Marmara için yeni tehlike kapıda!
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Son gözlemler Marmara Denizi'nde yüzeyden 20 ile 30 metre arasında yaygın müsilaj bulunduğunu ortaya koyarken, Doç. Dr. Dalyan, Ege Denizi'nin kuzey kesiminde yer alan Saros Körfezi'nde müsilaj olup olmadığını araştırmak üzere dalış gerçekleştirdi.
Dalyan, Saros Körfezi'nde su altında bu yıl marttan beri ciddi müsilaj sorunu olduğunu belirterek, "Marmara'daki müsilaj sorunu, Saros Körfezi gibi denizlerimizin incisi sayılan bir yerin ciddi müsilaj sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Şu anda da neredeyse körfezin tamamı müsilajla kaplı durumda." dedi.
Müsilajın akıntı yönünde bölgeye geldiğini kaydeden Dalyan, Karadeniz'den gelen suyun İstanbul Boğazı'nın yüzeyinden Marmara'ya girdiğini ve Çanakkale Boğazı'ndan çıktığını, bu suyun bir kısmının Edremit Körfezi'ne doğru, bir kısmının ise Gökçeada'nın güneyini dolanarak Saros'a girdiğini anlattı.
Körfezde 4-5 metrelerde müsilajın renginin koyulaşarak dibe çöktüğünü, 25-30 metrelere kadar su kolonundaki müsilajın devam ettiğini bildiren Dalyan, bölgede bulunan deniz çayırlarının neredeyse tamamının müsilajla kaplı olduğunu aktardı.
Dalyan, 2021'deki müsilaj olayında, mayısta müsilajın nispeten azaldığını ancak haziranda yeniden yoğunlaştığını hatırlatarak, "Aynı senaryoda devam edecek olursa, müsilajın haziran itibarıyla tekrar bölgeyi vuracağını, eylül ayına kadar devam edip büyük zarar vereceğini söyleyebiliriz. Umarım aynı senaryo tekrarlanmaz. Öngörümüz, eylüle kadar bu sorunun devam edeceği yönünde." diye konuştu.
Bölgenin bugünkü hali ile 2021 yılındaki müsilaj dönemini kıyaslayan Dalyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müsilaj, 2021'de Saros'un güneydoğu tarafından giren akıntıyla birlikte Kömür Limanı, Güneyli'ye kadar çıkmıştı. Kuzey ve kuzeybatı kısmını vurmamıştı ve çok daha rahat atlatmıştı o kıyılar. Şimdi İbrice, Erikli, Yayla, Mecidiye tarafını da vurdu ve maalesef orada da durum ciddi. Körfezin güneyinde 2021 yılında yaptığımız bir çalışmada, 5 ile 27 metre arasında neredeyse her şey ölmüştü. Akıntıya kapalı yerlerde canlılık devam ediyordu. Müsilaj, bunun haricindeki her şeyi öldürmüştü."
Dalyan, bölgedeki deniz çayırları, gorgon mercanları, koralijen habitatların ciddi tehlike altında olduğunu ve her çabanın önem taşıdığını vurguladı.
Saros Körfezi'ni, deniz çayırları için çok önemli bir bölge olarak nitelendiren Dalyan, "Deniz çayırları, 2012-2013'te yaptığımız çalışmada 35 metre derinliğe kadar dağılım göstermekteydi. Geçen sene DenizTemiz Derneği-TURMEPA , Garanti BBVA Bankası ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle yapılan projenin dalışlarında, insan baskısı nedeniyle 17-20 metrelere kadar çekildiğini gördük." dedi.
Deniz çayırlarının fotosentez yaptığına değinen Dalyan, şunları kaydetti:
"Yoğun salgı, deniz çayırı yapraklarının yüzeyini kaplayarak ışığı ve yaprağın fotosentez yapmasını engelliyor. Yaprakta yanık lekeleri gibi kahverengi lekeler oluşmaya başlıyor, zamanla o bütün yaprağı kaplıyor, o yaprağın yok olmasına sebep oluyor ve bitkinin bütün yaprakları yok olduğunda da artık bitki yok oluyor.


