MYNET ÖZEL PKK zihniyeti diyerek açık açık uyardı! Fesih kararı sonrası Prof. Dr. Ersan Şen den dikkat çeken sözler

MYNET ÖZEL-Ersel Yıldırım | Terörsüz Türkiye yolunda tarihi bir viraj geride kaldı. Terör örgütü PKK, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın “barış ve demokratik toplum” çağrısı sonrası, kendini feshettiğini ve silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı aldıklarını duyurdu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'de yaptığı tarihi açıklama sonrası başlayan süreçte çok kritik bir aşama geride kalırken, 40 yılı aşkın süredir devam eden kanlı sayfanın kapandığı belirtildi. Terör örgütünün fesih ilanı sonrası hükümet kanadından hem olumlu hem de temkinli mesajlar ise peş peşe geldi. Şimdi tüm Türkiye bundan sonra sürecin nasıl işleyeceğine ve neler olacağına odaklanırken, Prof. Dr. Ersan Şen'den dikkat çeken değerlendirmeler geldi.

PROF. DR. ERSAN ŞEN, 3 ÜLKEYİ İŞARET ETTİ

Mynet Genel Yayın Yönetmeni Ersel Yıldırım'ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ersan Şen; Amerika, İngiltere, İsrail detayına dikkat çekerken "Bunların hedefi belliydi, 3 günde vaz mı geçtiler? Önemli olan içerideki destekçilerinin ve sempatizanlarının PKK zihniyetini terk edip etmedikleri. Terk etmişlerse iyi, önümüze bakalım" diye konuştu.

"MAKSADINI AŞAN CÜMLELERLE VE TALEPLERLE GELMEMELİ"

Önümüzdeki süreçte yaşanacaklara dair de temkinli ifadeler kullanan Şen, yaşanabilecekler karşısında da uyarılarını peş peşe sıraladı. Şen, yaptığı açıklamada "Bize Amerika ve İsrail projeleri ile gelmeyin. Ağababalarınız onlar, bence herkes aklını başına almalı, maksadını aşan cümlelerle ve taleplerle gelmemeli, madem biz biriz ve birlikteyiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine sahip çıkmalı ve saygılı olmalı" dedi.

Teslim olacak teröristlerle ilgili soruya da yanıt veren Şen, etkin pişmanlık yasasını işaret ederken "Suça bulaşmamış, bir şekilde kandırılmış ve örgüt mensubu olmuş, ama suç işlememiş kişiler var. Etkin pişmanlık yapanlar için zaten bizim Kanunumuz var, ama benim askerimi, polisimi, güvenlik görevlimi, vatandaşımı şehit etmişse affetmemiz mümkün değil." diye konuştu.

Prof. Dr. Ersan Şen'in Mynet'te yaptığı özel açıklamalar şöyle;

"BİZ BAŞTAN İTİBAREN DURDUĞUMUZ YERDEYİZ"

"Silah bırakıyorlarsa kendi sorunları. Nereye, nasıl bırakıyorlarsa bıraksınlar. Hayırlı olsun. Onlar barış istediklerini söylüyor, ama biz kimse ile savaşmıyoruz. Savaşmadığımıza göre neyin barışını isteyeceğiz? Biz baştan itibaren durduğumuz yerdeyiz. Bir yere kıpırdamıyoruz.

"AMERİKA, İSRAİL, İNGİLTERE…"

Onlar bu ülkeye karşı geldiler, ayaklandılar. Onlar bizimle savaşmadılar, hainlik yaptılar. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk Milleti'nin bölünmez bütünlüğüne kasteden insanlar. Dolayısıyla o bizim sorunumuz değil. Bize teslim eder mi etmez mi? Silahlarının bir envanteri yok. Patronlarına sormak lazım, onlara silah sağlayan memleketlerin ağababalarına sormak lazım. Amerika, İsrail, İngiltere… Esasında bunlar kukla, başındakilerle, oynatıcılarla konuşmak lazım.

"ONLAR GİDİP ŞEHİT ANNELERİNDEN AF DİLESİNLER"

Ben şuna inanıyorum, halk isterse her şey başlar veya biter. Halk burada isterse o da bitecek, ama istemezse bitmeyecek. O bölgedeki halk artık “Yeter biz bıktık bundan, artık terör istemiyoruz” diyorlar. Çünkü 1984’de terörist başı Abdullah Öcalan'ın liderliğinde toplanan kadro Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı çok ciddi suçlar işledi. Bizim onları affetmemiz mümkün değil, Devlet de affedemez, ancak Allah affeder.
Onlar gidip şehit annelerinden af dilesinler. Eline silah alanların ve onları azmettirenlerin bu topraklarda yeri yok.

Örgüt mensuplarının bazı ülkelere gideceği konusunda iddialar var. Yargılanacaklar mı, topluma karışacaklar mı? Nasıl değerlendirirsiniz?

'ETKİN PİŞMANLIK' YASASINA DİKKAT ÇEKTİ

Suça bulaşmamış, bir şekilde kandırılmış ve örgüt mensubu olmuş, ama suç işlememiş kişiler var. Etkin pişmanlık yapanlar için zaten bizim Kanunumuz var, ama benim askerimi, polisimi, güvenlik görevlimi, vatandaşımı şehit etmişse affetmemiz mümkün değil.

Bu durum genel veya özel af çıkarsa olur. O da Anayasa ve kanunlar çerçevesinde. Onlar buraya gelirlerse yargılanırlar, suç işlemişlerse cezalarını alırlar. Eline silah almamış ve eli kana bulaşmamış olanlar varsa, bu kişiler etkin pişmanlıktan yararlanabilirler.

