Masada ateşkes planı, sahada derin kuşku Dış Haberler
SonTurkHaber.com, Haberturk kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Hamas, İsrail’in “silahsızlanma” talebini reddedip kalıcı ateşkes için işgalin tamamen son bulmasını, İsrail’in çekilmesini ve uluslararası garantiler verilmesini şart koşarken, masada esir takası ve güvence mekanizmaları konusundaki anlaşmazlıklar çözülemedi; bu sırada Gazze’de 66 bini aşkın Filistinli hayatını kaybederken, diplomasi hâlâ yıkımın gölgesinde ilerliyor.
Hamas, İsrail’in “silahsızlanma” talebini reddedip kalıcı ateşkes için işgalin tamamen son bulmasını, İsrail’in çekilmesini ve uluslararası garantiler verilmesini şart koşarken, masada esir takası ve güvence mekanizmaları konusundaki anlaşmazlıklar çözülemedi; bu sırada Gazze’de 66 bini aşkın Filistinli hayatını kaybederken, diplomasi hâlâ yıkımın gölgesinde ilerliyor.
Şarm eş-Şeyh’te umut ve kuşku: Gazze’de kan durmadan barış konuşuluyorGazze’deki savaşın sonlandırılması ve kalıcı bir ateşkes zemini oluşturulması amacıyla Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde başlayan müzakerelerin ilk günü, diplomatik umutlarla birlikte büyük belirsizlikleri de ortaya koydu.
Mısır, ABD, Katar, Hamas ve İsrail heyetlerinin katılımıyla başlayan dolaylı görüşmelerin merkezinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın planı çerçevesinde bir “ön anlaşma” hazırlanması yer aldı. Görüşmeler, ateşkesin teknik çerçevesi, esir takası ve İsrail’in kademeli çekilme planı gibi kritik konuları kapsıyor. Ancak, sahada akan kan ve tarafların karşılıklı güvensizliği masadaki ilerlemeyi zorlaştırıyor.
Hamas’ın koşulları net: İşgal bitmeden silah susmaz
Mısırlı diplomatik kaynaklarının aktardığına göre Hamas, ateşkese yönelik bazı maddelere “ilkeli onay” verse de, İsrail’in “silahsızlanma” talebini reddetti. Hareket, kalıcı bir ateşkes için dört temel şart sundu:
1. İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi,
2. Savaşın resmi olarak sona erdirilmesi,
3. Uluslararası ve Arap garantörlüğünde uzun vadeli ateşkesin sağlanması,
4. Bağımsız Filistin devletinin tanınması.
Hamas’a yakın bir kaynak, Habertürk’e sürece dair hareketin duruşunu şu sözlerle özetledi:
“Biz yönetmek için değil, özgürleşmek için direndik. İşgal sona ermeden silahlarımız susmayacak.”
Esir takası ve güvence krizleri masayı kilitlediDiplomatik kaynaklara göre, taraflar arasındaki en büyük anlaşmazlık “genel garantiler” meselesi oldu. Hamas, müzakerelerde varılacak tüm kararların uygulanmasına dair uluslararası bir teminat talep ederken, İsrail bu garantiyi sınırlı tutmak istiyor.Ayrıca, İsrailli esirlerin ve Gazze’de tutulan naaşların serbest bırakılması konusundaki prosedür de hâlâ çözülememiş durumda. Kahire ve Doha arabuluculuk yaparken, ABD’nin gözetimindeki planın teknik ayrıntıları üzerinde çalışılıyor.
ABD ve İsrail arasında “güvenlik” oyunu
Trump yönetiminin yeniden sunduğu “barış planı” çerçevesinde İsrail, Gazze’nin kuzeyinde ve sınır bölgelerinde “geçici güvenlik varlığı” sürdürmek istiyor. Bu teklif Hamas tarafından reddedildi. Hareket, “geçici güvenlik varlığı” ifadesinin yeni bir işgal biçimi olduğunu vurguluyor.
Mısır ve Katar üzerinden ABD’ye iletilen Hamas mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Gazze’yi yönetmek için değil, özgürlüğü savunmak için savaştık. Yönetimi bırakmaya hazırız, ama işgali değil.”Hamas, uzun vadeli bir ateşkes karşılığında “silahlarını tamamen teslim etmeyeceğini” ancak bu silahların kullanımına ilişkin kısıtlamaları kabul edebileceğini bildirdi.
Mısır’ın gözetiminde yoğun diplomasi trafiğiMısır Genel İstihbarat Başkanı Hasan Reşad’ın doğrudan gözetiminde yürütülen müzakereler, merkezi bir operasyon odasından yönetiliyor. Her oturum sonrası hazırlanan raporlar, Reşad’a sunuluyor ve teknik anlaşmazlıkların çözümü için arabulucular devreye giriyor.Kahire yönetimi, teknik düzeyde mutabakat sağlanmadan siyasi imzaya gidilmeyeceğini vurguluyor. Hafta sonuna kadar bir ön anlaşma sağlanması, ardından liderler düzeyinde nihai imzanın atılması bekleniyor.
Gazze’de insanlık dramı devam ederken diplomasi kırılganSavaşın iki yılı geride bırakırken, Gazze’deki yıkım her geçen gün derinleşiyor. BM verilerine göre 66.000’den fazla Filistinli yaşamını yitirdi; şehir harabeye döndü, hastaneler çöktü, su ve gıda erişimi neredeyse imkânsız hale geldi.Bu tablo karşısında İsrail’in “güvenlik” gerekçesiyle sürdüğü saldırılar uluslararası hukuka meydan okurken, Şarm eş-Şeyh’teki diplomasi girişimi, insanlığın vicdanıyla siyasi hesapların çarpıştığı bir sınav alanına dönüştü.
Masada umut, sokakta ölüm sessizliğiİlk gün, tarafların “teknik ilerleme” vurgusuna rağmen, sahadaki gerçek değişmedi. Gazze hâlâ bombalanıyor, çocuklar hâlâ enkaz altından çıkarılıyor.
Eğer bu süreç gerçekten “barış” getirecekse, önce 66.000 Filistinlinin adı anılmalı, sonra imzalar atılmalıdır. Çünkü barış, ölülerin sessizliğinde değil, adaletin sesinde filizlenir.
Gazze’den sert tepki: “Kızılhaç’ın çekilmesi insanlığa ihanettir”Gazze Hükümet Medya Ofisi, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin Gazze’deki faaliyetlerini geçici olarak askıya alma kararına sert tepki gösterdi. Açıklamada, bu kararın tehlikeli, insanlık dışı ve uluslararası hukuka açıkça aykırı olduğu vurgulandı. Ofis, “Bu adım, savaş, katliam, abluka ve açlıkla boğuşan yüz binlerce sivilin yaşamını doğrudan tehlikeye atmaktadır” ifadelerini kullandı ve kararın derhal geri çekilmesini talep etti.
Açıklamada ayrıca, Kızılhaç’ın uluslararası insancıl hukuk ve Cenevre Sözleşmeleri kapsamında korunan bir kurum olduğu hatırlatılarak, kuruluşun görevinin çatışma bölgelerinde kalmak ve insani yardım ulaştırmak olduğu belirtildi. Gazze makamları, “Kızılhaç’ın çekilmesi, kurumun varlık nedenine ve insani misyonuna ihanettir” sözleriyle uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Haberin görseli AA tarafından servis edilmiştir, temsilidir


