Mersin Valiliği nin açıklamasına avukatlardan tepki!

Mersin’in Mezitli ilçesinde yaşları 12-13 arasında değişen beş çocuğun, Mezitli Kaymakamı Turgay Gülenç'in oğlu ile yaşadıkları sözlü tartışmanın ardından karakolda darp edildikleri öne sürülmüştü. Olaydan önce yanlış çocukların gözaltına alındığı ve karakolda darp edildiği belirtildi. İçişleri Bakanlığı konuya ilişkin inceleme başlattı.

Mersin Valiliği konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Olayın aslı, K.G. isimli çocuğun, evine yürürken 5-6 kişi tarafından bıçakla kovalandığını beyan ederek şikayetçi olmasıdır" denildi.

Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi valiliğin bu açıklamasına ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada çocukların çete mensubu gibi gösterilmeye çalışıldığına dikkat çekildi. Açıklamada, Mersin Valiliği'nin yaptığı basın açıklaması gerçeği yansıtmamakta olup, yaşananları çarpıtmaktadır. Biz hakikatleri anlatmak ve çocuklarımızın sesi olmak için buradayız. Olay, kaymakamın 20 yaşındaki oğlunun, kendisinden bir hayli küçük beş çocukla yaşadığı bir tartışmayla başladı. Mağdur çocuklarımızın beyanı üzerine, kaymakamın oğlunun kendisine tehditler, hakaretler ve küfürler savurduğu iddia edilmiştir. Ancak, olayın ardından bu tartışmaya karışmamış, tamamen alakasız üç çocuk karakola alınarak derdest edilmiş, daha sonra olayla bir ilgisi olmadığı anlaşıldığında ise serbest bırakılmıştır. Yani bu çocuklara kamu eliyle şiddet uygulanmıştır. Üstelik tartışmanın asıl tarafı olan diğer beş çocuğumuz ise gözaltına alınmış, karakolda kaymakamın ve oğlunun şiddetine maruz kalmışlardır. Yani ortada anlayacağınız üzere hem fiili hem hukuki bir hata zinciri vardır. Valilik ise yaptığı açıklamada 20 yaşındaki bir bireyi çocuk gibi göstermeye çalışmış, asıl mesele olan darp meselesinden de oldukça uzaklaşmıştır. Ayrıca açıklamanın diliyle çocuklar bir çete mensubu gibi gösterilmiş, kamuoyunda azılı suçlular gibi servis edilmişlerdir.

Soruyoruz, öncelikle olayla hiçbir ilgisi olmayan bu üç çocuğumuz nasıl karakola alınarak darp edilmiştir? Mağdur çocuklar yönünden eğer bir suç varsa, bunun soruşturması hukuk devleti olarak zaten yürütülmeyecek miydi? Mağdur çocukların yaşça büyük olan kaymakamın oğlu ve güven duyulması gereken karakol ortamında, polislerin izlemesi eşliğinde nasıl darp edilmiştir? Ve bu gerçek hangi gerekçelerle saklanmakta, algı neden değiştirilmeye çalışılmaktadır? Kamu gücü, makam sahiplerinin ailelerine mi hizmet etmektedir? Devleti temsil eden kişi, kendi yargısını kamu eliyle dağıtıyor ise sokaktaki vatandaş ne yapsın? Bu kadar açık bir hukuksuzluk neden hala gizleniyor? Talebimiz net: Bu olay derhal bağımsız bir biçimde soruşturulmalı, meclis ve kamuoyu şeffaf bir şekilde bu gelişmelerden haberdar edilmeli, çocuklara uygulanan her türlü şiddetin hesabı verilmeli. Bu düzen susanlarla değil, konuşanlarla çözülecektir. Gerçeğin üstü örtülemez. Çocuklarımızın her daim yanındayız" ifadeleri yer aldı.