"'PKK ZİHNİYETİ'Nİ TERK ETMİŞLERSE İYİ, ÖNÜMÜZE BAKALIM"

Bunların ağababaları ne diyor o da önemli. Amerika, İngiltere, İsrail ne diyor? Bunların hedefi belliydi, 3 günde vaz mı geçtiler? Önemli olan içerideki destekçilerinin ve sempatizanlarının PKK zihniyetini terk edip etmedikleri. Terk etmişlerse iyi, önümüze bakalım.

PKK zihniyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını karşı geliyordu. PKK ne demiş, ne açıklamış, kendini feshetmiş, silah bırakmış, bunlar önemli değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti onu halleder. Önemli olan buradaki destekçilerin zihniyetinin değişmesi. Bunu zaman gösterecek. PKK, “Ben silahla kazandım, bu aşamaya geldim, bundan sonra siyasette ilerleyeceğiz” diyor. Bu olmaz, her şeyi zaman gösterecek, umarım terörsüz Türkiye hedefine tam manası ile ulaşılır.

"BİZDE AYRI GAYRI YOK"

Kafalarında bize bakış açıları “Siz bu topraklarda işgalcisiniz”. Bu zihniyet düzelmeli, buraya aidiyet olmalı. Sen bize “işgalci” dersen biz de sana “güle güle” deriz. Bu topraklar bizim babamızın malı değil, biz bu topraklara aitiz. Anadolu halkı, Mezopotamya halkı diye bir halk yok. Mustafa Kemal Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir.” demiş. Bizde ayrı gayrı yok. Bizde az eşit, tam eşit, çok eşit yok. Sayın Özgür Özel'in söylediğinin aksine, bizde bir ayrışma yok, Kürt sorunu yok, demokrasi, hukuk, hakça paylaşım, insan hak ve hürriyetleri sorunları var.

Kimsenin kimse ile derdi yok. Sevinçlerimiz ve sorunlarımız ortak. Terörsüz Türkiye mi? Tamam hiç sorun yok, bunun yanındayız zaten. Eşitlik mi? sonuna kadar. Ancak bu ülkede kimlik siyaseti üzerinden gidemezsiniz. Etnik kökenine kimse karışmaz ama bu ülkede herkesin kimliğinde “Türk vatandaşı” yazıyor.

Dem Parti kaç kere Cumhurbaşkanı adayı çıkardı. En az 2 kez. Seçilseydiniz, biz size “az eşit, çok eşit” mi diyecektik?

"KÜRT SORUNU” SÖZÜNÜ DOĞRU BULMUYORUM"

“Kürt sorunu” sözünü doğru bulmuyorum. Neden böyle etiketliyorsun? Böyle söylersen senin Kürt kardeşimle sorunun var demektir. Burada halkın sorunu var dersen gel konuşalım, ama sen gelip de “Anayasa’nın şu maddelerini değiştireceğiz, Suriye’de böyle yapılanacağız, Irak’ta böyle kapılanacağız” dersen olmaz.

"BİZE AMERİKA VE İSRAİL PROJELERİ İLE GELMEYİN"

Bize Amerika ve İsrail projeleri ile gelmeyin. Ağababalarınız onlar, bence herkes aklını başına almalı, maksadını aşan cümlelerle ve taleplerle gelmemeli, madem biz biriz ve birlikteyiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine sahip çıkmalı ve saygılı olmalı.

Kimlik siyaseti yapmak yanlış, Fransa’ya da gittiğinde, hatta orası Fransa Cumhuriyeti değil, Fransız Cumhuriyeti. İnsanların etnik kökenleri farklı, ama kimse çıkıp ben Katalan’ım, Breton’um, Alzasyan’ım, Arap’ım, şuradanım buradanım diyerek vatandaşlığını tanımlamıyor, Fransız vatandaşıyım diyor, bitti. Ulus devletler böyledir, Almanya’ya da gitsen böyle, İtalya’ya da gitsen böyle. Etnik köken, din, mezhep, ırk, ana dil, bunlar sorun değil, ama bunlar üzerinden kimlik siyaseti yapılırsa, ayrışma olur, kutuplaşma olur. Bunun sonuçları iyi olmaz. Ulus devleti olan hiçbir memleket de bunu kabul etmez.

"ANCAK ÖYLE AFFEDİLİRSİNİZ"

Teröre karışanları, bulaşanları, eline silah alanlara, teröristlere söylüyorum; şehitlerimizi diriltebiliyor musunuz, onları geri getirebiliyor musunuz, ancak öyle affedilirsiniz.

Yapmamız gereken kendi demokrasimizi ve hukukumuzu en iyi şekilde tesis etmektir. Bunun için iktisadi bağımsızlık şart. Eğer iktisadi bağımsızlığın yoksa, siyasi bağımsızlığın da olmaz.

"FARKLI EMELLER PEŞİNDE KOŞAN VARSA, ONLARA ASLA MÜSAADE EDİLMEYECEKTİR"

Bizim yüreğimiz, incindi. Şehitlerimiz var, acımız var. “Kürt sorunu” diyorlar, “Kürt sorunu nedir?” diyorum. “Kürtlerin eşit olması” diyorlar, neremiz ve neyimiz eşit değil açıklasınlar. “Barış” diyorlar ben “savaş” demiyorum. PKK ile mi barışacağız? Biz “Terörsüz Türkiye” istiyoruz. Bunda bir sorun yok. Türkiye Cumhuriyeti’ne gönül veren, Ona vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes bizim canımızdır, kardeşimizdir, ailemizdir, ayrımız gayrımız yok. Ama farklı emeller peşinde koşan varsa, Suriye’nin üniter yapısı, Irak’ın kuzeyi üzerinden hesap yapıp da bizim üniter yapımıza göz dikenler varsa, onlara asla müsaade edilmeyecektir.