Öğretmen üniversiteleri neden kurulmalıdır?
Halktv sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Nitelikli Eğitim Üretken Öğretmen Derneği (NE_DER) Başkanı Mustafa Özdemir ile öğretmen üniversitelerini konuştuk.

Siz ve bir grup arkadaşınız EĞİTİMİ NEDEN DERT EDİNDİNİZ?
Hangi sorunu ele alsak altında ya eğitimsizlik veya çağa uygun olmayan eğitimin olduğunu gördük. Yine maalesef eğitim sistemimiz umutsuzluk ve kaygı üretiyor. Bu ülkede yaşayıp da eğitim sisteminin olumlu ya da olumsuz sonuçlarından etkilenmeyen var mıdır? Sanmıyorum, sanmıyoruz... TÜİK 2024 verilerine göre 2001 yılında doğurganlık oranı 2.38 iken, 2023 yılında 1.51 e gerilemiştir.
Veri Enstitüsü bulgularına göre 29 yaş altı her beş gençten 4ü bekar . İnsanlar evlenmiyor evlense bile çocuk yapmıyor yada az çocuk yapıyor. 18-24 yaş arası gençlerin %76 gelecekten umutsuz. …aynı yaş grubundan gençlerden %47 si Ülkemizde çocuk yetiştirilemeyeceği kanaatinde…Bu gruptaki gençlerin %56 sı” gelecekte Türkiye dışında yaşamak isterim” diyor.
Yine 18-24yaş aralığındaki her üç gencimizden birisi eğitimde yok; istihdamda da yok Bu %31.1- 2.800.000 genç. Moda deyimle ev genci…Ülkemizde insanların %30 undan fazlası kendini yalnız hissediyor.
6 Ocak 2025 günü Halk TV de yapılan açıklamaya göre Meksika sınırını kaçak geçen 15.086 Türk vatandaşı ABD hapishanelerinde yatmaktadır.
Eğitim sistemindeki sorun olanca ağırlığı ve dayanılmazlığı ile ortadadır ve pek çok kişi bu katı ve acı gerçeğin farkındadır. Sokakta, ekranda, sözde sohbette kime sorsanız, çözüm beklenen sorunlar arasında, eğitim ilk sıralarda yer almaktadır.
Ama ben verdiğiniz bu imkanı geride kalan yılların ve yapılan yanlışların eleştirisiyle harcamak niyetinde değilim. Belki genel bir durum tespiti yapmak, bir çıkış noktası almak gerekirse özetle şunları söyleyebiliriz : Hepimiz görüyor ve kabul ediyoruz ki bulunduğumuz ve hoşnut olmadığımız her durum ve konu, eğitimin niteliğiyle ilgilidir. Ekonomi, siyaset, adalet, güvenlik, dünya ile ilişkiler, işgücü ve beyin göçü… PİSA sonuçları, Dünyanın ilk 500 üniversitesi içindeki durumumuz… Aklımıza ne geliyorsa hepsi, aldığımız ya da bize sunulan eğitimin sonucudur. Bu genellemeyle yaklaştığımızda şunu açıklıkla söyleyebiliriz: mevcut sistem pek çok konuda adaleti sağlayamamış, yoksulluğu önleyememiştir.
Çağdaş bir toplum olmak istiyorsak bu durum sürdürülemez. Geçen her gün ülkenin kayıp hanesine yazılmakta dijital sistem ve yapay zeka çağının olanaklarını kullanan ülkeler bizim gibi ülkelerle arayı açmaktadır. Dünya ve teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Geçmişte 800 yılda bilgi ikiye katlanmış. Bu gün ne kadar çok biliyorsak her 5 günde bir, iki katına çekiliyor. Veri bilimi, veri analizi bilim dalları gelişti . Roket hızı ile ilerleyen Ülkelerle at hızıyla yarışamayız.
Bizler, bir grup eğitimci, iş insanı, akademisyen, muhasebe uzmanı, şikayet etmek yerine çözüm üretmeyi seçtik. Zaman zaman bu konuları konuşup tartışan, bu gidişin sürdürülemez olduğunu gören kişiler olarak çözüm odaklı bir şeyler yapmak istedik. Önceliği de zorunlu ve acil gördüğümüz Eğitim Reformuna ve Öğretmen Yetiştirme Sistemine verdik. Önerilerimizi projeye dönüştürürken, Ülkemizdeki öğretmen yetiştirme tarihi, eğitim tarihimizi dikkatli ve özenle inceledik… Olumlu örneklerden esinlendik. Eğitim Reformu yapmış ülkeleri araştırdık. Eğitim Reformunun Kalkınmaya katkılarını anlamaya çalıştık.Halen Dünyadaki Öğretmen üniversitelerinin bazıları ile iletişime geçtik…İlk zamanlar ortada bir derneğimiz de yoktu. İki elin parmağını geçmeyen sayıda insan önce projeyi hazırladı, biraz olgunlaştırdıktan sonra da Nitelikli Eğitim Üretken Öğretmen Derneği Ne-Der'i kurduk.
