NASA nın dikkatle ve endişeyle takip ettiği bölge
Haber Global sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
NASA, Güney Atlantik Anomalisi’ni Dünya'nın manyetik alanında bir “çöküntü” ya da uzayda bir tür “çukur” gibi tanımlıyor.
Güney Atlantik Anomalisi, uyduları etkileyen Dünya’daki manyetik bir zayıflık olarak adlandırılıyor. Güney Amerika ile Afrika’nın güneybatısı arasında yer alan ve manyetik yoğunluğun belirgin şekilde daha düşük olduğu bu geniş bölge, jeofizik açısından birincil öneme sahip bir fenomen kabul ediliyor.
Aynı şekilde, yüzeyde fark edilmese de bu anomali alanı, uzay altyapısı için dikkate değer bir zafiyet noktası. Uydular ve Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), bu bölgeden geçerken daha yoğun bir radyasyon ortamına maruz kalır ve bu durum onların elektronik sistemlerinin bütünlüğünü tehlikeye atabilir. Bu bağlamda, bu anomalinin izlenmesi hayati önem taşıyor. Onun anlaşılması sadece yörüngesel görevleri korumakla kalmaz, aynı zamanda Dünya’nın manyetik alanını yöneten karmaşık süreçler hakkında daha derin bir bilgi edinme fırsatı da sunar; bu alan gezegenimiz için temel bir koruma.
Güney Atlantik Anomalisi’nin gizemi ve uzay üzerindeki etkisiBöylece, anomalideki manyetik alanın zayıflığı, Güneş’ten gelen enerjik parçacıkların, özellikle yüksek enerjili protonların, alçak yörünge yüksekliklerine ulaşmasına izin veriyor. Bu da elektronik arızalara neden olur; bu nedenle uzay aracı ve ISS operatörleri, hasarı önlemek amacıyla sistemlerin geçici olarak kapatılması gibi güvenlik protokolleri uyguluyor.
Öte yandan, jeofizikçiler anomalinin kökenini, Dünya’nın çekirdeğinde erimiş demirin hareketi gibi faktörlerin etkileşimine bağlıyor. Yaklaşık 2 bin 900 kilometre derinlikte bulunan yoğun bir kaya kütlesi olan Afrika Büyük Düşük Hızlı Kayma Bölgesi gibi derin yapılardan gelen etkiler ve manyetik eksenin eğimi, alanın yerel olarak zayıflamasına katkıda bulunuyor.
Buna ek olarak, Güney Atlantik Anomalisi statik değildir. Uydu verileri, onun yavaşça batıya doğru kaydığını ve iki düşük yoğunluk merkezi halinde bölünme sürecinde olduğunu ortaya koyuyor.
2024 yılında yapılan bir araştırma, anomalinin normalde kutuplarda görülen bir fenomen olan Dünya aurora'ları üzerinde gözlemlenebilir bir etkiye sahip olduğunu ortaya çıkardı. Yüzeydeki doğrudan etkiler sınırlı olsa da bu bulgu, manyetik dinamiklerin atmosferimizi nasıl etkilediğini anlamamızı sağlıyor. Bu nedenle, Güney Atlantik Anomalisi'nin sürekli izlenmesi, hem gezegensel jeofizik hem de uzay güvenliği açısından kritik öneme sahip.


