Netanyahu nun 40 yıllık İran takıntısı! Daha önce iki kez denedi ama... İsrail daha önce hangi ülkelere saldırdı?
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
İsrail İran'ın nükleer programını gerekçe göstererek başlattığı hava saldırıları sürüyor. İsrail'in saldırılarında İran'da bulunan nükleer ve askeri tesisler vurulurken, İran'ın komuta kademesinden önemli isimler, bilim insanları ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti. İran da füze saldırıları ise İsrail'in Tel Aviv ve Hayfa kentleri ile askeri hedefleri vurdu. İsrail İran'ın nükleer silah elde etmek için tesislerinde uranyum zenginleştirdiğini ve nükleer başlık üretmeye çok yaklaştığını iddia ediyor. İran ise bunu şiddetle reddederek nükleer programını barışçıl nedenlerle sürdürdüğünü ifade ediyor.
SALDIRININ ZAMANLAMASI DİKKAT ÇEKİYOR
İsrail'in harekatının ardındaki en önemli isim şüphesiz Başbakan Binyamin Netanyahu. İngiliz Financial Times, İsrail muhalefetinin geçen hafta parlamentoyu feshetmek için çağrı yaptığı ve Netanyahu'nun hükümet koalisyonundaki diğer partilerle anlaşmazlık yaşadığı bir dönemde başbakanın saldırı emrini verdiğine dikkat çekti. Bunun yanında 7 Ekim 2023'te Hamas'ın gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Harekatı'nda İsrail'in güvenlik ve istihbarat zaaflarının ortaya çıkması ve bu tarihten itibaren Gazze'de yapılan on binlerce masum sivilin hayatını kaybetmesine neden olan katliamlara karşın İsrail'in Hamas karşısında başarı elde edememesi de Netanyahu hükümetini oldukça zor durumda bırakan diğer etmenler.
Bunun yanında saldırılar, ABD ile İran'ın, İran'ın nükleer programı konusunda bir anlaşmaya varmak üzere Umman'da bir araya gelmelerinin planlanmasından hemen önce gerçekleşti. Saldırıların başlaması ile görüşmeler gerçekleşmedi.
İSRAİL DAHA ÖNCE IRAK VE SURİYE'DEKİ TESİSLERE DE SALDIRSI
Ancak tüm bunların yanında Netanyahu'nun İran'ı kişisel bir takıntı haline getirmesi de bir gerçek. Elbette başka ülkenin nükleer tesislerine saldırı emrini veren ilk İsrail başbakanı Netanyahu değil. 1981'de dönemin İsrail başbakanı Menachem Begin, Irak'ın geliştirdiği nükleer reaktörü yok etmek için hava kuvvetlerine harekat emri verdi. 2007'de de Ehud Olmert, Suriye'nin Deyrizor kentinde olduğu düşünülen nükleer tesislerin ortadan kaldırılması için düğmeye bastı.
Geçmişteki bu iki harekat da Irak ve Suriye'nin sadece nükleer tesislerine yönelikti. Netanyahu'nun başlattığı saldırılar sadece nükleer ve askeri tesislerin yanında karakollar ve devlet televizyonu gibi stratejik noktaları, hatta önemli bilim insanlarını ve üst düzey askerleri de hedef aldı. Ayrıca çok sayıda sivil İranlı da bu saldırılarda hayatını kaybetti.
NETANYAHU'NUN İRAN TAKINTISI: 40 YILDIR İZLİYORUM
Netanyahu da Fox News'e verdiği röportajda sadece İran'ın balistik füze ve nükleer programını yok etmekle ilgilenmediklerini ayrıca İran'da rejimi değiştirmeyi hedeflediklerini söyleyerek İran hakkındaki takıntısını bir nevi ortaya koymuş oldu. İsrailli Haaretz'de yayımlanan Netanyahu'nun bir konuşması da başbakanın ne kadar uzun süredir İran ile ilgilendiğini gözler önüne seriyor.
Netanyahu bu konuşmada "Kişisel düzeyde izin verirseniz, bu tehdidi 40 yıldan uzun süredir izliyorum" derken "1982'de kitaplarımdan birinde -Ayetullah rejiminin kurulmasından sadece 3 yıl sonra- insanlığın ve bizim, devletimizin karşı karşıya kalacağı en büyük tehdidin Ayetullah rejimi olacağını yazmıştım." ifadelerini kullanmıştı.
Bundan tam 20 yıl önce, 2005 yılına muhalefet lideri olan Binyamin Netanyahu o dönem Tahran'ın nükleer programını "gelecek için ciddi bir tehdit" olarak niteledi. İsrail başbakanı o dönemde de İsrail'in İran'ın nükleer bomba edinmesini engellemek için her şeyi yapması gerektiğini, bunun için 1981'de İsrail'in Irak'ta yaptığı gibi ülkenin nükleer tesislerini vurması gerektiğini söylemişti.
DAHA ÖNCE İKİ KEZ SALDIRI EMRİ VERDİ
2009'da ikinci kez iktidara geldikten sonra da Netanyahu İran konusunda harekete geçti. The Economist'teki bir makaleye göre Netanyahu 2009 ve 2013 olmak üzere 2 kez İran'a saldırı emri verdi. Ancak üst düzel İsrail'li komutanlar o dönem bu saldırı kararlarına karşı çıktı. Generallerdeki bu isteksizlik sonucu Netanyahu kabineden iki saldırı için de gerekli onayı alamadı.
2012'de Netanyahu Birleşmiş Milletlerde o meşhur konuşmasını yaptı. Elinde İran'ın nükleer programı ile ilgili karikatürler bulunan Netanyahu Birleşmiş Milletlerden İran'a bir kırmızı çizgi çekmesini istedi.
İran'ın Birleşmiş Milletler ve batılı ülkelerle 2015'te imzaladığı nükleer anlaşmayı da Netanyahu "tarihi bir hata" olarak niteledi. Bu anlaşmaya göre İran uranyum zenginleştirme tesislerini kapatacak ve nükleer santrallerini sadece enerji üretmek için kullanacaktı. Bunun karşılığında da İran'a uygulanan ambargolar kaldırılacaktı.
Ancak ABD Başkanı Donald Trump 2018'de "kötü bir anlaşma" olarak nitelendirdiği anlaşmadan ABD'nin çekildiğini açıkladı ve İran'a ağır yaptırımlar uyguladı. Netanyahu da o dönem Trump'ın bu kararını alkışladığını ifade etti. İran da anlaşmadan çekildiğini açıklayarak nükleer programına geri döndü. Netanyahu o dönemden bu yana İran'a karşı söylemlerine devam etti. Geçtiğimiz yıl İran ile yakın bağlantıları bulunan Lübnan Hizbullah'ına yönelik operasyonlar da İran'a karşı başlayacak saldırıların habercisi oldu.
İRAN'DAKİ TESİSLERE YÖNELİK SABOTAJLAR
İran'ın Nükleer Programı İsrail'in geçtiğimiz hafta başlattığı saldırılardan önce de hedefteydi. 2010 yılında ortaya çıkan Stuxnet virüsü ile başta Buşehr ve Natanz nükleer tesisleri olmak üzere İran'daki birçok tesiste faaliyetler durdu. İsrail gizli servisi MOSSAD'ın düzenlediği sabotajlar ile 2020 ve 2021 yılları arasında Natanz Nükleer Tesisi'nde patlamalar ve elektrik kesintileri meydana geldi. Ayrıca MOSSAD 2010 ve 2020 yılları arasında İran'ın en az 5 nükleer bilimcisine suikast düzenledi.


