MEVLÜT TEZEL Suça sürüklenen çocuk mu, katil mi?
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Kadıköy'de katledilen 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin annesi Yasemin Minguzzi adalet talebiyle Bakırköy Meydanı'nda yaptığı oturma eylemi toplumda büyük etki yarattı.
Çocukları öldürülen başka anneler de Minguzzi'ye destek verdi.
Mattia Ahmet cinayetinden çok önce dikkat çekmeye çalıştığım;
'suça sürüklenen çocuk romantizmi' artık daha çok tartışılıyor.
Mattia Ahmet'i bıçaklayarak öldüren B.B. 18 yaşından küçük olduğu için az ceza alacak.
Çünkü yasaya göre B.B. 'Suça sürüklenen çocuk' kabul ediliyor!
Daha öncede verdiğim örneklerden bahsedeceğim:
Geçtiğimiz mart ayında İstanbul'da polis ekipleri park halindeki bir araçtan şüphelenerek inceleme yaptı. Araçta 3 tabanca, 3 el bombası ve 1 uzun namlulu silah ele geçirildi.

Gözaltına alınan araçtaki dört şüpheli de 18 yaşından küçüktü.
Yanlarında cephanelik taşıyan bu çocuklar da 'Suça sürüklenen çocuk' statüsüne giriyor!
Konya'nın Ilgın ilçesinde 13 yaşındaki A.A., internetten tanıştığı 16 yaşındaki Hanifi K.'yi evinin penceresinden içeri aldı ve tecavüze maruz kaldı.
Sonraki günlerde Zeki B., Osman T. vs. dokuz kişi daha eve pencereden girerek A.A.'ya tecavüz etti.
"Babana söyleriz" diyerek tehdit edilen A.A.'ya böylece 10 kişi tecavüz etti.
Tecavüzcülerin hepsi 18 yaşından küçüktü.
13 yaşındaki bir kızı evinde tehdit edip her gün sırayla tecavüz eden 10 çocuk, nasıl suça sürüklenmiş çocuk oluyor?
18 yaş altı bireyler ceza hukukunda 'çocuk' sayıldığı için daha az ceza alıyorlar.
Hapis cezaları varsa bile ertelenebilir, denetimli serbestlik uygulanabilir.
Ne yazık ki, mevcut hukuk sistemi suç işleyen çocuğu koruyor ve onun daha çok suç işlemesine neden oluyor.
ÇETELER KULLANIYOR
Asıl tehlike ise artık suç çetelerinin adam öldürmede bile çocukları kullanmaya başlaması.
Çünkü cinayet suçundan bir yetişkin 25 yıl hapis cezası alabilir ama aynı suçu işleyen çocuk, 2-3 yılda çıkabiliyor.
Bu suç makineleri yüzünden ölen ya da yaralanan çocukların ailelerine de "Üzgünüz suçu işleyen de suça sürüklenmiş çocuk" deniyor.
Böylece topluma faydalı, örnek çocuk yetiştirenler cezalandırılmış oluyor.
Minguzzi'yi öldüren çocuğun ailesi ise normal hayatına devam ediyor.
Katil çocuklarının birkaç yıl içinde dışarı çıkmasını bekliyorlar.
Hukukta "Suça Sürüklenen Çocuk!" romantizmine acilen son verilmeli.
Ve en önemlisi B.B gibi suçluları yetiştiren aileler de ceza almalı!
Yurtdışında bunun örnekleri var.
***
MATEMATİK KORKUSU
305 bin kişi, 40 soruluk TYT Matematik sınavında sıfır çekti.
Dümenden sınava girip, soru cevaplamayanlar da var tabi.
Yine de 305 bin ciddi bir rakam.

Eğitim sistemimizin iki temel sorunu; İngilizce ve matematiğin öğretilememesi.
MEB bu sorunu aşmak için uğraşıyor, yeni modeller deniyor ama bu iki branşta bir türlü beklenen başarı gelemiyor.
Özellikle matematiğe karşı bir önyargı var. Öğrenciler matematikten korkuyor.
Evet, matematik diğer derslere göre zor ama onu farklı ve özel yapan da bu zorluk aslında.
Çocuklara zor olanı başarmanın daha özel bir şey olduğunu öğretmemiz gerekiyor galiba.
***
BEŞ ERKEĞİN, ENGELLİ KADINI DÖVMESİ
Erzurum'da yüzde 80 bedensel engelli Esin Sarıaslan (48), gürültü yaptıkları iddiasıyla şikayet ettiği üst kat komşularının saldırısına uğradı.
5 erkek, tekme ve sopayla saldırıp tekerlekli sandalyedeki Sarıaslan'ı darp etti.
Sarıaslan yaşadıklarını şöyle anlattı: "Tekerlekli sandalyem kırıldı. 100 bin TL değerindeki özel donanımlı aracım büyük hasar gördü.
İçlerinden biri silah çekti ve beni ölümle tehdit etti. Bütün bunların nedeni sadece gürültü ettikleri için şikayette bulunmam." Kadını, hem de engelli bir kadını, beş erkeğin sopayla dövmesi!

Bu nasıl bir vicdansızlıktır?
Saldırganlar ifadeleri alınıp serbest bırakıldı, iyi mi?
Bence engelli kadın cezaevine koyulsun en azından içeride güvenliği sağlanır!
Gürültü çıkarmak, insanları rahatsız etmek suç ama magandaların umurunda değil.
Gürültü kirliliği ülkemizde genelde önemsiz görülüyor. Hâlbuki gürültü kirliliği insanları uykusuz bırakmanın yanı sıra birçok fizyolojik ve psikolojik soruna neden oluyor.
Sinir, saldırganlık, hipertansiyon, yüksek stres, kulak çınlaması ya da kulak uğuldaması, duyma kaybı, uyku bozuklukları bu rahatsızlıklardan bazıları.
Gürültü çıkaranlara karşı daha sert tedbirler alınmalı ve cezalar artırılmalı.
***
SİGARA İÇENLERE DE CEZA!
Halk Sağlığı Genel Müdürü Muhammed Emin Demirkol, yapılan denetimlerde sigara içilmesine izin veren işyerleri dışında artık içen kişilere de ceza verildiğini açıkladı.
Aslında mekânlardaki kapalı alanlarda sigara içenler de suç işliyor ama uygulamada genelde buna izin veren işletmelere ceza kesiliyor.
Sigara içenlere de ceza kesilmesi güzel bir gelişme.

Elbette cezaların bu illeti bırakmada pek faydası olmuyor.
Yapılan denetimlerde en azından sigara içmeyenlerin pasif içici olmalarının önüne geçilmeye çalışılıyor.
Sigara yasakları konusunda öncü ülkelerden biriyiz ama mevcut yasalar uygulanmıyor.
Özellikle yeme içme mekânlarında sigara içenler görmezden geliniyor.
Demirkol, bu yıl kapalı alanda sigara içme ihlali yüzünden 4 bine yakın cezai müeyyide uygulandığını söylüyor.
Nüfusu 85 milyon olan bir ülke için bu sayı az gibi gözüküyor.
Meyhane, bar gibi kapalı mekânlarda bile sigara içilmesi olağan bir hal aldı.
Sigaraya yüzünden her yıl 100 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiğini hesaba katarsak daha sıkı tedbirlere ihtiyaç var.
***
Altyazı
"Başkalarını affetmek için bulduğun bahaneleri kendin için kullanamazsın." (Dogville)



