Maya Perest: Ruhumun ihtiyacı olan sıcaklığı türküde buldum
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
◊ “Kaldım Annem”, Fransa’daki öğrencilik yıllarında annene ithafen yazdığın bir şarkı. Nasıl bir ruh hali sana bu şarkıyı yazdırdı?
- Fransa’da resim eğitimi alıyordum. Aslında müzikle üniversitede hiç haşır neşir olmamıştım. Hep asıl mesleğim ressamlık olur, müzik de hobi olarak devam eder diyordum. Besteler yapıyordum ama aksiyon almamıştım o konuda. Fransa’da aile ve memleket özlemi yaşadım. O sırada müzik baskınlaştı hayatımda. Derdimi, hüzünlerimi, duygularımı balkonda besteler yaparak biraz azalttım. Zaten orada da esas tutkumun müzik olacağını öğrenmiş oldum. Müzik, kalbimi akıttığım bir yer oldu. Aslında genç bir kızın annesini özleyebileceği bütün durumları yaşadım.
◊ İlk kez mi ayrı kalmıştın annenden?
- İlk kez değil ama üniversite dönemi boyunca yılda bir-iki kez Türkiye’ye dönüyordum. Annemin değerini de anladım o dönem, çünkü yanımda olmadığı zaman onun aslında bana ne kadar korumacı olduğunu fark ettim. Bir büyüme hikâyesinden çıktı bu şarkı.
◊ Kaç yıl oldu yazalı?
- 6 yıl oldu. Yarı Fransızca yazmıştım. Çünkü Fransızca çok eski bir halk şarkısının melodisinden etkilenmiştim. Ama üzerine Türkçe olarak söz yazmam, Türkiye’ye gelince ve burada artık Türkçe şarkılar yazmak istiyorum dedikten sonra oldu. Zaten “Yok Bana Bu Cihanda” ile başlayan bir halk müziğine yakın hissetme serüvenim var. O yolculuğun devamı gibiydi.
Fotoğraflar: Murat ŞAKA
ANNEMİN YAZDIĞI ŞARKIYI HALUK LEVENT SÖYLEDİ
◊ Halk müziğine yakın hissetmen, gurbette okumandan mı kaynaklanıyordu?
- Bence büyük bir etkisi var. Çünkü bizim evimizde türkü çok dinlenmezdi. Daha çok caz dinlerdi ailem. Onlar da şaşırdı ben halk müziğine yakın besteler yapmaya başlayınca. İlk şaşırdılar, sonra gurur duydular. Ruhumun ihtiyacı olan sıcak duyguyu türküde buldum.
◊ Annen bu şarkıyı dinlediğinde ne yorum yaptı?
- “Neden yazdın bunu?” dedi. “Bana söylemediğin bir şey mi olmuştu?” diye endişelendi. Annelik içgüdüsü tabii. Şimdi severek dinliyor.
◊ Müzik ne zamandan beri hayatında?
- Bebekliğimden beri hayatımda müzik var. Çünkü annem gitar çalıp besteler yapıyordu. Hatta annem küçükken, ailesi Fikret Kızılok ile komşuymuş. Onun çocuğuyla annem yazlık arkadaşı gibiymiş. İlk gitar tınılarını Fikret Kızılok’tan öğrenmiş. Benim yaşlarımda hobi olarak çalmış. Bir gün de Haluk Levent bir bestesini dinlemiş ve izin isteyerek almış ondan. Şarkının adı “Kıratlar Kabilesi”. Ama anneannem işletme okumasını istediği için annem müziği bırakmış. Müzik okumak isteyip okuyamadığı için şu an beni çok destekliyor.
◊ Ailen ne yorum yapıyor?
- İkisi de benimle gurur duyuyor. Benim müzikle haşır neşir olmamı hep desteklediler ama ikisinin de tabii bazı tereddütleri vardı. Aslında profesyonel olarak müzik serüvenime başlayana kadar “Meslek olarak yapma, elinde başka işin olsun” gibi klasik yorumlar yapıyorlardı. Ama şu anda gayet memnunlar.
◊ Sektörde çok müzik yapan var. Sen hangi yönlerinle aralarından sıyrılıp kalıcı olacaksın?
- Ben özgün tarzımla, bana has olanla devam ettiğim sürece kalıcı olacağıma inanıyorum.
◊ Kendini “hayalperest” olarak adlandırıyorsun. Kurduğun en uç hayal ne oldu bu zamana kadar?
- Ben lise dönemimin yarısı boyunca ciddi ciddi astrofizikçi olmak istiyordum. Uzay istasyonlarında çalışıp bir yıldız keşfetmek vs. hayalimdi. Sayısal bölümü okumayı denedim bir sene ama hiç olmadı. İyi ki de olmamış.