Projeniz esas itibariyle eğitimin baş aktörü olan öğretmenlerin çağın gerektirdiği donanımla nerede ve nasıl yetiştirileceği üstüne. Onun ayrıntılarını tabii ki soracağız. Ancak zorunlu ve acil gördüğünüz ilk konu EĞİTİM REFORMU. Öyle ki Öğretmen Üniversitesi projesini bu reformun bir parçası olarak niteliyorsunuz. Eğitim reformundan kastınız nedir, mevcut sistemde neler değişmeli?
Kalkınmış Ülkeleri inceledik ;Finlandiya’dan ,Japonya’ya, Güney Kore, Singapur, Çin Almanya gibi ülkelerde ilk olarak eğitimden başlamışlar. Bizde de akıl ve bilimin yol göstericilinde eğitime önem verildiği dönemlerde ülkemiz pozitif yönde ilerleme kaydetmiş.
Eğitim reformu diğer bütün reformların anahtarıdır. İlk düğme gibidir. Her yaşta her başta insanı ilgilendirir.
“TÜRKİYEDE AKLIN VE BİLİMİN YOLGÖTERİCİLİĞNDE LAİKLİK TEMELİNDE KÖKLÜ,KAPSAYICI TÜRKİYE ŞARTLARINA UYGUN ,UYGULANABİLİR BİR EĞİTİM REFORMU ZORUNLUDUR,ACİLDİR…BU REFORMU UYGULAYACAK NİTELİKLİ, ÜRETKEN ÖĞRETMENİ YETİŞTİRECEK ÖĞRETMEN ÜNİVERSİTELERİ BİR AN ÖNCE AÇILMALIDIR”
23-24 Kasım 2024 tarihinde İzmir BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE Başkanlığı ile yaptığımız “NİTELİKLİ EĞİTİM ÇALIŞTAYINDA “ Büyük Şehir Bel. Başkanı Sn Cemil Tugay’ın ,Eğitim Sen Genel Başkanı Sn Kemal Irmak, ÇYDD Genel Başkanı Sn Ayşe Yükselin, Eğitim İŞ şube başkanlarının huzurunda İzmir’den ve Türkiye’nin 20 ilinden gelen1000 kişilik Paydaşlarımızla birlikte EĞİTİM REFORMU ÇAĞRIMIZI COŞKU VE HEYACANLA TÜRKİYEYE DUYURDUK.
Gök yüzüne salınan bir çığlıktı gibiydi… İzmir’den yanan “İlk Çoban Ateşi” idi.
Çok büyük yankı buldu. Midyat’tan , Bayburt’a ,Sakarya’ya kadar 40 kadar il ve ilçe yerel basının da yayınlandı.
13 Haziran 2025 Cuma günü İçinde Prof. Dr. İsa Eşme’nin de bulunduğu bilim kurulumuz toplandı. Eğitim reformu talebimizin gerekçesi, bilimsel dayanakları, Türkiye şartlarına uygunluğu, Dünya örnekleri, zorunlu ve acil olma nedenleri, ülkemize neler kazandıracağı üzerinde hazırlanan raporlar tek tek tartışıldı. Bir sentez komisyonu kuruldu . 30 Haziranda Geniş raporumuz yayınlanacak
Eğitim reformundaki önceliklerden biri (hatta size göre birincisi) öğretmen ve onu yetiştirecek sistem. Peki, neden?
Biz mevcut durumu eleştirmekten çok, çözüm üretmeyi tercih eden anlayışta olan bir derneğiz.
Bütün veriler Ülkemizde öğretmen niteliğinde bir aşınmanın olduğunu gösteriyor. Örneğin: Fransa 216 saat, Belçika 260 saat, İtalya 550 saat uygulama ile öğretmen yetiştirirken; Türkiye 196 saat uygulama ile öğretmen yetiştiriyor. Yine 2023 yılı KPSS sınavlarında maalesef öğretmenler alan bilgisinde sorulan 75 sorudan (ORTALAMA) yarısına bile doğru cevap verememişlerdir .(Aynı sınavda matematik19,5,-Fen 23,5,sosyal33.0, Türkçe 35,5)
Bunda öğretmen adayı arkadaşlarımızın hatta Eğitim Fakültelerinin orada görevli akademisyenlerin bir suçunun olduğunu düşünmüyoruz. SİSTEM BÖYLE.
PISA Direktörü Andreas SCHLEICHER’in bir sözü var : “Dünyanın hiçbir yerinde okul sisteminin niteliği öğretmen niteliğinin önüne geçemez. İçinde iyi yetişmiş üretken öğretmen yoksa okul binaları ne kadar görkemli olursa olsun, hatta doğanın içinde olsun, bunlar eğitim niteliğinde artış sağlayamaz.”
“Milli Eğitim demek ,öğretmen demektir” İsmail Mahir Efendi(1914)
“Eğitim nihayetinde öğretmenin niteliği kadar iyidir.” JOHN DEWEY (1925)
“Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır” M.Kemal ATATÜRK
“Eğitimin dolasıyla ile ülkenin geleceği nitelikli öğretmen yetiştirmeye bağlı” İsa Eşme (2025)
Bu tespitlerden yola çıkarsak, “ÖĞRETMEN ÜNİVERSİTESİ PROJEMİZ” günümüz eğitim sisteminde ilk ele alınması gereken projedir, teknolojiyi çok iyi kullanan ve kullandırma becerisini de kazanmış, soran sorgulayan, beyni özgür, vicdanı bağımsız öğrenciler yetiştirecek, hayatın her alanında üretime, ülke kalkınmasına katkıda bulunacak öğretmeni yetiştirecek bir projedir bizim projemiz.
Dijital çağın öğretmenini yetiştirecek Öğretmen Üniversitesi nasıl bir eğitim kurumu olacak?
Öncelikle bilim üretme merkezi bir Üniversite olacak.
Bulut Kampüsten, metawerse , robotik kodlamadan yapay zekaya, chatGPT, Grok, copilot vb her türlü teknolojiden yararlanılan bir üniversite.
Neredeyse her dersi uygulamalı geçecek üniversite. Her yer tasarım, atölye, laboratuvar, olan bir üniversite.
Her yer eğitim alanı her an eğitim zamanı olan bir kurum. Bilgiden bilgi üreten bir üniversite.
Bilgiyi eğitimde ve üretimde kullanmayı temel felsefesi haline getirmiş bir üniversite.
Bulunduğu bölgenin insanlarının yaşam seviyelerini yükseltmeyi amaçlayan bir üniversite.
Dünyadaki ,ülkemizdeki eğitim ve bilimle ilgili tüm gelişmeleri takip eden anında uyarlamaya çalışan enstitülerinin olduğu bir üniversite.
Projemize göre kurulacak Öğretmen Üniversitesi bir kampüs düzeni içinde, öncelikle liseye dayalı bir üniversiteden oluşacaktır. ÖĞRETMEN LİSELERİ AYNI KAMPÜS İÇİNDE OLACAK. Lisede ve devamındaki üniversitede bilgiyi edinmek kadar o bilgiden çıkarımlar yapabilmek esas olacaktır. Aynı zamanda bu lisede ve Üniversitede bilgiyi kullanma becerisi kazanmış, kendi hayatında da değişmiş gelişmiş, özgür fikirli, vicdanı bağımsız öğrenciler ve öğretmenler yetiştirilecektir. Üretim yapılan her alanda yapay zekâ ve dijital teknolojilerden yararlanarak, içinde bulunduğu toplumun eğitim ve beceri seviyesini yükseltecek, üretimi arttıracak çalışmalar içinde bulunacaktır. Toplumun pozitif yönde değişip gelişmesine katkıda bulunacak bir üretken öğretmen yetişmesi amaçlanmaktadır Bu üniversiteden Bilim yurt severi öğretmen, Halk iş göreni öğretmen, insan sanatkarı öğretmenler yetişecektir.
Bu sistem içerisinde eğitilip atanan öğretmen iletişimi güçlü kişiler olacaktır. Türkiye’nin her yerinde, halkla iletişim, çocukla iletişim, ebeveynle iletişimde başarılı; öğrenci ile beraber öğrenme, öğrenmeyi ihtiyaç olarak gören özgür bireyler yetiştirme, öğretmenin en iyi bildiği ve iletişim kazası yaşamadan gerçekleştirdiği eylemler olacaktır.
Eğitim Reformu ve ÖĞRETMEN ÜNİVERSİTELERİNİN uygulamaya geçmesi ile “ kişinin eğitim hakkı ile devletin eğitim ödevinin” adil ve dengeli olacak şekilde yurdun her tarafında uygulanır hale gelecektir., umulur ve istenir ki Türkiye’nin tüm kurumlarıyla birlikte önce kendisiyle sonra dünya insanları ile barışık, çevreci bireyler yetişecektir. Bu üniversite Türkiye’nin toplumsal yapısını güçlendirici bir barış kültürünün geliştirilmesi ve kalıcı hale getirilmesi için önemli katkılar sunacaktır.
Peki bu projeyi kim nasıl hayata geçirecek? Üniversitenin kamusal olduğunu, ancak devlet eliyle gerçekleştirilecek boyutta olduğunu biliyoruz… Ancak bunun siyasette ilgi görmesi için toplumsal bir talebe dönüşmesi gerekmiyor mu? Dernek olarak bu konuda farkındalık ve toplumsal talep yaratmak için neler yapıyorsunuz?
Sorunları yaratanların da çözecek olanlarında siyaset ve siyasetçiler olduğunu biliyoruz.
Siyasetin ve siyasetçilerin de “bizimle gelen ahalinin sayısına” baktıklarını, “vagonların ne kadar dolu” olduğunu gözlediklerini de biliyoruz.
Biz aklın ve bilimin yol göstericiliğinde projemizi okumuş, içselleştirmiş, ülkedeki her bireyin faydasına bir proje olduğuna inanmış, paydaşlarımızı çoğaltmaya çaba gösteriyoruz. Yurdumuzun her bölgesinde hatta her ilinde EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜ üye ve paydaş gruplarımızın olması için çalışıyoruz.
AVRUPA TÜRKİYELİ YAZARLAR GRUBU 2023 YILI EĞİTİM ÖDÜLÜNÜ PROJEMİZE VERDİ.
Ayrıca İzmir’de, Çanakkale’de ,Denizli ,Eskişehir ,Ankara’da Giresun ,Isparta, Burdur ,Antalya, Muğla da ,Bursa ve değişik illerde 50 ,100,200,İzmir Çiğlide 300 en son İzmir büyük şehirle birlikte 1000 paydaşımızla Nitelikli Eğitim çalıştayları yapıyoruz. Her katılımcının katkı koyduğu” FİKİR PAYLAŞIM ATÖLYELERİ” düzenliyoruz.
Prompter mühendisliği ,dijital okur yazarlık kursları, etkili anne baba eğitimi, esnaf eğitimi ,İstekli öğretmenlere dijital teknolojileri Eğitimde ve üretimde kullanma kursları düzenliyoruz.
Yerel ve Ulusal Basında Projelerimizi tanıtan haberlerle ve de sizler gibi TV'lerle söyleşiler yaparak projemizi tanıtmaya çalışıyoruz. Her çalışmamızın sonuç bildirgesini demokratik kitle örgütlerine , sendikalara ve bütün siyasi partilere iletiyoruz. Yerel yönetimler, resmi dairelerimiz ,devlet kurumlarımız, odalar ve iş insanlarımıza ulaşıp projelerimizi anlatıyoruz.
Ne-Der’in bundan sonraki çalışma, planında neler var?
Bizler partiler üstü gördüğümüz Projemizle çağdaş bir çıkış yolu öneriyor ve iktidarda kim olursa olsun eğitimin içinde bulunduğu durumu dert edinen, sorumluluk sahibi karar alıcılar için ihtiyaçlara cevap verecek, uygulanabilir bir proje hazırlamaya ve bu projeyi olgunlaştırmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki 2 yılda projemizi başta siyasi partiler olmak üzere daha geniş kesimlere anlatmaya, ulaştırmaya gayret edeceğiz… Hedefimiz her bölgemizden toplam 3000 üyeye ulaşmak… 2000-3000 paydaşla EĞİTİM ÇALIŞTAYLARI YAPMAK. Mümkün olursa Her partinin EĞİTİM REFORMUNU SEÇİM VAADİ yapmasını sağlamak.
ÜLKEMİZDE BULUNAN HER YURTTAŞIMIZI GÜNDE 5 dk. Eğitimi düşünmeye davet ediyoruz…
Bu imkanı bize tanıdığınız için ülkemiz adına ,2040-2060 yıllarında doğacak çocuklarımız adına NE-DER adına çok teşekkür ediyorum.
Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...


