Nükleer güçlerin ölümcül virajı: Palgham çıkmazı!

Sembollerle yüklü mesajların ve toplumsal travmaların gölgesinde şekillenen son gelişmelerle birlikte dünya kamuoyunun gözleri bir kez daha bu hassas coğrafyaya çevirmiş durumda…

Sindoor…

Esasında Hindu kadınların medeni durumlarının geleneksel bir göstergesi olan kırmızı bir toz…

Bu isim, Yeni Delhi yönetimince geçtiğimiz çarşamba sabahın erken saatlerinde Pakistan ve Pakistan yönetimindeki Keşmir'deki dokuz noktaya düzenlediği füze saldırısı operasyonuna verildi…

Evli Hindu kadınlarının saçlarının ayrıldığı yere sürdüğü Sindoor neden bir askeri harekâta ismini verdi?

Cevap aslında soruda gizli…

NEDEN SİNDOOR?

İsim, Nisan ayında çoğu Hindu 26 erkeğin ölümüne neden olan Pahalgam terör saldırılarının geride bıraktığı kadınların durumuna açık bir gönderme…
Hindu kültürüne göre, Hindu bir kadın eşini kaybettiği takdirde sindoor silinir ve bir daha asla sürülmez….

Kimileri bu ismi, saldırı nedeniyle geride kalan kadınların intikamı olarak yorumladı…
Hindistan Ordusu, sembolizmi daha da ileri götürerek, saldırıyı sosyal medyada, sıçrayan kanı andıran, dökülen kırmızı boya ile tasvir edilen korkunç bir görselle duyurdu…

HİNT MEDYASI NASIL GÖRDÜ?

Öte yandan Çarşamba günkü saldırıların ardından Hint medyası büyük bir sevinç yaşadı…

Hindistan'ın önde gelen İngilizce gazetelerinden birinin başyazısında, Hindistan yönetimindeki Keşmir'de 26 kişinin militanlar tarafından katledilmesine ülkenin verdiği “keskin” ve “kararlı” tepki övülerek “Adaletin darbeleri” ifadesi kullanıldı.

The Indian Express'in manşeti de benzer bir tonu yansıtıyordu: Birinci sayfada “Adalet yerini buldu” deniliyordu.

GERİLİM BİR ÇATIŞMA DİZİSİNE DÖNÜŞÜR MÜ?

Tüm bu edilen yeminlere rağmen

Baştan söyleyelim;

İki tarafın da mevcut krizi bilinçli olarak uzun bir çatışma silsilesine dönüştürme ihtimali oldukça düşük…

Hindistan ve Pakistan böylesi çatışmalara ilk kez girmiyor…

Nitekim iki ülke arasında sınır çatışmaları ve yüksek tansiyon mütemadiyen sürüyordu
İki tarafın da kırmızı çizgileri henüz aşılmadı; En azından şimdilik…

Çarşamba günü Yeni Delhi'nin komşusunu hedef alan askeri saldırılar başlatması ve İslamabad'ın rakibinin savaş uçağını düşürdüğünü iddia etmesinin ardından her iki ülkede de hissedilir bir panik yaşanmıştı…

Fakat, Pakistan, Hindistan'ın kendi topraklarına yönelik saldırılarının “intikamını alma” sözü vermesine rağmen henüz Hindistan'a benzer bir misillemede bulunmadı
Ve her iki taraf da zafer kazanmış gibi izlenim oluşturuyor…

Ancak düşmanlıklar devam ediyor…

YENİ BİR SAVAŞI NE TARAFLAR NE DE ULUSLARARASI KAMUOYU GÖZE ALIR!

Hindistan ve Pakistan, her ikisi de üzerinde hak iddia ettikleri ve bir bölümünü kontrol ettikleri tartışmalı bir bölge olan Keşmir için bugüne kadar tam üç kez savaştı…

Analistlerin çoğu nükleer silahlara sahip komşuların yeni bir savaşı göze alamayacağı konusunda hemfikir.

Zira uzmanlara göre bir başka çatışma feci sonuçlar doğurabilir..

Nitekim her ne kadar Hindistan görünüşe göre muhtemel bir konvansiyonel savaşta Pakistan’a nazaran daha güçlü bir konumda olsa da çatışma tırmanırsa onun da kaybedecek çok şeyi olacak.

Örneğin Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için teklif veren ve dünyanın üretim merkezi olarak Çin'i geçmeye çalışan Hindistan'ın Başbakanı Narendra Modi, Hindistan'ın küresel sahnedeki statüsünü yükseltme sözü vermişti…

HER ŞEYE RAĞMEN “GERGİNLİK SAVAŞA DÖNÜŞMEZ” DİYEMEYİZ!

Fakat her ne kadar iki ülke için de bir çıkış yolu olduğunu düşünülse de, durumun kırılgan ve gergin olduğu unutulmamalı…

En ufak bir orantısız tepki, bu tehlikeli olduğu kadar öngörülemez de olan krizi daha da tırmandırabilir…

Bu nedenle, nükleer gölgeler altında dans eden bu iki kadim rakibin atacağı her adım, sadece sınır hattını değil, küresel dengeleri de sarsabilecek bir sarsıntının habercisi olabilir.

Diplomasiye alan tanınmazsa, bugünkü sınırlı çatışmaların yarının büyük savaşının habercisi olabileceği unutulmamalı…

Fatih Yoncalık / Haber7