‘Önce bir koşun, şanslıysanız yolunuz doğru kişiyle kesişir’
Hurriyet sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Yeni biriyle tanışmak için bir uygulama üzerinden eşleşmek artık eskisi kadar cazip değil. Günümüzün buluşma adresi koşu kulüpleri… Ortak bir tutkuda bir araya gelinen parkurlar artık yeni nesil sosyal alanlara dönüşüyor. Kimi tempolu bir antrenmanda, kimi sabah koşusunda yan yana düşüyor, adımlar tanışmaya, sohbetlerse arkadaşlığa hatta aşka dönüşüyor. Öyle ki, koşu gruplarında tanışıp sevgili olan, nişanlanan, evlenen çiftlerin sayısı her geçen gün artıyor. Elbette bir koşu grubuna girerken amaç bir sevgili bulmak değil, Rundamental kurucusu Pınar Mumcu’nun dediği gibi: “Koşu gruplarını yeni tanışma uygulaması gibi pazarlamak, yapay fotoğraflar ve içeriklerle insan toplamaya çalışmak… Buna karşıyım. Yıllardır emek vererek büyüttüğümüz koşu kültürünün ruhunu zedeliyor. Bizim tavsiyemiz basit; önce bir koşun, sonra belki de şanslıysanız yolunuz doğru insanla kesişir.” Biz de koşarken tanışan çiftlerle ve koşu grubu kurucularıyla konuştuk.
‘Bir yılımız dolmadan evlenmeyi planlıyoruz’
Yasemin Yazıcıoğlu (36), bankacı
Uzun zamandır evden çalıştığım için çok hareketsiz bir hayatım olduğunu fark ettim. Ve koşuya başlamaya karar verdim. Son bir yıldır Rundamental grubuyla koşuyorum. Nişanlımla (Tolga Tan) bu ekipte koşarken tanıştık. Kasımdan beri beraberiz. İlk defa Bodrum Yarı Maratonu’nda oturup sohbet etme fırsatımız oldu. Daha önce birbirimizi görüyorduk ama isimlerimizi bile bilmiyorduk. O benden çok daha tutkulu bir koşucu. Koşan bir çift olmak çok daha eğlenceli.
Pazar günleri orman koşularımız var. Ormanda bazen ekip halinde hız koşularımız oluyor. Bazen çift olarak çıkıp koşuyoruz. Mesela benim o gün canım koşmak istemese bile oraya gittiğimde, Tolga’nın da oraya geleceğini biliyorum ve onu görmek için de gidiyorum. Nişan kutlamamızda 30 kişi vardı,
25’i koşu grubundan dostlarımızdı. Böyle bir topluluk içinde olmak bizim için büyük bir şans. 26 Temmuz’da nişanlandık. Daha bir yılımız dolmadan bu sonbaharda evlenmeyi planlıyoruz.
‘Ortak hobimiz olduğu için birlikte çok vakit geçiriyoruz’
Tolga Tan (33), lojistik sektöründe çalışıyor
Rundamental koşu kulübünde yaklaşık 2,5 senedir koşuyorum. Bana kattığı en büyük şeyler, istikrar ve disiplin oldu. Amacım asla biriyle tanışmak, bir ilişki yaşamak değildi. Tamamen antrenman odaklı gidiyordum.
Nişanlım Yasemin’le (Yazıcıoğu) bütün hikâyemiz Bodrum Yarı Maratonu’nda beraber koşup birbirimizi destekleyerek başladı. O ‘insanın içinde uçuşan kelebek’ dediğimiz şey
var ya, sanki tamamen onun yanında olmak istiyormuşum gibi hissediyordum. Ortak hobimiz olduğu için birlikte çok vakit geçiriyoruz. Ben koşuya ciddi zaman ayırıyorum, eğer o da bu sporun içinde olmasaydı sorun çıkabilirdi.
Aynı koşu kulübünde olmak çok güzel bir şey ama bazı koşu kulüplerinin gerçekten ‘date kulübü’ne dönmesine çok karşıyım. Bazen görüyorum, gerçekten bir radar açıp da sözde antrenmana gidiyorlar. Ben buna kesinlikle karşıyım.
‘Koşulardan birinde tanıştık, ilişkimiz beraber koşarken ilerledi’
Enis Ak (35), makine operatörü
Yaklaşık 3,5 yıldır No Reason Co.’da koşuyorum. Koşulardan birinde gördüm kız arkadaşımı, orada tanıştık ilk defa. İlişkimiz beraber koşarken ilerledi.
