Ödüle doymayan Türk
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
ENERJİ, son dönemde uluslararası konjonktürün de etkisiyle küresel gündemin vazgeçilmez konuları arasında yer alıyor. Enerji güvenliği ve enerji sürdürülebilirliği denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri ise Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol. Portekiz’de 29 Eylül’de, bu ülkenin prestijli nişanlarından olan Prens Henry Nişanı Büyük Madalyası’nı Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa’nın elinden alan Birol, 1 Ekim’de de Belçika’nın en yüksek devlet madalyası olan Leopold Nişanı’yla ödüllendirildi. Birol’a madalyası, Belçika Kraliyet Sarayı’nda düzenlenen özel bir törenle Kral Philippe tarafından verildi.
Fatih Birol için bu iki nişan adeta bir ödüller serisinin devamı niteliğindeydi. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, geçtiğimiz temmuz ayında Litvanya, ocak ayında ise İtalya tarafından liyakat nişanıyla taltif edilmişti. Birol’a geçen yıl da Güney Kore ve Birleşik Arap Emirikleri tarafından devlet ödülleri verilmişti.
‘BİRLİKTELİĞİN SAĞLANMASINA KATKI’
Belçika’nın Fatih Birol’u en prestijli nişanına layık görmesinin arkasındaki gerekçeler; dünya enerji piyasalarını yönlendiren kişilerin başında geliyor olması, hem enerji güvenliğinin korunması hem de iklim değişikliği konusunda ülkeler arasında birlikteliğin sağlanması konusundaki liderliği ve Afrika’yla ilgili gösterdiği duyarlılık olarak sıralandı.
Belçika’da Kraliyet Sarayı’ndaki ödül töreninin ardından Fatih Birol ile bir araya geldik. Ödülü rahmetli babasına, annesine, ailesine ve iş arkadaşlarına ithaf eden Birol, “Ödül, kendim, ailem ve ülkem için bir gurur vesilesi. Bu tür ödüllerin maddi bir yanı yok ama çok zor konular üzerinde çalışırken manevi bir destek ve teşvik oluyor” dedi.
Törene, Belçika enerji ve dışişleri bakanları, AB Komisyonu’nun enerji ve uluslararası ortaklıklardan sorumlu komiserleri, Belçikalı parlamenterler ve büyükelçiler katıldı. Törende Türkiye’den de dört isim vardı: Türkiye’nin Brüksel Büyükelçisi Barış Tantekin, Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Limak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ve Bank Of America Uluslararası Müşteri Stratejisi Genel Müdürü Ebru Draman.�
TÜRKİYE’DEN ÜÇ ÖNEMLİ ADIM
Fatih Birol’la sohbetimizde enerji piyasasını etkileyen güncel konular ön plana çıktı. Birol, Türkiye’nin enerji güvenliği konusunda üç önemli adım attığı görüşünde:
“Bunlardan ilki yenilenebilir enerjinin payının hızla artıyor olması. İkincisi nükleer enerjiye geçmek için adımlar atıldı ve umarım yeni nükleer santraller, değişik ülkelerle ortaklık içinde kurulacak. Üçüncüsü de bizim için önemli olan doğalgaz konusunda çeşitlendirmeye gidiyoruz.”
Enerji güvenliği konusunda Birol için altın kural, yumurtaların tümünün aynı sepete konulmaması. Avrupa’nın yıllarca bu kurala uymadığını söyleyen Birol, “Avrupa, Rusya’ya çok bağımlı hale geldi ve şimdi bunun maliyetini hem ekonomik hem de siyasi olarak ödüyor maalesef” diye konuştu.
‘ENERJİ VE POLİTİKA İÇ İÇE ’
Fatih Birol enerji konusunda hem Rusya’yla hem ABD’yle işbirliği içinde olunmasına ilişkin sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Enerjide hassas dengeler var. Bu dengeleri en iyi şekilde ülke menfaatleri açısından gözetip ona göre karar almak lazım. Çeşitlilik son derece önemli. Bunda hem kullandığınız enerji türlerinin hem de enerjiyi aldığınız ülkelerin çeşitliliği çok önemli. Riskler büyüdükçe bunun önemini daha da iyi anlayacağız. Son 20 yılda enerjiyle jeopolitikanın bu kadar iç içe geçtiği bir dönem olmamıştı. Enerji nerede başlıyor jeopolitika nerede bitiyor belli değil. Daha önemlisi bu durum daha da derinleşecek. Petrol, doğalgaz, nükleer ve kritik mineraller dış politika, savunma ve ekonominin merkezine oturacak. Ben bu konuyla uğraşan bir kişi olarak enerjinin sadece ekonominin bir parçası olmasını isterdim. Politikanın gölgesi çok yoğun.”�


