Onlarca ülkenin başının belası Pasifik Ateş Çemberi
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Dünyanın en büyük depremlerinin, volkanik patlamalarının ve tsunamilerinin çoğunun meydana geldiği Pasifik Okyanusu'nu çevreleyen halka "Pasifik ateş çemberi" diye tanımlanıyor.
40 bin kilometre uzunluğundaki kuşak, Şili'den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska'nın güneyinden Aleut Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda'ya kadar uzanıyor.
PASİFİK ATEŞ ÇEMBERİNDEKİ DEPREMLER VE DEV TSUNAMİLER
Dünyadaki depremlerin yaklaşık yüzde 90'ı ve büyük sarsıntıların yüzde 80'i, Şili'den başlayıp Yeni Zelanda'ya uzanan Pasifik Ateş Çemberi'nde meydana geliyor. Yakın tarihin ve uzak tarihin en yıkıcı kitlesel felaketlerinden bazıları bu halka boyunca meydana geldi. Japonya'nın 2011'deki 9.1 büyüklüğündeki Tohoku depremi ve ardından gerçekleşen Fukuşima felaketi; 9,5 büyüklüğündeki 10 dakika süren 1960 Büyük Şili depremi; 9.1 büyüklüğündeki 2004 Hint Okyanusu depremi ve tsunamisi ile 9.2 büyüklüğündeki 1964 Alaska depremi Pasifik Ateş Çemberi'nde meydana geldi.
Bu depremler oluşturduğu dev tsunamiler ile de dikkat çekiyor. 2004 Hint Okyanusu Depremi ve sonrası oluşan tsunami ile 227 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bu depremde dalgalar 15 metreye kadar ulaştı. 2011'deki Japonya'da olan depremden sonra oluşan tsunaminin de etkisiyle 20'bine yakın insan bölgede hayatını kaybetti. Tsunami dalgaları Fukuşima'daki nükleer santrali vurarak burada tarihin en büyük nükleer felaketlerinden birinin yaşanmasına sebep oldu.
Fukuşima Nükleer Santrali
New York Times'a göre uzmanlar tam tarih veremese de bu bölgede başka büyük depremlerin olmasını da bekliyor. Kaliforniya'nın San Andreas fayı, Japonya'nın Nankai Çukuru ve Pasifik Kuzeybatısı açıklarındaki Cascadia fayı, Pasifik Ateş Çemberi'nde gelecek beklenen büyük depremlerin merkez üsleri olması öngörülüyor. Ancak uzmanlar bu depremler hakkında kesin bir tarih ve büyüklük bilgisi veremiyor.
PASİFİK ATEŞ ÇEMBERİNİ HANGİ BÖLGELER OLUŞTURUYOR?
Pasifik Ateş Çemberi, çoğunlukla dalma-batma zonları olmak üzere kıtaları oluşturan bir dizi levhanın sınırını oluşturan halkaya deniyor. Bu halka yer kabuğunu oluşturan en büyük levha olan Pasifik Levhası ile diğer komşu levhalar arasında ilerliyor. Çok sayıda volkanın bu bant boyunca oluştuğuna dair gözlemler sonucu bu halkaya Pasifik Ateş Çemberi adı verildi. Bölgede 900'e yakın aktif volkanlar bulunuyor. Çemberde bulunan en yüksek aktif yanardağlar ise Güney Amerika'daki And Dağlarında bulunan Ojos Del Salado (6893 metre) ile Llullaillaco (6739 metre). Bunun yanında çember boyunca Alaska, Rusya, Japonya, Filipinler, Endonezya ve Yeni Zelanda'da da volkanlar bulunuyor.
Jeofizikçi ve ABD Jeoloji Araştırmaları Deprem Tehlikeleri Programı koordinatörü Michael Blanpied, bir levhanın diğerinin altına itildiği dalma-batma zonlarının olduğu bu bölgede en büyük ve en tehlikeli depremlerden bazılarının meydana geldiğini söyledi.
