MEVLÜT TEZEL Ligin değeri uçtu yayıncı kuruluş daha fazla ödemeli!
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Mart 2024'de Süper Lig yayın ihalesi için fiyat tartışmaları yapılırken ligin değerinin ve abonelik sayılarının düştüğü konuşuluyordu.
Ben de "Ligimizi bu kadar kötülemeyin, kulüplerin pazarlık gücü düşüyor. Üç yıllık bir ihaleden bahsediyoruz. Yeni transferlerle ligin değeri artabilir" diye yazıyordum.
beIN Media Group, 2024-2025, 2025-2026 ve 2026- 2027 sezonları için TFF Süper Lig ve TFF 1. Lig'in tüm yayın haklarını sezonluk 182 milyon dolar artı KDV'ye (KDV dahil 218 milyon 400 bin dolar) satın aldı.
Ve geçtiğimiz sezondan başlayarak Victor Osimhen başta olmak üzere ligimize yıldızlar yağmaya başladı.
Bu sezon ise eşi benzeri görülmemiş bir transfer çılgınlığı yaşandı.
Victor Osimhen, Wilfred Singo, Kerem Aktürkoğlu, Dorgeles Nene, Ederson Santana de Moraes, Orkun Kökçü, Leroy Sane, İlkay Gündoğan, Marco Asensio, Vaclav Cerny gibi birçok yıldız transfer edildi.

Süper Lig'de yapılan toplam 378 transfer için 320 milyon Euro'dan fazla bonservis bedeli ödendi.
Yayıncı kuruluşun, bu sezon ve gelecek sezon için hem Süper Lig hem de TFF 1. Lig için sadece 182 milyon dolar ödemesi, mevcut flaş transferler göz önüne alındığında çok düşük kalıyor!
Elbette korsan yayınlar yayıncı kuruluşlarının gelirini etkiliyor ama bu sadece bize özgü değil, küresel bir sorun.
Tüm dünyada spor müsabakalarının yayın hakları sürekli artarken ülkemizde yerinde saymasına sadece korsan yayınlar gerekçe gösterilemez! Ülkemizde yayıncı kuruluşlar zaman zaman döviz kurlarındaki aşırı yükselmeyi, korsan yayınlarının artışını gerekçe göstererek ödemelerde kesintiye gitmeyi talep etti ve bu istek kabul gördü.
Şimdi aynı güncellemeyi kulüplerin istemeye hakkı var!
Transferlere harcanan paralar ortada. Şu an ülkemizde futbola hiç olmadığı kadar büyük bir ilgi var. Bu noktada kulüplerin yayın geliri de artırılmalı.
Elbette sadece parayı artırın demekle de olmaz. Yayıncı kuruluş, kulüpler ve devlet güçleri ortak hareket edip korsan yayıncılıkla sistematik bir mücadeleye girmeliler.
Taraftarlara korsan yayın izleyerek tuttukları kulüplerine zarar verdikleri sürekli anlatılmalı!
Şu an Süper Lig'deki 18 takımın toplam kadro değeri 1.26 milyar Euro. Ligin piyasa değeri ise 2.36 milyar Euro!
Bu rakamlar bile Süper Lig'e ödenen sezonluk 182 milyon doların çok düşük kaldığını gösteriyor!
***
LİSE MEZUNU PROFESÖR!
Kendisini profesör olarak tanıtan Ali İlseven'in lise mezunu olduğu geçtiğimiz yıl ortaya çıktı. Şimdi ise İlseven'in Kütahya Dumlupınar, Aydın, Gaziantep, Kırıkkale ve benzeri üniversitelerde üniversite personeline ve gençlere kariyer, kişisel gelişim ve liderlik alanlarında eğitimler verdiği anlaşıldı.

İlseven, öğrencilere "Kendi emeğinizle yürüyün, kolaycı olmayın" tavsiyesinde bulunuyormuş, iyi mi?
Adam akademik camiadaki denetimsizliğin boşluğunu görmüş, parayı götürmüş.
Bence bu dolandırıcıya seminer yapma fırsatı sunan ve ücret ödeyen akademik kadrolar da sorgulanmalı!
***
GOOGLE YA BİR GÜN FİŞİ ÇEKERSE...
Önceki gün Türkiye ve pek çok ülkede Google ve bu şirkete bağlı servislerde yaşanan erişim sorunları dünyayı felç etti.
Google, ChatGPT, YouTube, Spotify, Gmail gibi popüler sitelerde bir saati aşan erişim sorunları yaşandı.
Birçok web uygulaması Google'ın servislerini kullandığı için bazı bölgelerde internet de gitti.
Kesinti Google açısından skandal gibi gözükse de aslında dolaylı yoldan dünyaya karşı büyük bir güç gösterisi yaptılar!
Bu köşede Google'ın interneti tekeli altına aldığını birçok kez yazdım.
Ancak önceki gün yaşanan kesinti Google'ın 25 yılda Çin, Rusya ve Kuzey Kore hariç dünyayı nasıl ele geçirdiğini gösterdi.
Bu erişim kesintisi gelecekte olası bir savaş, iç savaş ya da ayaklanmalarda Google'ın istediği ülkenin fişini çekebileceğini anlamamız gerekiyor!
Türkiye'de yerli arama motorları geliştirilmesi için bazı çalışmalar oldu.
Örneğin Ahtapot, Arama- tr, Com, Baybul, Bilgi Bankasi, Camia gibi arama motorlarımız var ama bunlar başarılı olamadı.
Google'a alternatif arama motorlarının da olduğunu unutmayalım!

Örneğin Microsoft Bing, istikrarlı bir şekilde büyüyor. Yahoo ve AOL gibi platformlarla olan ortaklıkları ve Microsoft Edge tarayıcısının varsayılan arama motoru olmasıyla, Bing, belli bir trafik potansiyeline sahip.
Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerindeyse, Yandex vazgeçilmez bir arama motoru. Rusya'daki pazar payının yüzde 70'inden fazlasını elinde bulunduran Yandex, Türkiye'de de kullanımı yaygın arama motorlarından biri. Yandex'in URL'de anahtar kelime kullanımına önem veren bir algoritmaya sahip olması önemli bir artı.
Çin'deki arama motoru pazarının yüzde 60'ından fazlasını kontrol eden Baidu da Çin pazarına ve bu ülkeye ilgi duyanlara avantajlar sağlayabiliyor.
DuckDuckGo ise özellikle kullanıcı gizliliğini ön planda tuttuğu için belli açılardan Google'a alternatif olabiliyor.
Ask adlı arama motoru ise soru odaklı arama yaklaşımıyla belirli cevaplar arayan kullanıcılar için faydalı bir ortam sunuyor.
Perplexity ise yapay zeka destekli bir diyalogsal arama motoru özelliğiyle öne çıkıyor.
Google'ın küresel arama pazar payı yüzde 90 gibi korkunç bir orana ulaşınca ABD ve Avrupa Birliği'nde bu devasa tekele karşı bazı davalar açıldı. Ancak atı alan Üsküdar'ı geçmiş gibi gözüküyor.
En azından Türkiye'de olası olağanüstü durumlara karşı Google'a alternatif arama motorlarının kullanımını yaygınlaştıracak projeler geliştirilebiliriz.
Google bir gün fişi çekerse alternatiflerimiz olmalı.
***
Altyazı
"Bir toplum, yaşlı adamların gölgesinde asla oturamayacaklarını bildikleri ağaçları dikmeleriyle gelişir." (After Life)



