye Cumhuriyeti’nin “üniter bir ulus devlet” olarak tanımlayan 1924 Anayasası’nı da yok sayıyor.

Bununla da yetinmiyor Türkiye’yi soykırım yapmakla suçluyor.

İki tarihi belgeyi de çöpe atıp yeni bir Türkiye Devleti’nin nasıl kurulacağını ilân ediyor!

Şu ifadelerle Lozan’ı değil, Atatürk’ün yırtıp tarihin çöplüğüne attığı Sevr Antlaşması’nın esas alınmasını dayatıyor:

“Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasasının öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi. Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen Kürt isyanları, 1000 yıllık tarihi Kürt-Türk ilişki diyalektiği ve 52 yıllık Önderlik mücadelesi Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.”

“Lozan Antlaşması’nın ve 1924 Anayasası’nın öncesini referans almak” emperyalist devletlerin dayattığı Sevr Antlaşması’nı esas almaktır.

Atatürk, Sevr Antlaşması’nı yırtıp atmış Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış, laik, üniter, ulus devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş ve Lozan’da emperyalist devletlere kabul ettirmiştir.

Bugün bu gerçeği yok bayarak “iki uluslu, iki dilli federal” bir Türkiye kurmayı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve milletine kabul ettirmek mümkün değildir.

Yapılacak bir referandum bu gerçeği ortaya koyacaktır.

Atatürk’ü, Kurtuluş Savaşı’nı, Lozan Antlaşması’nı yok sayarak yeni bir Türkiye kurmayı devlete ve halka dayatmak sonuç vermez.