Blanpied "Pasifik, tamamen çok aktif sınırlarla çevrili olması bakımından benzersizdir," dedi.
Japonya'da 2011 yılında meydana gelen tsunami büyük yıkıma yol açtı
Araştırmacılar, riski daha iyi anlamak için bölgeler arasında iş birliği yapıyor. Dünya genelindeki son derece hassas sismik cihaz ağları, depremler ve tsunamiler gibi afetler hakkında dünyanın dört bir yanına dakikalar, hatta saniyeler içinde bilgi iletilmesini sağlıyor.
Yeni Zelanda Yer Bilimleri'nde sismolog olan Anna Kaiser, "Bu, Pasifik çevresindeki araştırmaların çoğunu bir şekilde birbirine bağlıyor ve aynı zamanda ortak bir sorunu da ortaya koyuyor. Bilim insanları olarak dünyanın diğer bölgelerinden ve özellikle Pasifik çevresinden iş birliği yapıp ders çıkarmamız gerçekten önemli." dedi.
Geçmişteki felaketler de gelecekteki büyük felaketler hakkında da bir fikir veriyor. 2004'teki yıkıcı deprem ve tsunaminin ardından Endonezya'daki geçmiş tsunami kayıtlarını araştıran Güneydoğu Asya tarihçisi Anthony Reid, "Bir ritim var, bu yüzden geçmişte ne olduğunu bilseydik, gelecekte ne olacağı hakkında daha fazla bilgi sahibi olurduk," dedi.
2004 yılında Hint Okyanusu'nda meydana gelen deprem ve tsunamide 227 binden fazla kişi öldü.
DEPREM NEDİR?
Yer kabuğundaki kırılmalar sonucu oluşan titreşimlerin dalgalar halinde yayılmasıyla ortaya çıkan sarsıntıya deprem deniyor. Fay hatları boyunca yeryüzündeki büyük kaya bloklarının kaymasıyla meydana gelen depremler, tektonik, volkanik ve çöküntü olmak üzere üçe ayrılıyor.
Depremin açığa çıkardığı enerjiye dayalı objektif ölçü olan "büyüklük" değişmezken neden olduğu hasarı ifade eden "şiddet" ise bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor.
Dünya'daki büyük depremlerin yüzde 90'ı Pasifik Ateş Çemberi'nde meydana geliyor. Benzer şekilde, depremlerin yüzde 5 ila 6'sı da Hindistan, Nepal ve Pakistan gibi ülkeleri kapsayan ve "Alp-Himalaya Deprem Kuşağı" olarak bilinen ikinci büyük deprem kuşağında oluyor.
Doğu Akdeniz ve Türkiye ise Kuzey Anadolu ile Doğu Anadolu fay hatları gibi sismik bakımdan aktif bölgeleri barındırıyor.
İran, Kafkasya, İtalya ve Yunanistan gibi tektonik hareketliliğin yoğun olduğu ülkeler de nispeten yüksek sismik tehlike seviyelerine sahip bölgeler arasında yer alıyor.
DÜNYA'NIN EN BÜYÜK VE EN ÖLÜMCÜL DEPREMLERİ ŞİLİ VE ÇİN'DE MEYDANA GELDİ
"Dünyanın en büyük depremi" olarak 22 Mayıs 1960'ta kayıtlara geçen 9,5 büyüklüğündeki sarsıntı, Pasifik Ateş Çemberi'nde yer alan Şili'de meydana geldi.
1000 kilometrelik alanda hissedilen deprem, 1655 kişinin ölümüne, 3 bin kişinin yaralanmasına ve 2 milyon kişinin evsiz kalmasına neden oldu.
Çin’in merkezinde 1556'da "dünyanın en ölümcül depremi" olarak kayıtlara geçen sarsıntı, yaklaşık 830 bin kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı.
Benzer şekilde yine Çin'de 1976'da kaydedilen deprem ise 250 binden fazla can kaybına neden oldu.


