Meğerse Arda Güler i fark etmesi için Real Madrid in her şeyi kaybetmesi gerekiyormuş

Barcelona'nın matematiksel olarak La Liga şampiyonluğunu garantilemesinin ardından Real Madrid, gelecek sezonun kadrosunu oluşturmak için çalışmalara resmen başladı. Xabi Alonso'nun transferi neredeyse kesinleşmişken, Huijsen ve Arnold gibi bazı oyuncular da transfere yakınken, sportif direktörler ayrıca Beyazlıların geleceğinde önemli rol oynayabilecek oyuncuları da değerlendirmek için çalışıyorlar. İşte tam bu noktada, son haftalarda sanki bir ayağı dışarıdaymış gibi görünen ve son periyotta gösterdiği çaba ve mükemmel performansıyla, kulübün gelecek sezon için güvenini kazanan bir oyuncu ortaya çıktı. Arda Güler'den bahsediyoruz.

Aynı sezonda birbirine çok zıt iki versiyonu bir arada sunabilen Türk incisi, emin adımlarla ilerliyor gibi görünüyor. Hem kendisi hem çevresi, hatta Ancelotti tarafından eleştirilen Arda için Getafe maçından sonra her şey değişti. Mbappé'nin sakatlığı nedeniyle forma giyememesi ve Rodrygo'nun da kupa finali için dinlenmesi nedeniyle eski Fenerbahçeli, La Liga mücadelesi veren Beyazlılar'ın sahadaki yönetimini devraldı. Turnuvanın en agresif takımlarından birine karşı mücadele eden genç oyuncu, yılmadı ve takımını sırtladı. Sonuç olarak, açık bir şekilde kendini haklı çıkardığını gösteren galibiyet golünü attı.

Ancak Kupa finali Güler'in rolü açısından bir dönüm noktası oldu. Yedek olmasına rağmen ikinci yarıda Ancelotti'nin ilk tercihlerinden biri olan orta saha oyuncusu, zaman içinde haklı çıktı. Kylian'la birlikte maçın en belirleyici oyuncusu olan oyuncu, Tchouameni'nin attığı gol pasını verdi. O gün Real Madrid maçı kaybetti ama Arda Güler'i kazandı.

Rodrygo'nun önünde sonraki 3 maça ilk 11'de başladı, El Clasico'da Barcelona'da iyi bir performans gösteremese de Celta ve Mallorca karşısında yine belirleyici oldu. Vigo'ya karşı bir gol ve bir asiste imza atan oyunc, Mallorca'ya karşı da elinden geleni yaptı. Altı defa kaleye şut attı. Ancak, sıra dışı bir adam olan Leo Román'ı geçemedi. Buna rağmen liderlik rolünü sürdürmek istediğini bir kez daha teyit etti. Son iki maça baktığımızda, artık gururdan başka bir hedefi kalmamış olsa da Arda, son iki maçta da ilk 11'de başlamayı hedefliyor.