SonTurkHaber.com
close
up
Memleket perperişan oluyor!

Memleket perperişan oluyor!

Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.

“Üç Y olmayacak” diye iktidara geldiler.
Yoksulluk aldı başını gitti..
Yolsuzluk sıradan haber oldu..
Yasaklar insanı delirtme noktasına geldi..

Yasaklardan en son nasiplenen Mabel Matiz oldu. “Perperişan” şarkısına erişim yasağı getirildi. Sonrasında da suç duyurusunda bulunuldu.
İktidarın ilk yıllarında eşcinselliğe dair sözleriyle gençlerden alkış alan bir siyasetçinin geldiği nokta, hem hazin hem de ürkütücü.
Aileyi kutsama adına, zihinlerindeki dogmaları artık son sınırına dayanarak tüm Türkiye’ye dayatıyorlar.
Monaco’da ıstakoz yemeye ya da yüzme havuzlu villada oturmaya karşılık, kimliklerini satanlar oldukça.. Daha neler görürüz kim bilir!

*. *. *
Kemal Kılıçdaroğlu, mutlak butlan davası sonrası, t24 için kaleme aldığı analizde, benim de zaman zaman sözünü ettiğim Antonio Gramsci’den alıntı yaparak şöyle demiş:

“Dünya, Antonio Gramsci'nin meşhur sözüyle "eskinin öldüğü ama yeninin henüz doğmadığı" sancılı bir ara dönemden geçiyor. Uluslararası ilişkilerin çimentosu olan kurallar ve kurumlar çatırdıyor. Bir zamanlar "tarihin sonu" diye sunulan liberal düzen, bugün adeta kendi içinde çözülen bir yapıya benziyor.

Evet, dünya sancılı bir ara dönemde. Tek kutupluluk çözülüyor, çok kutupluluk yükseliyor. Küresel sermaye ulus devletlerin üzerine gölge gibi düşüyor. Mevcut düzen çatırdıyor, yeni bir düzenin ayak sesleri duyuluyor.“

Peki bu tahlilin ardından ne öngörüyor?
Gün itibariyle birinci parti haline gelen CHP’nin genel başkanlık koltuğuna talip bir siyasetçi olarak ne öneriyor?
Yeni ve sancılı bir düzenin eşiğinde ne yapılmalı?

Kısaca iki başlıkta şunu öneriyor:
* İÇ CEPHEDE hukukun üstünlüğünü sağlamak.. Liyakatı yeniden hakim kılmak.. Ekonomide de vergi yükünü adil paylaştırmak… Ekonomik Sosyal Konsey’e işlerlik kazandırmak.. Strateji ve Planlama Teşkilatı gibi uzun vadeli vizyon geliştirmek..”
* DIŞ CEPHEDE tek yönlü tercihler yerine çok boyutlu bir diplomasiye ihtiyaç var. AB ile ilişkiler derinleşmeli, ama BRICS+, G20 ve OECD gibi platformlarda da etkin rol üstlenilmeli.”

Lütfen kusura bakmasın ama, siyasal bilgiler öğrencisinin birinci sınıf ödevi daha derinliklidir.
Dünyaya bu kadar dar bakıp sonra CHP liderliğine ve belki iktidara talip olunmaz. Olunamaz!

Türkiye, ne müptezel yandaşlara ve reislerine layık.. Ne de muhalefet çıtasını bu kadar düşürenlere..

*. *. *
Gramsci’ye dönelim:
Kıymeti ne yazık ki pek bilinmez. Şöhreti yaygın değildir. Ancak, çağımızı en iyi tahlil eden düşünürlerin başında gelir.
Dünyaya “hegemonya kavramını” kazandıran da odur.
Hegemonya, yani “güce.. egemene.. otoriteye.. rızaya dayalı biat”.
Yani bugün yaşadığımız her şey!
Hani bunca yoksulluk, yolsuzluk, yasak varken Erdoğan nasıl hala en az % 30 oya sahip görünüyor diyoruz ya!
Gramsci’yi ve hegemonyayı anlamadan yanıt veremeyiz.

Lenin kültürü siyasi amaçlara giden YARDIMCI görürken, Gramsci kültürü iktidarı elde etmek için TEMEL olarak görür ve öncelikli olarak kültürel egemenliğin elde edilmesi gerektiğini savunur. Yani egemenler, öncelikle kendi ekonomik çıkarlarının yanı sıra değişik güçlerle ittifak ve uzlaşı sağlamalı ve bir BLOK / CEPHE / KUTUP oluşturmalıdır.

