Müzeye düşen gölge: İttifakın sonu mu?

Washington-Tel Aviv ittifakının risk altında olup olmadığına ilişkin hiçbir şüphe yok evet…
Fakat belli ki Donald Trump’ın canı Orta Doğu’da kaos oluşturmadan iktidarda bile kalamayan Netanyahu yüzünden fena halde sıkılmış durumda…
Üzerinden bir haftadan fazla zaman geçti…

Ancak konunun derinlemesine tahlili için yine o güne dönmek mecburiyetindeyiz…

TEL AVİV’E SOĞUK RÜZGÂR!

En son böyle bir durum 2009 yılında; dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın iktidarında olmuştu…

Obama'nın Orta Doğu ziyareti duraklarına, göreve yeni başlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu dâhil etmeme kararı, bir tür meydan okuma olarak yorumlanmıştı…

Bu, bugün bile pek çok kişi tarafından Obama'nın İsrail'le ve özellikle de ülkenin en uzun süre iktidarda kalan lideriyle olan ilişkisinde meydana gelen çatlağın başlangıcı olarak kabul edildi…

DERİN AYRILIKLAR; SESSİZ KRİZ!

İşte yine, bir kez daha Tel Aviv, Beyaz Saray’ın “Orta Doğu'ya tarihi bir dönüş” olarak nitelendirdiği ve “istikrar, fırsat ve karşılıklı saygının paylaşıldığı bir vizyon” sözü verdiği Trump’ın Orta Doğu ziyaretinde yer almadı…

Dahası…

Yemen'deki Husilerle yapılan ateşkes anlaşması, İran ile devam eden nükleer müzakereler, İsrail'e karşı artan gümrük vergileri ve ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in Hamas yöneticisi Halil el-Hayya ile Mart ayında İsrail'i saf dışı ederek gerçekleştirdiği esir görüşmesi; Trump ile Netanyahu arasındaki fikir ayrılıklarının “derin boyutlarını” gözler önüne serdi.

Öte yandan İsrailli eski bir diplomat olan Alon Pinkas'a göre ise bu fikir ayrılıklarının temel nedeni mütemadiyen “Trump'ın ikinci görev döneminde onu ziyaret eden ilk dünya lideri” olmakla övünen Netanyahu’nun şu anda Washington'da çok az nüfuza sahip olması.

Tel Aviv’in en önemli kozu belki de geçtiğimiz günlerde Donald Trump’ın görevden aldığı ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’dı.

MÜTTEFİKLİKTEN MANİPÜLASYONA

Her ne kadar onun görevden uzaklaştırılmasının nedeninin mart ayında Yemen savaş planlarının paylaşıldığı Signal grubuna "yanlışlıkla" The Atlantic dergisinin baş editörü Jeffrey Goldberg'in eklendiği Signal krizine dayandırılsa da Washington Post’a göre Trump’ın Waltz'ı görevden alma kararı Signal krizinin de öncesine dayanıyor.
Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ın suyunu ısıtan en önemli neden şüphesiz onun İran konusundaki şahin tutumuydu.

Tahran'ın nükleer programını durdurmaya yönelik askeri seçenekler konusunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile koordinasyon içinde olması ABD Başkanı Donald Trump'ı kızdırmış ve onun geçtiğimiz haftalarda görevden alınmasına neden olmuştu.
İsrailli gazeteci Yanir Cozin'e göre ise eski dostlar arasındaki kırılma noktası Trump'ın yakın çevresinin İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'e, başkanın Netanyahu'nun kendisini manipüle ettiğine inandığını söylemesi oldu.

İsrail Ordu Radyosu muhabiri Yanir Cozin, X hesabından yaptığı paylaşımda, Trump'ın manipüle edildiğine inandığını söylediğini ve Netanyahu ile ilişkilerini kesme kararı aldığını belirtmişti.

MÜZEYE DÜŞEN GÖLGE!

Zaman, meşruiyetini savaş ile tesis eden Binyamin Netenyahu ile kendisini “savaşı bitirmek isteyen bir başkan” olarak niteleyen Donald Trump’ı karşı karşıya getirmişti
Ve tüm bu gelişmeler yaşanırken yayınlarımız bir son dakika haberi ile kesildi…
ABD’nin göbeğinde; Washington'daki Yahudi Müzesi önünde düzenlenen ve 2 İsrail Büyükelçiliği çalışanın ölmesiyle sonuçlanan saldırı…

Sizce de manidar değil mi?
Fatih Yoncalık / Haber7