Önce Sumud a saldırdı, şimdi de terör iftirası atıyor
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, resmi internet sitesinde yayımladığı açıklamada, Küresel Sumud filosunun Hamas tarafından finanse ve organize edildiğini öne sürdü. Açıklamada “ilk kez ortaya çıkarıldığı” iddia edilen belgeler, Hamas lideri İsmail Haniye ile Yurtdışındaki Filistinliler için Filistin Konferansı (PCPA) arasındaki yazışmalara dayandırıldı. Bakanlık, filodaki bazı gemilerin “Hamas’a ait şirketler” üzerinden satın alındığını savundu. Ancak filodaki tüm aktivistlerin ve tekne sahiplerinin gönüllü olarak bu insani yolculuğa çıktıkları daha önce açıkça dile getirilmişti. Uzmanlar ise sosyal medya üzerinde, İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın belgelerinin sahte olduğunu ve İsrail’in bu tür iftiralarla insani yardım girişimini terörle eşitlemeye çalıştığını gündeme taşıdılar. Katliam devleti İsrail, 2010'da Mavi Marmara baskınında da aynı yöntemi izlemişti.

İsrail donanması, Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan 39 teknelik Sumud filosuna önceki gün müdahale etti. Dört tekne abluka hattını aşmayı başarırken, 37’si Türk vatandaşı olmak üzere 200’den fazla aktivist gözaltına alındı. Aktivistler İsrail donanmasına ait gemilerle zorla Aşdod Limanı’na götürüldü. Aktivistlerin nasıl bir sorgulamadan geçirileceği ve ne zaman serbest bırakılacakları da belirsizliğini koruyor. Orta Doğu uzmanlarına göre ise İsrail’in Dışişleri Bakanlığı üzerinden servis ettiği iddialar ise insani yardım girişimlerini engellemek için uydurulmuş bir gerekçe olarak telaffuz ediliyor.
MAVİ MARMARA'YI HATIRLATTIÖte yandan İsrail’in geçmişte de aynı yöntemi kullandığı da biliniyor. İsrail, insani yardım filolarını kriminalize etmek için iftira yöntemleri 2010 yılındaki Mavi Marmara baskınında da kullandı. İsrail o dönem , Gazze’ye insani yardım götüren filodaki aktivistleri “terörist” ilan etmiş, gemideki insani yardım kuruluşlarını ise Hamas ile ilişkilendirmişti. Mavi Marmara hakkındaki uluslararası raporlar bunun İsrail’in müdahalesini meşrulaştırmak için uydurduğu bir propaganda olduğunu ortaya koymuştu. İngiliz Guardian gazetesinin bağımsız araştırmasında da Mavi Marmara hakkındaki İsrail suçlamalarının temelsiz olduğu ortaya çıkarılmıştı. Araştırmada “İnsani yardım filolarını terörle ilişkilendirmek, hem uluslararası desteği kırmayı hem de Filistin halkına yönelik terör suçunu gizlemeyi amaçlamaktadır” değerlendirmesinde bulunulmuştu.

İsrail’in 6–7 Ekim 2023’te Hamas saldırılarının ardından başlattığı geniş çaplı Gazze operasyonları, bölgede büyük bir insani felakete yol açtı. Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının verilerine göre iki yıldan fazla süren saldırılarda 75 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, 140 bine yakın insan yaralandı. İsrail ordusu 12 bin 300'den fazla Filistinliyi de tutukladı. Ölenlerin yarısından fazlasını kadınlar ve çocuklar oluşturdu. Gazze’nin altyapısının büyük kısmı yıkılırken hastaneler, okullar ve sığınaklar dahi bombaların hedefi oldu.
SAVAŞ SUÇUDiğer yandan Tel Aviv yönetiminin uyguladığı abluka nedeniyle bölgeye ilaç, gıda ve yakıt girişinin engellenmesi, sivillerin açlık ve salgın hastalıklarla karşı karşıya kalmasına neden oldu. Dünya kamuoyundan ve özellikle BM’den İsrail’e karşı art arda sert kınamalar gelirken, Latin Amerika’dan Avrupa’ya kadar birçok ülkede protestolar düzenlendi. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, saldırıların “savaş suçu” ve “soykırım” niteliğinde olduğuna dikkat çekti.
Kaynak: Web Özel