Bunun yollarını da anlatmıştır Gramsci. Ve anlatırken “medya ve dinin” önemine vurgu yapmıştır. O kiliselerden söz eder, biz burada camileri düşünürüz.
Onun tarif ettiği hegemonik düzenin medyası deyince Nazi dönemini hatırlarız. Bugün Türkiye’de “tam da bu işte” deriz.

Erdoğan AKP iktidarından bile önce, seferber ettiği tarikatçılarla, başörtülü kadınlarla tabanı hazırladı. Kültürel egemenliği adım adım ördü.
Öyle ki, toplumun kimi kesimlerinde - hatta ona oy vermeyenler arasında bile- “Erdoğan giderse kadınların başı açılacak, camiler kapatılacak” korkusu yarattı.
İnsanlar Erdoğan ismiyle inancı bir arada algılayıp düşünmeye şartlandırıldı.
Cumhuriyet de, Osmanlı masalları ve laiklik düşmanlığıyla tam karşısına konumlandırıldı.

*. *. *

Bir gün isimlerini yazarım belki.
Yıllar önce, medyanın Erdoğan yanlısı üç ismiyle CNN TÜRK’ün yönetici restoranında aynı masada buluştuk. Ben yayın konuğumu ağırlıyordum. O üç ünlü gazeteci de sohbet ediyordu. Derken söz Atatürk’e geldi. Konuşulanlardan anladım ki birbirlerine Atatürk aleyhindeki yazı ve kitaplardan bahsederek tavsiyelerde bulunuyorlardı.
Sesimi çıkartmadım tabii. Ama öyle bir an geldi ki dayanamayıp karşımdakine bağırdım. İçlerinden biri Atatürk’ün Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği’ni “ZİMMETİNE GEÇİRDİĞİNİ” söylüyordu zira.
“Yeter bu kadar saçmalık” deyince üçü de sustu.

Her biri önemli gazetelerin köşelerinde yazan, en azından o sıralarda Erdoğan’ın davetlerine katılan üç tanınmış isim..
MEDYA yalanları “gerçekmiş” gibi anlatınca eğitimi kuran kursu ile sınırlı insan ne yapsın! Neye inansın!
Gramsci daha 2. Dünya Savaşı’nın öncesinde bu analizi yaparken madalyonun öteki tarafını da anlatıyordu.
Rızaya dayalı hegemonya tesis edilince sıra, ZOR’a gelir. Zira iktidarın sürdürülebilmesi için zaman zaman devletin tekelinde olan şiddeti göstermek gerekir.

Erdoğan ve AKP kurmayları, Gramsci okuyup aydınlanmadı elbette. Adına din, inanç denen Arap kültürü zaten yüzyıllardır bu zihniyetin altyapısını hazır etmişti.
Rızasıyla, zoruyla!

Mesele Mabel Matiz değil.. Manifest grubu değil.. Metalci müzisyen gençler de değil.. Cumhuriyet’in ta kendisi.
Epeydir rejimin ZOR kısmındayız.
Toplumun önemli bölümünü konsolide ettiler. Şimdi onların rızasına dayanarak, başta yargı her türlü iktidar aygıtıyla muhalefeti ezmeye çalışıyorlar.

Bunu yıllardır görüp tahlil edemeyen..
Ekonomik Sosyal Konsey çalıştırılırsa işlerin düzeleceğini zanneden bir genel başkan bize yıllar kaybettirdi.. Erdoğan’a da mesafe aldırdı.
Özgür Özel ve ekibinin bugün yaptığı o sürede yapılsaydı..
Daha cesur, daha açık sözlü bir mücadele verilebilseydi işler bu raddeye gelmezdi.

NOT: Adından söz edip açıklamasına yer vermemek olmaz. Kendi adıma “YA BU İŞLER NE” ve “ÖYLE KOLAYSA” şarkılarını döne döne izlediğim, hatta programımda kullanıp kanalın başına telif derdi açtığım bir sanatçı. Dedi ki:

