Öbür dünyaya açılan kapıyı gizleyen antik piramit merak uyandırıyor: Ölümcül zehir... Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Meksika'daki antik Teotihuacan kenti, 2015 yılında araştırmacıların yeraltı odalarında sıvı cıva keşfetmesiyle yeniden bilim dünyasının dikkatini çekti.
Cıva, nadir ve son derece zehirli bir elementtir ve bu keşif, yaklaşık 800 ila 1.900 yıl önce inşa edilen Quetzalcoatl Tapınağı'nda (Tüylü Yılan Piramidi olarak da bilinir) yapıldı. Keşif, cıvanın bu antik mekanda dini veya ileri teknolojik amaçlarla kullanıldığına dair çeşitli hipotezlere yol açtı.
Tapınakta 103 metre uzunluğunda bir tünel bulunuyor ve tünelin sonunda sıvı cıva keşfedildi. Mezoamerika kültürlerinde su, doğaüstü aleme açılan bir kapı olarak kabul edilirdi. Bu bağlamda, sıvı cıva, yansıtıcı bir yüzeye sahip olduğu için, Teotihuacan sakinlerinin öbür dünyaya açılan bir portalı simüle etmek amacıyla bu metal ile odaları doldurmuş olabileceği düşünülüyor. Bu ritüel, muhtemelen bilinmeyen bir krala adanmıştı.
Enerji üretim mekanizması da olabilirBir başka teoriye göre, piramitte bulunan sıvı cıva ve mika tabakaları, yalnızca ritüel amaçlarla değil, aynı zamanda teknolojik bir rol oynamış olabilir. Mika, iyi bir ısı ve elektrik yalıtkanıdır ve bazı araştırmacılar, bu malzemelerin bir enerji üretim mekanizmasının parçası olarak kullanıldığını öne sürüyor. Bu teori henüz spekülasyon aşamasında olsa da, kullanılan malzemelerin karmaşıklığı ve yerleştiriliş biçimleri bu düşünceyi destekliyor.
Sıvı cıvanın arkeolojik alanlarda bulunması son derece nadirdir. En dikkat çekici örneklerden biri, Çin'in ilk Qin imparatorunun türbesinde bulunan cıva. Mezoamerika'da ise, Olmek ve Maya yerleşimlerinde yalnızca cıva izlerine rastlanmıştır. Buna karşılık, mika Teotihuacan'da bol miktarda bulunmuş, Güneş Piramidi ve Tüylü Yılan Piramidi'nin altındaki tünelde keşfedilmiştir. Şaşırtıcı bir şekilde, mikanın en yakın kaynağı Brezilya'da bulunuyor ve bu bölge, piramidin yapıldığı yerden 7.000 kilometreden fazla uzaklıkta.
Cıva elde etmek için kullanılan işlem son derece tehlikelidir. Sinnabar kayası (katı cıva sülfür) sıvı hale getirilmek için ısıtılmalı ve ardından piramidin tünellerinden geçirilerek taşınmalıdır; bu, ölümcül zehirli özellikleri göz önüne alındığında oldukça riskli bir işti.
Öbür dünyaya eşlik etmeyi amaçlıyorAraştırmalar, iki büyük teorinin yarıştığını gösteriyor: Birincisi, bu maddelerin dini ritüellerde, muhtemelen bilinmeyen bir kralın ruhuna öbür dünyaya eşlik etmek amacıyla kullanıldığını öne sürüyor. İkinci teori ise, bu malzemelerin bir enerji aygıtının parçası olarak kullanıldığını savunuyor. Piramidin içinde bir mezar odası bulunmaması, amaçların manevi değil teknolojik olabileceği düşüncesini güçlendiriyor. Eğer bu teori doğruysa, böyle bir cihazın varlığı, enerji santrallerinin icadından 1.700 yıl önceye dayanıyor olmalı.
Bazı "antik uzaylılar" teorisyenleri, cıvanın bir itme veya elektromanyetik sistemi çalıştırmak için kullanıldığını öne sürmüş olsa da, bu fikirler tamamen hayal ürünü olup, bilimsel bir kanıta dayanmamaktadır. Cıva ve mikanın fiziksel özelliklerinin potansiyel bir teknolojiyi işaret ettiği doğru olsa da, araştırmacılar böyle bir enerji cihazının varlığını doğrulayacak herhangi bir mekanizma veya yapı keşfetmiş değiller.


