Meyvenin küflü kısmını kesip yemek güvenli mi? Sözcü Gazetesi

Fransız bir virolog, masum görünen bu alışkanlığın gıda zehirlenmesine yol açabileceği konusunda uyarıyor. Hangi meyve ve sebzelerin kurtarılabileceğini, hangilerinin ise doğrudan çöpe atılması gerektiğini açıkladı.

Hemen herkesin mutfakta karşılaştığı o an: Çok sevdiğiniz bir çileğin veya domatesin üzerinde beliren o küçük küflü nokta. Çoğumuzun ilk tepkisi küflü kısmı kesip atmak ve gerisini afiyetle yemek olur. Ancak Instagram'da "thefrenchvirologist" olarak bilinen Fransız virolog, bu alışkanlığın sağlığımızı riske atabileceğini belirterek önemli uyarılarda bulundu.

Görünmez tehlike: Küf sadece yüzeyde değil

Uzman virolog, çıplak gözle gördüğümüz küfün aslında "buzdağının sadece görünen kısmı" olduğunu vurguluyor. Küfü oluşturan mikroskobik mantarların kökleri, görünmez bir ağ gibi yiyeceğin derinliklerine, özellikle de sulu ve gözenekli gıdaların içine hızla yayılır. Bu mantarların bazıları sağlığa zararlı toksinler üretebilir.

Kural 1: Yumuşak ve sulu gıdaları doğrudan çöpe atın

Uzmana göre en büyük risk, yumuşak ve gözenekli yapıya sahip meyve ve sebzelerde bulunuyor. Bu tür gıdalarda küf oluştuğunda, mantar kökleri gözle görülmese bile tüm ürüne yayılmış demektir. Gıda zehirlenmesi riskini göze almamak için bu ürünlerin tamamı atılmalıdır. Bu listeye giren bazı gıdalar şunlardır:

Domates, salatalık, kabak

Çilek, şeftali, kayısı

Biber, portakal ve kavun

Kural 2: Sert gıdaları "2,5 cm kuralı" ile kurtarın

Neyse ki tüm ürünler için durum aynı değil. Küfün derinlere nüfuz etmesinin daha zor olduğu sert ve yoğun dokulu meyve ve sebzeleri kurtarma şansınız var. Bunun için altın kural, küflü bölgenin etrafından her yöne doğru en az 2,5 santimetrelik bir pay bırakarak kesmektir. Bu şekilde görünmez kökleri de temizlemiş olursunuz. Kurtarılabilecek bazı gıdalar ise şunlar:

Havuç, elma, sert armut

Patates, turp, alabaş

Altın kural: Sertse kurtar, yumuşaksa at

Eğer hangi gıdanın yumuşak, hangisinin sert olduğu konusunda tereddüt ederseniz, aklınızda tutmanız gereken basit bir kural var: Eğer sertse umut vardır, yumuşaksa çöpe atılır. Bu basit ilke, sizi ve ailenizi görünmez mantarların neden olabileceği sağlık sorunlarından koruyacaktır.