Masalın soğuk yüzüyle buluştuğu şehir: Prag
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Budapeşte-Viyana-Bratsilava treninde bugünkü yazımızda son durağımız olan Prag'tayız. Bu dörtlü ülkeyi 8 gününüzü ayırarak trenle gezmenizi zaten tavsiye etmiştim. Şimdi gelelim; Avrupa’nın göbeğinde, kartpostallardan fırlamış gibi duran şehir Prag'a Prag. Gotik kuleleri, taş sokakları ve Vltava Nehri üzerindeki tarihi köprüleriyle insanı zamanda yolculuğa çıkarıyor. Ama bu yolculuk, yalnızca görsel bir şölen değil. Prag, bir yandan hayran bırakan güzelliğiyle büyülerken, bir yandan da Avrupa'nın gerçek yüzünü hissettiren katmanlarla dolu. Soğuk yüzlü insanlar, sokak aralarına sinmiş evsizler ve yer yer hissedilen sınıfsal uçurumlar…
İşte Prag'da geçirdiğim birkaç günün ardından geride kalan izlenimlerim.
PRAG'DA GEZİLECEK YERLEREski Şehir Meydanı (Staroměstské náměstí): Prag'ın kalbi. Sokak müzisyenleri, kafeler, tarihi yapılar ve kalabalık turist gruplarıyla canlı bir meydan.
Astronomik Saat (Orloj): 1410’dan beri çalışan bu saat, hem zamanı hem de gök cisimlerinin döngüsünü gösteriyor. Her saat başı gerçekleşen küçük gösteri, meydandaki kalabalığın favorisi.

Rivayete göre saatin ustası, başka şehirlerde benzer bir saat yapmasın diye kör ettirilmiş. O da intikam için mekanizmayı bozmuş. Gerçekliği tartışılsa da, Prag’ın gotik havasına tam uyan bir hikâye.
Karl köprüsü (Charles Bridge): Vltava Nehri üzerinde yer alan, 14. yüzyıldan kalma bu taş köprü üzerinde yürürken sokak sanatçıları, heykeller ve etkileyici şehir manzaraları size eşlik ediyor.

Prag Kalesi: Dünya üzerindeki en büyük antik kalelerden biri.

İçinde Aziz Vitus Katedrali, saraylar, müzeler ve altın sokak (Golden Lane) bulunuyor. Manzara harika.

Dans Eden Ev: Modern mimarinin Prag’daki en ünlü örneği. Mimar Frank Gehry’nin imzasını taşıyan bina, dans eden bir çifti temsil ediyor. Tepesindeki terasta şehir manzaralı bir restoran da var.

Café Slavia: Vltava kıyısında, Nazım Hikmet’in bir zamanlar şiir yazdığı, tarihi ve edebi dokusu güçlü bir kafe. İçeride klasik müzik çalıyor, atmosfer oldukça huzurlu.

Yahudi Mahallesi (Josefov): Avrupa’nın en eski sinagogları burada. Yahudi Mezarlığı, tarihi sinagoglar ve kültürel miras açısından zengin bir bölge.

Petrin Tepesi: Teleferikle çıkabileceğiniz bu tepede doğa ile baş başa kalabilir, şehri yüksekten izleyebilirsiniz. Aynalı labirent ve minik bir Eyfel Kulesi replikası da var.
PRAG'DA NE YENİR?Gelelim yeme içmeye… Prag'da yemekler doyurucu ama lezzetler biraz tekdüze. Şnitzel, gulaş ve tatlı olarak Trdelník hemen her köşe başında var.

Geleneksel Çek birası, şehrin en büyük gurur kaynaklarından. Ucuz ve kaliteli biraları yerel publarda tatmak, Prag’da yapılacak en keyifli şeylerden biri. Özellikle U Fleků gibi tarihi mekanlarda bu deneyim unutulmaz hale geliyor.

Konaklama açısından şehir oldukça ulaşılabilir. Eski Şehir Meydanı çevresinde kalmak elbette daha pahalı ama şehri yürüyerek gezmek için en ideal bölge. Alternatif olarak Žižkov ya da Vinohrady gibi bölgeler daha ekonomik ve yerel hayatı gözlemlemek için birebir.
ULAŞIMPrag’da ulaşım ise tam anlamıyla dakik ve sorunsuz. Özellikle metro ağı, şehri keşfetmek isteyenler için büyük kolaylık sağlıyor. Üç ana hatla (A – yeşil, B – sarı, C – kırmızı) çalışan Prag metrosu, kısa mesafelerde bile sizi yokuşlu sokaklardan ve soğuktan kurtarıyor. İstasyonlar sade ama temiz, sistem oldukça kullanıcı dostu. Biletinizi aldıktan sonra hem metro hem de tramvay ve otobüslerde kullanabiliyorsunuz.


