NATO nun çıkar çatışması, ABD ile Fransa nın gerilimli tarihi
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Perşembe günü yaptığı açıklamayla ülkesinin Filistin'i devlet olarak tanıyacağını duyurdu. Macron, kararın Eylül ayında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda resmileşeceğini de ifade etti. Macron'un açıklamasına Washington’un tepkisi sert oldu. ABD Başkanı Donald Trump, “Macron’un sözlerinin bir ağırlığı yok” diyerek Fransa'nın çıkışını küçümsedi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise X platformu hesabından yaptığı açıklamada, kararı “şiddetle reddettiklerini” duyurdu ve “karar Hamas propagandasına hizmet eder ve 7 Ekim kurbanlarının yüzüne atılmış bir tokattır” açıklamasında bulundu. Paris sessizliğini korurken, iki ülke arasında son 70 yıl içinde yaşanan diplomatik çatışmalar da yeniden gündeme taşındı. Batılı iki müttefikin neredeyse yüzyıllık ortaklığı, sık sık sarsıcı gerilimlere sahne oldu. İşte Batı kampında yaşanan o tarihsel hesaplaşmalar:

İkili ilişkilerdeki ilk büyük kırılma, Fransa’nın Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında (1954–1962) ABD’nin bağımsızlık mücadelesini yürüten FLN’ye örtülü destek vermesiyle yaşandı. Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle, ABD’yi “Fransa’yı sırtından vurmakla” suçladı. Bu kriz, Fransa’nın 1966’da NATO’nun askeri kanadından çekilmesine uzanan süreci de başlattı. Aynı dönemde de Gaulle, 1965’te ABD Merkez Bankası’na dolar karşılığı altın talep etti. Bu restleşme, 1971’de Başkan Richard Nixon’ın Bretton Woods sistemini sona erdirmesiyle sonuçlandı. De Gaulle’ün “Amerika, tüm dünyaya karşı bedavaya yaşıyor” sözü hafızalarda kaldı.
KONGRE'DEN BOYKOT ÇAĞRISI2003’te ABD’nin Irak’ı işgaline Fransa, Almanya ve Rusya ile birlikte açıkça karşı çıktı. BM Güvenlik Konseyi’nde işgale izin verecek tasarıyı veto edeceğini açıklayan Paris, Washington’da öfke yarattı. ABD Kongresi'nde Fransız ürünlerine boykot çağrıları yapıldı. Dönemin ABD Başkanı Geroge W. Bush yönetiminden gelen “Fransa özgürlüğünü bize borçludur” sözleri, Fransa’nın İkinci Dünya Savaşı geçmişine gönderme yaparak Paris'te öfke yaratan ifadeler olarak kayda geçti.
Libya iç savaşında ise bu defa Fransa'nın askeri pozisyonu tartışma yarattı. 2011’de Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy yönetimi NATO’ya rağmen Fransa’nın gerektiğinde bağımsız askeri müdahalelerde bulunması fikrini ilk kez gündeme getirdi. Dönemin ABD Başkanı Barack Obama ise sert sözlerle Fransa'yı eleştirdi. Bölgedeki operasyonlar ortak yapılsa da askeri alanda kontrol Fransa'nın elindeydi.

2021’de yaşanan AUKUS krizi ise yakın dönemdeki en büyük gerilim kaynağı durumunda. AUKUS Anlaşması kapsamında Avustralya’nın ABD ve İngiltere’den nükleer denizaltı teknolojisi alacağı duyuruldu. Ancak bu Avustralya’nın Fransa ile daha önce imzaladığı ve 66 milyar dolar değerindeki konvansiyonel denizaltı anlaşmasını iptal etmesi anlamına geliyordu. Paris kararı “sırtımızdan vurulduk” sözleriyle nitelendirirken, Fransa tarihinde ilk kez hem Washington’daki hem de Canberra’daki büyükelçilerini geri çağırdı. Dönemin ABD Başkanı Joe Biden, krizin ardından Macron’u arayarak Fransa’yı önceden bilgilendirmedikleri için özür diledi. Uzmanlara göre krizin ardından Fransa'nın Hint-Pasifik bölgesindeki stratejik ağırlığı ciddi biçimde sarsıldı.
VERGİ SAVAŞLARI2019’da Macron hükümeti, GAFA vergisiyle Google, Amazon, Facebook ve Apple gibi ABD merkezli dijital devlere vergi uygulamaya başladı. Trump yönetimi buna misilleme tehdidiyle karşılık verdi: Fransız şaraplarına yüzde 100 vergi uygulanması gündeme geldi. Fransa geri adım atmadı: “Vergilendirme ulusal egemenliktir” diyerek politikayı sürdürdü. Kriz ancak OECD aracılığıyla dijital vergi reformu müzakereleriyle yatıştırılabildi.
Kaynak: Web Özel


