MEVLÜT TEZEL Cihangirli sekülerler de isyan ediyor!

Cihangir, genelde oyuncu, sanatçı tayfasının ve CHP'ye oy veren sekülerlerin yaşadığı İstanbul'un en gözde semtlerinden biri.
Birçok restoran, bar ve kafenin de yer aldığı Cihangir aynı zamanda alkollü mekânlara parası yetmeyenlerin sokaklarında içtikleri bir semt.
Beşiktaş ve Kadıköy ilçelerinde de benzer sorunlar var.
Özellikle cumartesi ve pazar geceleri bu ilçeler açık hava meyhanesine dönüşüyor.
Önceki gün Cihangir'de yaşayan bir vatandaş, gece geç saatlere kadar kaldırımlarda oturup, alkol alıp çevreyi kirletenlerin videosunu çekip sosyal medyada paylaştı:

Çöp konteyneri dururken kaldırım kenarlarına atılmış yüzlerce bira şişesi, boş poşetler, yiyecek ambalajları.
Videoyu çeken kişi şöyle diyor: "Evet Cihangir'in liberal gençliği... Şurada çöp konteynerleri duruyor. Şuraya atabilirdiniz mesela."
Aslında o pislikleri bırakan ve taşkınlık yapanların arasında Ümraniye'den, Esenler'den, Bağcılar'dan da hatta İstanbul'a yakın Kocaeli, Tekirdağ'dan vs. gelenler de var.
Aynı durum Beşiktaş ve Kadıköy'de de geçerli.

Buralarda genelde alkolün yasaklanmasına karşı çıkan seküler vatandaşlar yaşıyor.
Ve şimdi onlar da artık çevre ve gürültü kirliliğine isyan ediyor!
Tamam, gençler eğlensin lakin bu insanları gece uyutmamayı ve yere çöp atmayı haklı göstermez.
Bir kuşağı medeni yapmak zor.
En azından emniyet teşkilatı taşkınlık yapanları, çevreyi kirletenleri önlemeye yönelik çalışmalar yapabilir.
Geceleri asayişi sağlasınlar diye işe alınan, İstanbul'da sayısı 5 bini aşan bekçilerin ne yaptıkları da merak konusu.
Elbette genelleme yapmak doğru değil ama işini yapmayan birçok bekçi var.
Bu sorunlarla ilgili İçişleri Bakanlığı, İstanbul Emniyeti ve İstanbul Valiliği ne düşünüyor acaba?

***

ÇEKMEYEN OPERATÖRE CEZA
BTK, Türkiye genelinde vatandaşların iletişim sorunlarını en aza indirmek amacıyla bir saha ölçüm ağı kuruyor.
DonanımHaber'e göre yeni düzenlemeyle birlikte, kent merkezlerinden kırsal alanlara, ören yerlerinden organize sanayi bölgelerine kadar geniş bir coğrafyada mobil şebekelerin performansı denetlenecek.

Telefonun çekmediği noktalar tespit edildiğinde, ilgili operatörden bir önceki yılki satış gelirinin binde 2'si (yüzde 0,2) oranında idari para cezası kesilebilecek.
Bu harika bir haber ama uygulamada da görmek lazım.
Ya da bu haberi GSM ve internet operatörlerine altyapınızı geliştirin mesajı olarak da algılayabiliriz.
Keşke internet hızını artırmaya yönelik yaptırımlar da uygulansa!

***

PEDOFİLİYE NASIL YAKLAŞMALIYIZ?
''Pedofiller takip edilmeli, hapse atılmalı hatta hadım edilmeliler, ama biz pedofillere yardım edersek, belki de taciz edilen çocukları kurtarabiliriz.''
Bu sözler İngiltere'de kızı pedofil bir adam tarafından kaçırılıp, öldürülen Paul Jones'a ait.
Ezber bozucu bir yaklaşım değil mi?
BBC'de bu konuyla ilgili kapsamlı bir haber yapılmıştı:

Toronto'da Dr. James Cantor, MR taramaları kullanarak pedofillerin beyinlerinin nasıl çalıştığını inceledi ve tartışmalı bulgulara ulaştı.
Dr. Cantor, ''Pedofili, cinsel bir yönelim. Yani bu doğuştan gelen dürtülerle ilgili bir durum ve bunun sonradan değiştirilmesi mümkün değil, tıpkı diğer cinsel yönelimlerde olduğu gibi'' diyor.
Dr. Cantor ayrıca pedofillerin beyinlerinin normal insanlara göre farklı çalıştığını belirtiyor:
''Bu insanlar çocuklara koruyucu ve besleyici içgüdülerle değil de, cinsel içgüdüleri tarafından yönlendiriliyor gibi yaklaşıyorlar''
Cantor'a göre; "Pedofiliyi destekleyen bu bulgular hamileliğin ilk 3 ayında belirlenebiliyor.
Pedofiliye yol açan olası nedenler ise annenin hamilelik boyunca stresli ve yetersiz beslenmiş olması.'' Pedofilinin nedenleri konusunda uzun zamandır hakim olan ise 'Vampir Sendromu': Eğer bir vampir tarafından ısırılırsan, vampir olursun. Eğer cinsel istismara maruz kaldıysan, sen de gelecekte istismarcı olursun!
Özetle pedofilinin nedenlerini bilim henüz çözmüş değil!

***

HADIM YASALLAŞIYOR
İngiltere'de cinsel suçlarla mücadele için hazırlanan yeni plana göre, pedofiller ve tecavüzcüler kimyasal yollarla hadım edilebilecek.
İlk aşamada 20 cezaevinde uygulanması planlanan programın, ülke geneline yayılması hedefleniyor.
Hükümetin gündemindeki "kimyasal kastrasyon" uygulaması, suçlulara iki ayrı ilaç verilmesini içeriyor.
Bu ilaçlardan biri cinsel düşünceleri bastırırken, diğeri testosteron seviyesini düşürerek libido kaybı sağlıyor.
Araştırmalar, bu tedavinin suç işleme oranlarını üçte iki oranında azaltabildiğini gösteriyor.
Üçte iki, gerçekten de yüksek bir oran.

2023'de Türkiye'de Cumhuriyet Başsavcılıklarında 193 bin 212 cinsel dokunulmazlığa karşı suç dosyası açıldı.
Bunun 66 bin 138'i, "Çocuğun cinsel istismarı" dosyalarından oluşuyor.
Ülkemizde en çok işlenen suçlar arasında cinsel suçlar beşinci sırada yer alıyor.
Zaman zaman ülkemizde de kimyasal hadım cezası gündeme geliyor, tartışılıyor.
Aslında 2014'de kabul edilen 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a eklenen 108'inci madde, mahkûmların 'tıbbi tedaviye' tabi tutulmalarını mahkeme takdirine bırakıyor.
2015 yılında Özgecan Arslan cinayeti sonrasında gündeme gelen kimyasal hadım, 2016'da çıkarılan yönetmelikle gündeme gelse de Danıştay bu yönetmeliğin bazı maddelerini iptal etti.
Danıştay "cinsel isteğin yok edilmesi" gibi tanımların yasal dayanağı olmadığına hükmetmişti.
Yani mevcut yasalar kimyasal hadım cezasına uygun ama bu yasaların nasıl uygulanacağına dair yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var.
Ama pedofili hadımla bile çözülmeyecek kadar karmaşık bir mesele!

***

Altyazı
"Dokuz yaşımızdan beri romanlarda okuyup filmlerde izlediğimiz büyük, güçlü ve cesur erkek hikâyesi tam bir palavra. Yok, öyle bir şey!" (The Ugly Truth)