Marjinal organ nakilleri için perfüzyon cihazı

AÜ Tıp Fakültesi organ nakli sorumlu cerrahı Prof. Dr. İsmail Demiryılmaz, Organ Nakli Merkezi'nin, kurulduğu 1982 yılından itibaren böbrek nakilleri ile nakil işlemlerine başladığını söyledi. 1997 yılından itibaren de canlı ve kadavra vericilerden karaciğer nakillerinin başarıyla yapıldığını aktaran Prof. Dr. Demiryılmaz, "O zamandan günümüze 846 karaciğer nakli yapıldı. Bu yıl ilk 6 ayda 20 karaciğer nakli gerçekleştirdik. Tabii hem karaciğer hem de böbrek nakli ve diğer solid organ, kompozit doku nakilleri ile birlikte merkezin yürüyor olması tüm nakillerimize domino etkisi yapıyor. Hem organ nakli hazırlığı sürecinde hem de hazırlıktan sonraki hastaların bakımı sürecinde merkezimizin büyük birikiminin olması ve diğer kliniklerin de bu işle beraber ciddi tecrübelerinin olması, bize artı avantaj kazandırıyor. Bunun verdiği etkiyle beraber nakillerimiz hem öncesi hem sonrası bakımlar olarak devam ediyor" dedi.

ORGAN PERFÜZYON CİHAZLARI UYGULAMAYA GEÇİYOR

Ülkemizde kadaverik nakillerin azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. İsmail Demiryılmaz, “Ayrıca çıkan kadavra organların ileri yaş grubunda olmasından dolayı ülkemizde ömrün uzaması ile beraber ileri yaş olması, kabul edilebilen organların sınırlarını zorlamakta. Özellikle karaciğer için kullanılma ihtimalini azaltmakta. Bu sebeple hem üniversitemizin hem de bakanlığımızın desteğiyle organ perfüzyon cihazlarını proje olarak gerçekleştirdik. Yakında bunu uygulamaya sokacağız" diye konuştu.

MARJİNAL ORGANLARI KULLANMA ŞANSINI ARTIRACAK

Marjinal denilen ileri yaş grubunda veya organın kullanması güç olacak hastaları bu cihazlarda değerlendireceklerini açıklayan Prof. Dr. Demiryılmaz, “Bu şekilde kullanılabilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Kullanma şansını değerlendirmek için geliştirilmiş cihazlar var. Bugün Avrupa, Amerika ve gelişmiş ülkelerde artık bunu kullanıyorlar. Biz de bu yönde aldığımız proje ve desteklerle bunu hayata geçireceğiz kısa zaman içerisinde. Böylece hasta marjinal organları kullanma şansını artıracak. Özellikle karaciğer için. Hem de hastaya takılmadan bu organı değerlendirmiş olacağız çalışıp çalışmadığını. Hem hasta uzun yatış problemlerini hem de daha iyi performans alma işlemlerinde çok ciddi katkıları olacak. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bu önemli bir şey. Biz bu işi sırtladık. İnşallah bunu da yakın zamanda gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.

KADAVRADAN BAĞIŞ İÇİN ÇAĞRI

AÜ Tıp Fakültesi organ nakli sorumlu cerrahı Prof. Dr. Abdullah Kısaoğlu ise Akdeniz Üniversitesi'nde 1982'den bu yana 6 binin üzerinde böbrek nakli yapıldığını belirterek, “Bunların çoğunluğu canlı verici. Kadavra verici organ nakli yüzde 20-25'lik kısmını teşkil ediyor. Diğer kısmı canlıdan yapılıyor. Türkiye'de organ bağışı oranı Avrupa ve Amerika'ya göre daha düşük. Bu da bekleme listesi dediğimiz böbrek yetmezliğine girmiş nakil adayı olan hasta bekleme listesinde uzun süre kalıyor. Bu da bekleme listesindeki hastaların nakle ulaşamaması gibi sonuçları doğuruyor. Bunu engellemek için tabii ki canlı vericili nakil buna alternatif olarak ortaya çıkmış durumda. Kadavradan organ bağışı oranının ülkemizde artmasını temenni ediyoruz, çok istiyoruz. O şekilde daha güzel sonuçlara ulaşacağımıza inanıyoruz" dedi.

ERİŞKİNDEN ÇOCUĞA BÖBREK NAKLİ

Akdeniz Üniversitesi'nde organ nakli ekibinin çok güçlü olduğunu dile getiren Prof. Dr. Abdullah Kısaoğlu, “43 senedir ameliyat öncesi hazırlık olsun, ameliyat süreci olsun, ameliyat sonrası takip, kısa dönem, uzun dönem takiplerde başarı oranımız çok yüksek. Bunları artırmaya yönelik tüm çabayı sarf ediyoruz. Ayrıca kurumumuzda böbrek naklinin her türlü şeklini yapabiliyoruz. Bu nedir? Yani kadavradan, canlıdan bağış olur veya küçük çocuktan kombine veya dual nakil dediğimiz şekilde olur. Yani iki böbreğin tek alıcıya takılması veya erişkin böbreğinin çocuk alıcıya nakledilmesi gibi. Burada şunun altını çizmek istiyorum. 10-12 kilonun altındaki çocuk alıcılara erişkin böbreğinin naklinde sıkıntılar doğuyor. 10-12 kilonun altına çok mecbur ve acil kalınmadığı sürece nakil önerilmiyor. Kurumumuzda 7-8 kiloya kadar olan çocuklara erişkinden yani annesi veya bir yakınından canlı vericili böbrek nakli yapabiliyoruz ve sonuçlarımız çok çok iyi" diye konuştu.

Şu an gelinen noktada Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi olarak rakamların çok iyi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kısaoğlu, “Avrupa'da olsun, Türkiye'de olsun kamu hastaneleri arasında 1 numara olmayı sürdürüyoruz. Özellikle şu mesajı vermek istiyorum; Kadavradan organ bağışının artmasına yönelik yakınları ölen, beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin organlarının bağışlanmasını öneririm. Bu bekleme listesindeki hastalara önemli bir noktada şifa olacaktır" ifadelerini kullandı.