MELİH ALTINOK Peki, bu Bahçeşehir Koleji’ne ne diyelim Sayın Çömez?
Sabah sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.

Taşı kuyuya İyi Parti Milletvekili Turhan Çömez attı.
Bu yıl LGS sınavında tam puan alan 719 öğrencinin 36'sının Bursa Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu'ndan olduğunu söyledi.
Oysa gerçek bu değildi. Bursa genelinde 17 okuldan toplam 20 öğrenci 500 tam puan almıştı ve bu öğrencilerden sadece 2'si imam hatip ortaokulu mezunuydu.
Türkiye'deki tüm İmam Hatip liselilerinden sınavda tam puan alan öğrenci sayısı ise sadece 63'tü.
Memleketteki imam hatip sayısı düşünülünce az bile.
Örneğin dün imam hatiplerle kıyaslanmayacak kadar az okulu olan Bahçeşehir Koleji, tam 73 öğrencilerinin LGS'de tam puan aldığını gururla ilan ediyordu.
Haklılar, tebrikler demekten başka ne denebilir ki?
Çömez'in iddiası anında yalanlanmasına rağmen hâlâ yalancı çobanın kavalını takip edenler var.
Sınavda başarı gösteren el kadar çocukları ve velilerini isim isim hedef gösteriyorlar.
İçine düştükleri acıklı hali fark edenler ise "nasıl bu kadar çok birinci çıkıyor" diyerek durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Sınav bittikten sonra soruların fotoğrafını çekip paylaşan bir öğretmen üzerinden şaibe iddialarını sürdürüyorlar.
Bir başarıyı izah etmek zorunda kalan Milli Eğitim Bakanı Tekin "719 birinci çıkmasının nedeni sınavın Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına uygun olmasıdır. Öğrenciler okulda gördükleri dersler, öğretmenlerin yönlendirmeleri ve örnek sorular üzerinden hazırlandılar. Bu başarı şaşırtıcı değil, doğal bir sonuçtur" diyor.
Öğretmenle ilgili de "Bu paylaşım sınav esnasında yapılmadı. Bu nedenle sınav güvenliği açısından bir sıkıntı söz konusu değil. Ancak kural ihlali olduğu için ilgili öğretmen hakkında soruşturma açılmıştır" açıklamasında bulunuyor.
Bakan ne dese de nafile.
Zira dertleri başka.
Çünkü AK Parti döneminde bunca Milli Eğitim Bakanı geldi geçti ama Tekin dışında hiçbirisi suya sabuna dokunmadı.
Popülistliği bir kenara koyan Tekin çocukların, eğitimin, öğretmenlerin öğretimden geçtiğini açıkça ortaya koydu, lobilerle savaştı. Bakanlığın isminin başındaki 'Milli'nin hakkını vermeye çalıştı.
Dün Fuat Uğur yazmıştı. Güler Sabancı bile devreye girip müfredat değişikliği için "hiç olmazsa bir yıl erteleme" talep etmiş.
Ama bence Tekin'in asıl affedilmez günahı, mütekabiliyete uygun olarak azınlık okullarıyla ilgili bir takım düzenlemeleri tartışmaya açması oldu.
Tekin'in, nam-ı diğer "papaz okullarına" yönelik cüreti kimyalarını bozdu.
Evet, sosyal medyaki gençlerin jargonuyla söylersek, bunlar "eğitilebilemezler". Zira geri döndürülemez, telafi edilemez şekilde "eğitilmişler"; tarlalar çoktan sürülmüş.
***

MERAL HANIM BAKIN EŞ BAŞKANINIZ NE DİYOR?
DEM'in, İmamoğlu'nun seçildiği 31 Mart seçimlerinde yarışa CHP'yle yaptığı ittifak gereği "tavşan adayla" girdiğini yazmıştım.
Tavşan aday iddialarının muhatabı Meral Danış Beştaş sert çıkıp "Yalan 31 martta görürsünüz" demişti.
Gördük. Seçim sonuçları doğru söylediğimi gösteriyordu. Ama tabii ki Beştaş'ın ağzından ne bir özeleştiri duyduk ne de özür.
Dün DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan bir internet sitesine verdiği röportajda yerelde ve genel seçimlerde CHP adayları için nasıl çalıştıklarını tane tane anlatıyordu.
Meral Hanım röportajı okurken sözleriniz aklınıza geldi mi, üzerine bir an olsun düşündünüz mü? Yoksa o bölümleri hızlı mı geçtiniz?
***

ALFABEDE HARF KALMADI
DEM Parti'nin ekim ayındaki kongrede adını "Demokratik Cumhuriyet Partisi" olarak değiştirmeye hazırlandığını duyuyoruz.
DCP.
Ortada bir kapatma davası falan da yok. Bu kez neyi unutturmaya çalışıyorlar?
***

BİR ZELENSKİ GİDER DİĞERİ GELİR
Malumunuz, farklı adlarla olsa da her ülkede Zelenskileri var.
İngilizler şimdi de Ukrayna için seçtiklerinin, dolan görev süresini savaş bahanesiyle uzattığını fark etmişler.
İngiliz basını "seçimsiz diktatör" demeye başladı bile.
Demek sonunda yenisini buldular.
Bizdeki devir teslim ne zaman olacak dersiniz?
Yoksa çoktan oldu mu?


