MEVLÜT TEZEL Bu yardım paraları barınaklara gidebilir!

Ankara'da hayvansever vatandaşlardan sokak ve evcil hayvanların bakımı için toplanan milyonlarca liralık yardım paralarını zimmetlerine geçirdikleri belirlenen 5 derneğe yönelik operasyon düzenlendi.
Sabah'tan Umay Sena Sümer'in haberine göre derneklerin ismi de tam hayvan severlerin sempatisini kazanacak cinsten:
Pati Koruyucuları Derneği, Ankara Patili Canlar Derneği, Patileri Koruma Derneği, Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği, Can Paticikler Koruma Derneği...

Bu dernekler aracılığıyla hayvanların bakımı için, vatandaşlardan toplanan 25 milyon 440 bin 584 lira yardımı, 16 şüpheli kendi hesabına geçirmiş.
SOHAYKO Dernek Başkanı E.Y.Y., Pati Koruyucuları Derneği Başkanı A.T., Pati Koruyucuları Derneği Yöneticisi V.E., Can Paticikler Hayvanları Koruma Derneği Başkanı E.Ö., dernek yetkilileri T.Y., R.G., A.G., İ.K., M.Y.D. ve B.A. tutuklandı.
Bu buzdağının görünen kısmı sadece Ankara'daki beş dernekte toplanan yardım paralarının bir kısmı!
Tüm Türkiye'yi hesaba katın!
Kim bilir ne büyük paralar dönüyor?
Bu sözde hayvanlara destek olan dernek yöneticileri, hayvanseverlerin duygularını sömürüp topladıkları paraları ceplerine indirmişler.
Başıboş köpek sorununun bir türlü çözüme ulaşmaması da bu dolandırıcı hayvan dernekleri sahiplerinin işine yarıyor!
Acı çeken, aç kalan köpek sayısı ne kadar çok olursa o kadar yardım parası buluyorlar.
Bu dolandırıcılar gerçekten özveriyle yardımda bulunan dernekleri de töhmet altında bıraktılar şimdi.
Daha önce de yazdım devlet, belediye ve hayvan severler bir araya gelse ortak projeler üretseler başıboş köpek sorunu da zamanla ortadan kalkar.
Türkiye'de milyonlarca hayvansever var.
Bu milyonların bağışları doğru kullanılsa, hayvan severler gönüllü olarak barınaklarda çalışsalar, devlet ve belediyelerin desteğiyle önce büyük bir kısırlaştırma kampanyası başlatılır.
Başıboş köpeklerin popülasyonu kontrol altına alınır, sonra da modern barınaklar kurulur.
Ama herkes birbirini suçluyor, sorumluluğu başkasına atıyor ve arada dolandırıcılar hayvanlara harcanması gereken paraları çalıyor.
Sonuçta kaybeden yardıma muhtaç köpekler ve onlardan zarar gören çocuklar oluyor.
Devlet, belediyeler ve hayvan severleri bir araya getirecek yapıcı projelerle bu sorunu çözebiliriz.

***

MÜZİKTEN KAZANDIĞINI SİLAHA YATIRDI
Daniel Ek'in, Spotify'dan kazandığı serveti savunma sanayine aktardığı ortaya çıktı, iyi mi?
Ek ve Spotify'ın erken dönem yatırımcılarından Shakil Khan'ın ortak kurdukları yatırım şirketi Prima Materia aracılığıyla Almanya merkezli savunma sanayii şirketi Helsing'e henüz emekleme aşamasında 100 milyon euro yatırım yapmışlar.
Ve sadece birkaç ay sonra Rus ordusu Ukrayna'ya saldırıp, Avrupa savaş tehdidi altına girince Ek ve Khan turnayı gözünden vurdular.
İkili geçtiğimiz günlerde Helsing'in aldığı 600 milyon euro'luk yeni yatırımda da liderliği üstlendiler.

Ve şirketin değeri 12 milyar euro'ya yükseldi.
Müziksevereler, müzik endüstrisi üzerinden kazanılan parayla savaş endüstrisine mi yatırılır diye isyan ede dursunlar Ek, askeri yatırımlarına devam ediyor.
Bu arada Spotify'ın değeri 146.7 milyar dolar. Şirketin yüzde 14.3 hissesini elinde bulunduran Ek'in hisseleri ise 21 milyar dolar değerinde.
Adam para resmen para basıyor ama Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu'nun geçtiğimiz ay yaptığı açıklamaya göre Spotify'ın Türkiye'de hala temsilciliği yok!
Vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmemesi bir yana, içerik algoritmaları da argo, şiddet ve yasaklı madde kullanımını özendirici içerikleri müzik listelerinde öne çıkarıyor.
Spotify'ın Türkiye'de hala temsilciliği yoksa ve vergisel yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa bu büyük skandal!

***

INFLUENCER ALDATMACASI
Survivor yarışmacısı Yiğit Poyraz, bir yayında şu ilginç açıklamayı yaptı:
"Bir marka kurdum. 30-40 tane influencer'a reels, story paylaşımı yaptırdım. Sıfır satış yaptım. 30 tane adam 1 tane tişört satamadı." Aslı trajikomik olan ise Poyraz'ın Survivor'a influencer olmak için katıldığını itiraf etmesi.

Böylece Poyraz influencer olayının genelde yalan dolan olduğunu bizzat yaşayarak öğrenmiş olmuş. Keşke markalar da bu gerçeği görseler.
Markalar, influencer'ların takipçi ve içeriğinin erişim sayılarına bakıyorlar ama o baktıkları erişim sayısı da manipüle edilmiş.
Bir de şu hata yapılıyor tanıtılacak ürün ile influencer'ın seslendiği kitle arasında büyük farklar olabiliyor.
Ayrıca influencer'ların büyük çoğunluğu pazarcı gibi birkaç günde bir sürekli farklı ürünler tanıtıyorlar.
Bu da reklamın hedef kitleye ulaşsa bile etkisini ve inandırıcılığını kaybediyor.
Markalar reklamda güvenli limanları tercih etmeliler!

***

EN BÜYÜK VERİ HIRSIZLIĞI
Cybernews ve bağımsız araştırmacılar tarafından yürütülen analizlerde, dünya genelinde milyonlarca kullanıcıya ait 16 milyar şifre ve oturum bilgisi içeren dev bir veri koleksiyonu ortaya çıkarıldı.
Bu şimdiye dek kaydedilen en büyük veri sızıntısı ve yalnızca bireyleri değil, ulusal güvenliği de tehdit ediyor.

Sızan kimlik bilgileri arasında Facebook, Google, Apple, Telegram, Instagram, Microsoft, PayPal ve devlet kurumlarına ait bilgiler yer alıyor.
ABD, Birleşik Krallık, Hindistan, Çin ve İsrail gibi ülkelerin devlet sistemlerine ait hesapların, daha büyük ölçekli bir casusluk ya da kimlik avı operasyonuna açık hale geldiği uyarısında bulunuldu.
Bizim veriler zaten defalarca çalındı, tekrar çalındıysa ne fark eder diyebilirsiniz ama tedbiri elden bırakmamak gerek.
Bireysel olarak yapabileceğiniz en iyi şey tüm hesaplarınızdaki şifreleri değiştirmek.
İki faktörlü kimlik doğrulamayı aktif hale getirip, e-mail ve mesajla gelen şüpheli bağlantılara tıklamamak.