MEVLÜT TEZEL İspanya’ya yerli üretim HÜRJET sattık
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
TUSAŞ tarafından geliştirilen Türkiye'nin ilk milli jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET'e NATO ve diğer dünya ülkelerinin kapısını açacak anlaşma, İspanya'da imzalandı.
İspanya'da F-5 uçakları emekliye ayrılacak ve yerine HÜRJET kullanılacak.
Eskiden yurtdışından eğitim uçağı satın alan bir ülkeydik.

Şimdi uçak üreten bir NATO ülkesi olan İspanya'ya jet motorlu eğitim uçağı ihraç ediyoruz.
"Türkler uçak yapamaz, yapsa da uçuramaz" diyenler... Son dönemde Türk Savunma Sanayi'ndeki büyük gelişmeleri görmezden gelenler şimdi ne düşünüyorlar acaba?
TUSAŞ, Airbus ve İspanya Savunma Bakanlığı arasında imzaları atılan mutabakat anlaşması gereği HÜRJET'in İspanya'ya satışının önünün açılması ve bu uçağın ortak altyapı üretiminin İspanya'da yapılması öngörülüyor.
Bu anlaşma aynı zamanda HÜRJET'in NATO'ya üye olan ya da üye olmayan ülkelere ihraç edilme ihtimalinin olduğunu gösteriyor.
Bu gurur verici bir gelişme. HÜRJET projesinde emeği geçen herkesi kutluyorum.
***
VİZE FIRSATÇILIĞI
Türkiye ile Yunanistan arasında geçen yıl başlatılan ve yoğun ilgi gören kapıda vize uygulaması, 2025'de de devam edecek.
Ancak 60 euro olan kapıda vize ücretine yüzde 42 zam geldi. Ve vize ücreti 85 euroya (3.705 lira) yükseldi.
Yunanlılar herhalde Türkler zama alışkın ya da madem çok sevdiler bizim adaları o zaman zam yapalım diye düşündüler.
Dört kişilik bir aile Yunanistan'a gitse sadece vizeye 14 bin 820 TL ödeyecek.

Bunun adı vize fırsatçılığıdır.
Euro-TL farkı, ulaşım, yeme içme, alışveriş vs. hesaba katınca Yunanistan tatili pahalıya çıkacak artık.
Ama her şeye rağmen yeni bir yer görmek, rahat ortam, yemeklerin porsiyonunun ve kalitesinin bizdeki çoğu restorandan daha iyi olması vs. hesaba katınca yine birçok insan Yunanistan'ı tercih edebilir.
Geçtiğimiz yıl 1,5 milyon Türk, Yunanistan'a seyahat etmişti.
Bakalım sayı bu yıl ne kadar olacak?
***
SÜRÜCÜSÜZ TAKSİLER GELİYOR
Çin merkezli teknoloji devi Baidu'nun Apollo Go adlı robotik taksi şirketi, Türkiye'de sürücüsüz taksi hizmeti sunan ilk şirket olmayı planlıyor.
Bu bir iddia değil.
Donanım Haber'in kaynak gösterdiği Wall Street Journal'ın haberine göre Çin'de birçok şehirde hizmet sunan Apollo Go, Türkiye ve İsviçre'de hizmete başlayarak Avrupa pazarına giriş yapmak istiyor.
Çin'de geniş bir ağda sürücüsüz taksi hizmeti sunan şirket, Hong Kong'un ardından ilk global adımını Dubai'de attı. İsviçre'de de yılsonuna kadar sürücüsüz taksi hizmetini test etmeye başlayacağını duyurdu.

Türkiye için henüz bir tarih verilmiyor. Çünkü Apollo Go, şirket Türkiye'de şirket kurulumunun tamamlanmasının ardından düzenleyici kurumlarla yasal izin görüşmelerine başlayacak.
Eğer gerekli izinler çıkarsa yolcular mobil uygulamadan sürücüsüz taksi çağırarak tam otonom bir şekilde yolculuk gerçekleştirebilecek.
Birçok ülkede sürücüsüz taksi kullanılıyor ama Türkiye'de bu sektörün oluşması yasal mevzuatların değişmesine bağlı.
Şimdi akıllara; "Biz daha İstanbul'daki sarı taksilerin sayısını artıramamışken sürücüsüz taksi nasıl olur?", Sarı taksi lobisi sürücüsüz taksilere karşı çıkmaz mı?" soruları geliyor.
Önce İstanbul'un yol altyapısı ve trafik sistemi de sürücüsüz araçlara göre yeniden dizayn edilmeli.
"Bizde olmaz" demeyin! Kısa mesafe yolcu almayan, trafikte kalınca yolcu indiren, klimayı açmayan taksi şoförlerini mi tercih edersin? Yoksa her mesafeye giden, trafikte yolcusunu aşağı indirmeyen, tertemiz otonom taksileri mi?
Teknolojik gelişmelerin önüne kimse geçemez. Bugün olmazsa, yarın olur.
***
PARASINI GERİ İSTEYEN ÖĞRENCİ
Northeastern Üniversitesi son sınıf öğrencisi olan Ella Stapleton, ders notlarını gözden geçirirken işletme profesörünün belgenin ortalarında, ChatGPT'ye yazılmış bir talimat fark etti:
"Tüm alanları genişletin. Daha ayrıntılı ve spesifik olun"
Oksijen'in haberine göre Stapleton daha derinlemesine inceleme yapınca profesörünün slayt sunumlarında da yapay zekânın izlerine rastladı. Stapleton okulun maliyeti ve itibarı göz önüne alındığında, üst düzey bir eğitim bekliyordu.

Ayrıca dersin müfredatı, yapay zekânın izinsiz kullanımını da içeren 'akademik dürüstlük dışı faaliyetleri' yasaklıyordu.
Stapleton da o derse ödediği 8 bin dolardan fazla olan öğrenim ücretinin iadesini talep etti.
Şimdi eğitim dünyasında bu olay konuşuluyor.
Kimileri yapay zeka, bilgisayarın, hesap makinesinin süper versiyonu. Teknolojiyi kullanmak etik bir sorun teşkil etmez diyor.
Kimileri de profesörlerin ders notlarının özgün içerik olması gerektiğini söyleyip, yapay zeka kullanılıyorsa öğretmene gerek yok diyor. Gerçekten içinden çıkılması zor bir polemikle karşı karşıyayız. Yapay zeka ile artık senaryo, roman yazılıyorsa, tıpta kullanılıyorsa eğitimde de kullanılabilir.
Ancak bu sefer de eğitimde özgün içerikten uzaklaşılır. Öğretmenler her şeyi yapay zekaya yaptırmaya başlar.
Özetle yanıtı zor bir havuz problemiyle karşı karşıyayız.
***
BÜLENT KORKMAZ'IN HAKKI YENİYOR
Galatasaray ligde şampiyon olursa Türk futbol tarihinin en çok kupa kazanan futbolcusu Muslera olacak diye haber çıktı.
Bu haber doğru değil.

Galatasaray efsanesi Bülent Korkmaz'ın 27 kupası var. Bu haberi yapanlar sezon başında oynanan ve bir dönemin en önemli kupalarından biri olan ama daha sonra kaldırılan TSYD Kupası'nı hesaba katmamışlar.
Korkmaz'ın sekiz lig, beş Türkiye Kupası, beş Cumhurbaşkanlığı Kupası, iki Başbakanlık Kupası, beş TSYD kupası var. Ayrıca Korkmaz, UEFA ve Süper Kupa'yı da kaldırdı. Elbette Muslera da bir Galatasaray efsanesi ama en çok kupayı kazanan Bülent Korkmaz!