7 aydır birlikteyiz. Aynı koşu grubunda olmak büyük avantaj, katıldığımız yarışlar ve antrenmanlar sayesinde sürekli beraberiz. Şehir dışında, yurtdışında… Yarış programlarımızı ona göre ayarlayabiliyoruz.
Koşularda birbirimizi motive etmek için “Sen şu hızı göremezsin” gibi şeyler söylüyoruz birbirimize. Koşu kulüplerinde illaki yakınlaşmalar oluyor. Haftada bir gün bile koşulsa hem sevgili hem de yakın arkadaşlık anlamında etkileşim olabiliyor. Arkadaşlık kısmı zaten çok güzel. Çoğu insan o hafta koşmasa bile “Yine de gideyim, arkadaşlarla bir görüşeyim, sosyalleşeyim” diyor. Kahvaltılarda ya da başka etkinliklerde hep bir araya geliyoruz.
‘Sosyalleşmek için bu kulüpler bence ideal’
Aybike Irçağ (21), tıp fakültesi öğrencisi
Profesyonel açık su yüzücüsüyüm, kondisyonumu arttırmak için 15 ay önce yarı maratona katıldım ve orada No Reason Co. ile tanıştım. O günden beri hem sıcak aile ortamı hem de yüzmede bulamadığım sosyalleşme sayesinde bu grupla koşmaya devam ediyorum.
Sevgilimle başka bir kulübün koşusunda tanıştık. Beni sosyal medyadan takip ediyormuş, gelip selam verdi. Sonra Instagram’dan iletişim kurduk, No Reason Co.’nun bir etkinliğine davet ettim. İki aydır beraberiz. Yüz yüze tanışmanın enerjisi bambaşka. Benim için dış görünüşten çok, karakter ve konuşma önemli. No Reason Co.’nun en sevdiğim yanı, çok sosyal bir grup olması. Yeni gelenlerle özel olarak ilgileniyoruz, iletişim kopmuyor. Yarışlarda, etkinliklerde hep birlikteyiz. Sosyalleşmek ve yeni insanlarla tanışmak için koşu kulüpleri bence en ideal ortam.
‘Bu işin doğasında var’
Ömer Faruk Demir (31), No Reason Co. koşu kulübünün kurucusu
No Reason Co.’yu 7 yıl önce kurduk. Amacımız, koşunun zor olmadığını ve herkesin yapabileceği sağlıklı bir spor olduğunu göstermekti. Kulübün ruhu genç, biz de koşmaya başladığımızda 20’li yaşlarımızın başındaydık. Bugün ortalama yaş 25 olsa da 18’den 70’e kadar herkese açık bir topluluğuz.
İnsanlar bize yalnızca spor için değil, sosyalleşmek için de katılıyor. Hatta yüzde 50 koşu, yüzde 50 sosyalleşmek için geliyorlar. Sürekli yeni katılımcılar olduğu için tanışmak ve arkadaşlık kurmak çok kolay. Son dönemde koşu grupları ‘dating app’lerle kıyaslansa da aslında bu hep vardı. İnsanlar bir araya geldikçe ister istemez arkadaşlıklar, ilişkiler, hatta evlilikler doğuyor. Bizim ekibimizde de evlenenler, sevgili olanlar, ayrılanlar oldu. Bu işin doğasında var.
Önemli olan koşunun hayatlara disiplin ve yeni bir sayfa açması, insanlara hem sağlık hem de güçlü sosyal bağlar kazandırması.
‘Birçoğunun düğününde bir aile gibi halay çektik, göbek attık’
Pınar Mumcu, Rundamental koşu kulübünün kurucusu
Rundamental’ı kuralı tam 10 yıl oldu. Sayısız koşucuyla yollarımız kesişti. Birlikte koşarken birbirimizin en gerçek hallerine tanık olduk. Filtrelenmiş, kusursuz pozlar yerine; kan, ter, gözyaşı içinde antrenmanlar, finiş çizgileri, moralsiz günler, kahkahalar…
Bu samimi ortamdan zaman zaman çok güzel çiftler çıktı. Birçoğunun düğününde bir aile gibi halay çektik, göbek attık. Hâlâ birlikte koşuyoruz. Çünkü koşu sadece spor değil, aynı zamanda hayatı paylaştığımız bir sosyal alan.
Ama koşu gruplarını yeni tanışma uygulaması gibi pazarlamak, yapay fotoğraflar ve içeriklerle insan toplamaya çalışmak… İşte buna karşıyım. Yıllardır emek vererek büyüttüğümüz koşu kültürünün ruhunu zedeliyor. Bizim tavsiyemiz basit; önce bir koşun, sonra belki de şanslıysanız yolunuz doğru kişiyle kesişir.


