Mehmet Ağar, Tuğlayı çekemem sözünü reddetti, Özge Mumcu dan yanıt geldi: İşte avukat Emin Değer in tanıklığı...

Bugün görülen Umut Davası'nda dinlenen Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu'ya soru yöneltti. Ağar, 'Bir tuğla çekersem tüm duvar yıkılır' sözleri hakkında "Yanlış anlaşıldım" derken, Özge Mumcu sosyal medya hesabından Ağar'a videoyla yanıt verdi. Videoda Uğur Mumcu davasının avukatı Emin Değer'in tanıklıkları yer aldı. Değer, 32. Gün'e konuştuğunda Güldal Mumcu-Mehmet Ağar görüşmesi hakkında, "Güldal Mumcu, çekin yıkılsın dedi, yapamam dedi. Neden yapamazsınız dedi, Ağar tekrar yapamam dedi. Güldal, O halde çekilin, başkası yapsın dedi, onu da yapamam dedi." ifadelerini kullanmıştı. 

Uğur Mumcu suikastinin de aralarında olduğu 22 faili meçhul cinayeti kapsayan "Umut Davası"nda 13'üncü duruşma görüldü. Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, SEGBİS aracılığıyla mahkemeye ifade verdi. 1993 yılında taziye ziyaretinde bulunduğu Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu ile aralarında geçtiği iddia edilen konuşmayla ilgili "Bu duvar meselesi yanlış anlaşıldı" diyen Ağar, "Benim bu konu ile ilgili alnım ak. Sanki kast-ı mahsusa varmış gibi yansıtılıyor. Bunun aslı astarı yoktur. Her polis için bu dava bir şeref meselesidir" ifadelerini kullandı. Mahkeme, davayı 9 Şubat 2026'ya erteledi. 

TIKLAYIN -

Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu Aybars, sosyal medya hesabından yayınladığı video ile Ağar'a yanıt verdi. Videoda Uğur Mumcu davasının avukatı Emin Değer'in tanıklıkları yer aldı.

Özge Mumcu Aybarsi paylaşımında şunları söyledi:

"Mehmet Ağar, Umut Davası'na Segbis üzerinden "tanık" sıfatıyla katıldı. Öncelikle kendisi babamla bir kaç kere görüştüğünü ve "Kazım Karabekir Anlatıyor" kitabı için kaynak desteği verdiğini söyledi (teyide muhtaç bilgi) - bu noktada tanışıklıkları soruldu havada kaldı.

Annemi de Mülkiyelilik üzerinden tanıdığını söyledi. Not: Annem onu Mülkiye üyeliğinden çıkarılmasının önünü açtı.

Duvar ve duvarın yıkılması konularında ise böyle bir konuşma olmadığını, konuşmanın bakanlıkta olduğunu ifade etti. Konuşma evimizde olmuş, o dönem avukatımız olan Emin Değer konuşmada vardı. Kendisi makama çağrılmadığı ve ev gibi özel bir yerde gerçekleşeceği için annem o dönem aile avukatımız olan Emin Değer'i tanık olması için çağırmıştı.

Duruşmada Gladyo yapılanması ile Mossad iddialarına dair sorular soruldu, Ağar, bir dönem çeşitli örgütlenmelerin Sovyetler'den geldiğini düşündüklerini ve ona göre hareket ettiklerini ancak müttefiklerin de örgütlenmeleri olduğunu söyledi.

Davanın 2000 yılında Sadettin Tantan'ın İçişleri Bakanlığı'nda açıldığını ve bir örgüte bağlandığını gerisini takip etmediğini söyledi. Örgütün ismi Tevhid Selam."

32. Gün belgeselinde konuşan Emin Değer tanıklıkları hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Güldal Mumcu'nun suikastla ilgili olarak yaptığı bir başka ilginç görüşme ise Mehmet Ağar'la gerçekleşti. 1993 Eylül'ünde Mehmet Ağar, Emniyet Genel Müdürü olduktan bir süre sonra Güldal Mumcu'yu ziyaret etti. O günlerde Mumcu cinayetiyle ilgili olarak 3 kişi yakalanmış ancak 3'ü de suikast günü tutuklu olduklarını söylemişlerdi.

Fakat resmi belgeler incelendiğinde tutukluluk tarihlerinde tahrifat yapıldığı görülmüştü. Acaba bazı polisler bunu şüphelileri korumak için mi yapmışlardı? Olayı anlattı baştan itibaren. O günkü olayı anlattı, olayın olduğu günkü olayı anlattı.

Gelişmeleri anlattı. Gayet sakin, dinliyor Ağar. Arada küçük sorular soruyor ama önemli şeyler değil onlar.

Bir noktaya geldi, İstanbul Emniyeti'nin soruşturma evrakındaki tahrifata değindi. Elindeydi o evraklar. O tahrifata anlattı, gösterdi kendisine.

Ne diyorsunuz buna dedi. Olabilir bunlar dedi Ağar. Yorgunluğuna gelir dedi çocukların.

Mutlaka özel bir amaçla, herhangi bir kanıtı, karartmak amacıyla yaptıklarını sanmıyorlar. Bir görüşmede Güldal Mumcu, Ağar'a suikasta ilişkin varsayımlardan, iddialardan, kanıtlardan söz etti. Sahte tanıklar, tahrif edilmiş belgeler, yılgın savcılarla soruşturma gölgeleniyor.

Buna karşın şüpheliler listesi uzadıkça uzuyor. Zanlı adları karanlıkta bir duvar gibi tuğla tuğla örülüyordu. Güldal tekrar söz aldı Güldal Mumcu.

Dedi ki, görüyorsunuz Ağar dedi. Olay bir yerde bitmiyor, her şey bir tuğla üst üste yığılışı gibi bir duvar halinde yükseldi önümüze dedi. Altından bir tuğla çekerseniz hepsi yıkılır dedi.

Güldal Mumcu, çekin yıkılsın dedi, yapamam dedi. Neden yapamazsınız dedi, Ağar tekrar yapamam dedi. O halde çekilin dedi, başkası yapsın dedi, onu da yapamam dedi.

Güldal Mumcu, bu konularda ben onu tanıdım. Gerektiğinde gerçekten sözünü hiç, gözünü budaktan, dilini sözden sakınmayan, çok yürekli bir insan. O halde de siz altında kalırsınız dedi.

Meclis araştırması yapılır, ona biz de destek vereceğiz. İşte bu araştırmada sakınca olur olmaz, işte hiçbir sakınca olmasın diye de ben bu istifa işlemini de tamamlamış bulunuyorum. Bu konuşmadan çok değil, 3 yıl sonra bir tuğlanın kaza ara çekilmesiyle, o koca duvar gerçekten de büyük bir gürültüyle çökecek ve çöken duvarın altında kalan ilk isim de Mehmet Ağar olacaktı."