Maduro: ABD, 1200 füzeyi Venezuela ya çevirdi, kan banyosu istiyorlar

Maduro, “Venezuela, kıtamızda şimdiye dek görülmüş en büyük tehditle karşı karşıya,” dedi.

“Venezuela, son yüz yılın en büyük tehdidiyle karşı karşıya. ABD hükümeti en yüksek baskıyı uygulamak istedi, bu kez askeri biçimde. Biz de bu askeri baskıya karşı, en üst düzeyde savunma hazırlığı ilan ettik,” diyen Maduro, ülkesine karşı bir “komplo” kurulduğunu savundu. Bunun “en büyük hata” olduğunu, yapılan baskının ise “abartılı, ahlaksız, tuhaf ve vahşi” nitelikte bulunduğunu dile getirdi.

Maduro, ABD’nin bu askeri varlığı uyuşturucu kaçakçılığına karşı mücadele gerekçesiyle açıkladığını, ancak bunun “tamamen absürt bir anlatı” olduğunu söyledi. Venezuela’nın uyuşturucuya karşı verdiği mücadelede “rekor” kırdığını, bu bahanenin gerçekle ilgisinin bulunmadığını vurguladı.

Maduro, ülkesinin ABD ile iki iletişim hattı bulunduğunu belirtti: Bunlardan biri ABD’nin Venezuela için oluşturduğu “Dış Ofis”in geçici işlerinden sorumlu John McNamara ile, diğeri ise ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Richard Grenell ile yürütülüyordu. Ancak Maduro’ya göre bu kanallar şu an “bozulmuş” ve “hasar görmüş” durumda.

Buna rağmen Venezuela’nın, ABD tarafından sınır dışı edilenler dahil olmak üzere, göçmenlerini geri almaya devam edeceğini belirtti.

Maduro ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’yu hedef aldı. Rubio’nun “Venezuelalıların kanını dökmek istediğini” öne süren Maduro, onu “savaş lordu” olarak niteledi.

“Sayın Başkan Donald Trump, dikkatli olmalısınız. Marco Rubio ellerinizi Venezuela’nın, Güney Amerika’nın, Karayipler’in kanıyla kirletmek istiyor. Sizi bir kan banyosuna sürüklemek istiyor,” diyen Maduro, Rubio’nun Venezuela’da siyasi değişimi askeri tehditlerle zorlamaya çalıştığını iddia etti.