“Herkese selamlar, Sofrada bereket, sokakta selamet, insanda dürüstlük ve daha niceleri gibi dertlerimiz varken, başka bir derdimiz yokmuş gibi günlerdir yazdığım şarkı sözleri sosyal medyada konuşuluyor. Kasıtlı, son derece art niyetli ve aklıselim biri tarafından algılanması imkansız olacak şekilde bambaşka bir yerlere çekiliyor. Şaşkınlıkla izliyorum. 100’ü aşkın eserin söz yazarı olarak, ilk ve son kez, Perperişan şarkısı özelinde kafaları biraz netlemek gereğini görüyorum. Şarkılarım her zaman hayatın pek çok alanından ilham almış ve hayatın kendisini anlatmıştır. Benim yazım tarzımla ortaya çıkmış bir üründe herkes, her dinleyen, kendine ait, kendine dair kişisel anlamlar bulabilir. Sanatın ve edebiyatın çekici ve güzel yanı da budur zaten. Bu şarkı halk edebiyatı geleneğine öykünerek, metaforlar üzerinden bir aşk hikayesini anlatıyor. Dinleyenlerimin son derece aşina olduğu muzip bir anlatım tarzı. Misal, kuş dediğin yuva da kurar göklere de uçar. Artık nereden almak istersen. Sadece bir noktayı son derece net olarak ifade etmem gerekir ki, şarkıda geçen “toy bebe”, “kelek / ham / hayattan derslerini almamış ruh” manası taşımaktadır. (Kuşkusuz biçimde ve de tabii ki!) Benim bu hikayenin neresinde olduğumun yorumunu ise sizlerin temiz kalplerine bırakıyorum. En kadim kültürel değerlerimiz arasında olan “ozanlık” gereği, bunun şahit olanı ve anlatıcısı da olabilirim. Son olarak, kamu düzeni ve genel sağlığımızın alt tarafı bir şarkıdan bozulacak kırılganlıkta olmadığına inanmak istiyorum. Bu algı yaratma çabaları arasında, zihni ve kalbi rencide olan ne kadar sevenim varsa her birine yürekten sarılıyorum.”

Önemli haberleri ve güncellemeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:103
embedKaynak:https://halktv.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 19 Eylül 2025 10:25 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Muş ta gökyüzü Filistin için balonlarla renklendi VİDEO İZLE

08 Ekim 2025 00:34see222

Süper Lig ekibinin başkanı ve 3 oyuncusu vergi rekortmenleri arasına girdi

08 Ekim 2025 09:58see213

Resmi Gazete de yayımlandı! Gurbetçilere kötü haber

08 Ekim 2025 10:09see203

L’Étape Türkiye by Tour de France Bisiklet Yarışları’nın 2 km’lik üçüncü parkuru 11 Ekim de İstanbul da koşulacak

07 Ekim 2025 19:13see187

YARIN BAŞLIYOR! 260 bin personel denetleyecek! İşte uyulması gereken kurallar HABERLER Son dakika haberleri

09 Ekim 2025 01:58see183

Eski Trabzonsporlu Marcelinho hastanede tedavi görüyor

08 Ekim 2025 12:34see179

Brezilyalı yıldızdan üzen haber! Kanser teşhisi konuldu

08 Ekim 2025 18:29see168

Yaşamayı unutmayalım! Gökhan Özcan

09 Ekim 2025 04:06see168

Trump: Pazar günü Mısır’a gidebilirim

08 Ekim 2025 23:20see165

QFlats ile gayrimenkulde sigorta destekli yeni dönem Sözcü Gazetesi

08 Ekim 2025 15:37see165

İsrail ordusu, Özgürlük Filosu na saldırdı

08 Ekim 2025 06:14see159

‘Elektrik talebindeki artış nükleer enerjiyi yeniden gündemin ilk sırasına taşıdı’

08 Ekim 2025 13:13see158

Trabzonspor’da yeniden doğdu!

09 Ekim 2025 08:54see155

KIZILELMA dan ilk atışta tam isabet

08 Ekim 2025 23:17see149

10 Ekim dayanışması Agos

09 Ekim 2025 10:06see148

Telefonda FETÖ yalanıyla 10 milyon lira dolandırıldı

08 Ekim 2025 16:28see147

SON DAKİKA: Kremlin den ABD ye yaptırım göndermesi: Rusya nın içişlerinden müdahaleden başka bir şey değil! Dış Haberler

09 Ekim 2025 00:53see142

ABD duyurdu: El Kaide bağlantılı örgütün üst düzey yöneticisi Suriye de öldürüldü

08 Ekim 2025 00:04see139

İsrail in ateşkese uymayıp sivillere bomba yağdırdığı anlar kamera yansıdı VİDEO İZLE

09 Ekim 2025 13:05see129

AK Parti Sözcüsü Çelik: Netanyahu Gazze de soykırım yapıyor

08 Ekim 2025 19:24see129
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları