OMİK İhanetinin belgeleri, MAH ın gizli arşivinden çıktı
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Milli Mücadele'nin ne denli zorlu şartlarda kazanıldığını ve cumhuriyetin ilk yıllarında ihanet şebekelerine karşı verilen mücadelenin boyutları bir kez daha gözler önüne serildi. Tarihçi Prof. Dr. Şaduman Halıcı'nın gün yüzüne çıkardığı ancak bugüne kadar gözden kaçan yeni arşiv belgeleri, Cumhuriyet'in ilk döneminde Türkiye'ye yönelik karanlık oyunlara ışık tutuyor. Damat Ferit Paşa hükümetinin Dahiliye Nazırı Mehmet Ali Bey tarafından 1920'den itibaren Mustafa Kemal Paşa ve Milli Mücadele'ye yönelik ihanet oluşumu, 3 Mart 1924'de Paris'ten faaliyetlerine devam etti. Paris'te kurulan "Osmanlı Mukaddes İhtilal Komitesi" (OMİK) adlı ihanet örgütünün faaliyetleri Türk İstihbarat arşivlerinden gün yüzüne çıkartılırken, belgeler aynı zamanda örgütün İngiliz ve Yunan desteğiyle "Milli Hürriyet Fırkası" adı altında yeniden yapılandırıldığını, Ermeni Taşnak ve Kürt Hoybun örgütüyle gizli işbirliği yaptığını ortaya koyuyor.

Prof. Dr. Halıcı'nın ortaya çıkardığı arşiv belgelerinde, OMİK'in temel hedefinin Türkiye dışındaki tüm muhalif grupları birleştirmek olduğu, örgütün bu kapsamda Ermeni Taşnak ve Kürt Hoybun örgütleriyle diyalog kurduğu, İngiliz istihbaratıyla doğrudan bağlantılı olan Mehmet Ali Bey'in eşinin İngiliz olması sayesinde yabancı çevrelerle kolay temas sağladığı dikkat çekiyor.
BÜYÜK ERMENİSTAN PLANIArşiv belegelerini gün yüzüne çıkartan Prof. Dr. Halıcı ise ihanet oluşumunu faaliyetleri için, şu ifadeleri kullanıyor: "Yunanistan, Suriye ve Mısır'daki Türk karşıtı gazetelere direktifler verilerek propaganda faaliyetleri yürütüldü. 27 Temmuz 1927'de Paris'teki Masis Matbaası'nda yapılan gizli toplantıda, Taşnak temsilcileri Savasir, Amadoni, Aharonian ve "Ruben Paşa" kod adlı Ter-Minasian ile OMİK üyeleri bir araya geldi. Görüşmede: Doğu Anadolu'da sözde Büyük Ermenistan ve sözde Bağımsız Kürdistan kurulması kararlaştırıldı. Sınırların karma komisyonla belirlenmesi ve Milletler Cemiyeti'nin koruyuculuğu kabul edildi. Eş zamanlı ayaklanma planları da yapıldı."
Türk istihbarat arşivlerindeki bilgileri yorumlayan Prof. Dr. Halıcı'nın diğer saptamaları ise şöyle: "Mısır'da Müsavat, Suriye'de Vakit, Yunanistan'da İtila gazeteleriyle koordineli propaganda yürütülecekti. Erzurum ve Elazığ'da iç isyan çıkarılması, İngiliz ajanlarından istihbarat paylaşımı sağlanması planlandı. Milli Emniyet Hizmeti (MAH), örgütün faaliyetlerini gazeteci Refi Cevad Ulunay'ın muhbirlik raporları ve Yüzelliliklerin itirafları üzerinden yakından takip etti. Belgelerde dikkat çeken detaylar arasında Radi Azmi Bey'in, Halep'teki koordinasyon merkezinde Kürt aşiret liderleriyle görüşme var. Çerkes Ethem ise 'Celal' kod adıyla Musul-İran hattında örgütlendi. Belgeler, Dersim İsyanı'na uzanan süreçte emperyalist güçlerin etnik gerilimleri nasıl kaşıdığını gösteriyor."

Öte yandan ihanet oluşumunun 1927-1928 yıllarında Ermeni Taşnak Komitesi ve ayrılıkçı Kürt Hoybun hareketiyle kurduğu temaslar da arşiv belgelerinden ortaya serildi. Taşnak Komitesi'nin, Ermenistan sınırlarını genişletmeyi ve özellikle Doğu Anadolu'da güçlü bir varlık kurmayı hedeflediği de belgelerde yer alırken; Prof. Dr. Halıcı'nın tespitleri şu yönde: "Bu süreçte İngiltere, bölgede zayıf ve bölünmüş bir Türkiye'nin çıkarlarına daha uygun olacağını düşünerek bu hareketlere dolaylı destek verdi. Paris’teki İngiliz yetkililerle yapılan görüşmelerde, Türkiye’de iç isyanlar çıkarılarak Ankara hükümetinin zayıflatılması planlandı. İngilizler, doğrudan askeri bir müdahale yerine, bölgedeki ayrılıkçı hareketleri destekleyerek Türkiye’yi içeriden sarsmayı hedefledi. Bu bağlamda, Hoybun Cemiyeti’ne ve Ermeni gruplarına maddi ve lojistik destek sağlanması konusunda çeşitli görüşmeler yapıldı. Ancak İngilizler, bu hareketlerin başarısından tam olarak emin olmadıkları için desteklerini belirli sınırlar içinde tuttular."
Kaynak: Web Özel