BESTELERİMİ ÖNCE FRANSIZCA YAZIYORUM
◊ Bir Fransızca albüm düşünüyor musun?
- Düşünüyorum. Benim aslında küçük bir sırrım da var. Bestelerimin çoğunu ben ilk önce Fransızca besteliyorum. Çünkü daha kolay çıkıyor benden melodi Fransızca düşününce. Ondan sonra Türkçe söz yazıyorum. Fransızca düşünmek melodiyi bulmamda yardımcı oluyor.
◊ Seni en üzen ve en mutlu eden yorum ne oldu?
- Mutlu eden çok var. Şanlıurfa’da bir köy okulundan video gönderildi. Çocuklar “Yok Bana Bu Cihanda”yı sınıf olarak söylemiş. Şarkıyı söyledikten sonra elleriyle kalp yapıp “Maya Perest abla seni seviyoruz” demişler. Ağladım mutluluktan. 6 Şubat depreminden sağ çıkmış bir aile de “Çadırlarda sizi dinliyoruz” diye mesaj attı. İnanılmaz duygu seli yarattı bende bu. Biri beni Emre Fel’e benzetmiş, “Dişi Emre Fel” yazmış. O bana çok saçma geldi.
◊ Tanınmaya başladığını ilk nasıl anladın?
- Kısa bir süre önce Madagaskar’daydım. Orada havaalanında THY ekibi yanıma geldi, “Maya Perest sizi çok severek dinliyoruz” dedi. Madagaskar’da bunu duymak beni şaşırttı. Bir defasında da metrodaki sokak müzisyenleri beni görüp “Maya Perest’e selamlar olsun” deyip “Yok Bana Bu Cihanda”yı çalmaya başladı.
HİÇ KAVGACI DEĞİLİM
◊ Hem sektörde hem de normal hayatta nahif kalabilmek zor mu?
- Arkadaşlarım ve meslektaşlarım, onlara huzur verdiğimi söylüyor. “Senin sakinliğin bize de bulaştı, çok mutluyuz bunun için” diyorlar. Umuyorum ki başka müzisyenler ve sanatçılar da bu dünyayı daha nahif bir yere çevirir. Müzik de buna çok iyi bir araç bence.
◊ Yaşadığın zorluklarla mücadele ederken de sakin kalabiliyor musun?
- Eğer özel hayatımla ilgili bir zorluk söz konusuysa kendimi kapatıyorum. Kabuğumun içine çekiliyorum. Bazı sanatçılar “En çok üzgünken üretim yaparım” der. Bende hiç öyle bir şey söz konusu değil. O dönem bir sürü duygu biriktiriyorum ve sonra artık o zorlukların ağırlığı üzerimden geçmiş olunca üretime dönüşüyor. Hiç kavgacı değilim. Bir ortamda gerginlik varsa kendimi başka dünyaya doğru uzaklaştırırım.
YURTDIŞINDA DA GÖRÜNÜR OLMAK İSTİYORUM
◊ Müzikle ilgili hedefin nedir?
- Kendime koyduğum yakın hedeflerimi gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. Ama ideallerim var. Bir antik tiyatroda konser verebilmeyi istiyorum. Senfonik konser verebilmeyi de. Yurtdışında da daha çok görünür olmak istiyorum. Uluslararası çapta tanınan bir sanatçı olmak istiyorum.
◊ İlham kaynakların neler?
- Fikret Kızılok. Tülay German’ın türkülerle Fransızca müziği harmanlaması beni çok etkilemişti. Fransız alternatif müzik sanatçısı Pomme’yi takip ediyorum, çok özgün bir tarzı var.
ÇİZGİ ROMAN HAZIRLAYACAĞIM
◊ Resim, hayatının neresinde şu an?
- İkinci planda devam ediyor resim. Ama müzikle yarışıyorlar sürekli. Uzunca bir süre hobi katmanında kalacak diye düşünüyorum. Ama müzik yaratımlarım için resim yeteneğimi hep kullanıyorum. Mesela şarkılarımın kapaklarını bazen ben çiziyorum. Bir de müzisyenlik hayatım üzerine çizgi roman hazırlama projem var.
TUR REHBERLİĞİ DE YAPIYORUM
◊ İş dışında neler yapıyorsun?
- Tur rehberliği yapmaya başladım. Dünyayı gezmenin çok kolay ve pratik bir kısa yolu. Annem de rehberlik yapmaya başladı ve bana “Dene” dedi. Daha önce geçimimi sağlamak için Fransızca dersleri veriyordum. Ona ara verdim. Müziğimi de çok iyi etkiliyor. Afrika’da bir kabileyi geziyorum ve hiç görmediğim bir enstrümanla, oranın halk müziğini söylüyorlar. Bu da varmış diyorum. Fransızca konuşulan yerlere gidiyorum. Özellikle Afrika, Hint Okyanusu.


