Orta Doğu da kayboldu, İran bu kez Afrika dan çıktı!
Haber Global sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
İsrail'in Hizbullah ve Hamas üzerindeki yıkıcı saldırıları ve Suriye'de Beşar Esad rejiminin çökmesiyle birlikte İran'ın Orta Doğu'daki gücü büyük bir darbe aldı. Gerek İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Tugayı gerekse de Tahran'a bağlı silahlı vekil orduların Orta Doğu'daki görünür varlıkları kayboldu. Avrupa Birliği'ne yakınlığıyla bilinen EU Reporter'ın Avrupa istihbarat kaynaklarına dayandırdığı analize göre İran beklenmedik bir bölgede oldukça güçlü olarak yeniden belirdi. İran'ın; Sudan Silahlı Kuvvetleri'ne (SAF) silah, istihbarat ve danışman temin ettiği ifade edilirken, başkent Hartum'un bu destek ile SAF'ın kontrolüne geçtiği vurgulanıyor. Diğer yandan ABD'nin de Somali'den tamamen çekilmeyi planladığı iddialar arasında, Washington'a göre “Türkiye, BAE ve İran ülkedeki yeni güçler durumunda.”

Elde edilen bilgilere göre SAF'ın İran'dan temin ettiği silahlar özellikle dikkat çekiyor. Öyle ki ülkedeki en büyük havalimanı Port Sudan Havalimanı'nda bu silahları depolamak için uçaklar bazı hangarlardan çıkarıldı ve hangarlar mühimmat depolarına dönüştürüldü. Ülkede çok kanlı ve kitlesel yıkıma sebep olan ağır silahların büyük bölümünün Tahran'dan geldiğini ifade eden istihbarat kaynakları, İran'a ait SİHA birliklerinin ülkedeki iç savaşta Hızlı Destek Güçleri'nin olduğu bölgelere bombalı saldırılar düzenlediğini öne sürüyorlar. Kulislerden yansıyan bilgilere göre İran yapımı ağır toplar da savaşta kullanılıyor. Bölgede gözlemlerde bulunan ve ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen Sudan Çatışma Gözlemevi'nin verdiği bilgilere göre, Port Sudan Havalimanı'na her hafta en az 7 İran askeri kargo uçağı iniş yapıyor.
DENİZ ÜSSÜ İSTİYORLARİran'ın bölgede çok sayıda teknik uzman ve askeri danışmana sahip olduğu da belirtiliyor. İstihbarat kaynaklarına göre Tahran'ın amacı “Kızıldeniz'de kalıcı bir etki alanı ve deniz üssü elde etmek.” Orta Doğu'da son derece zayıflayan İran için kritik bölge haline gelen Kızıldeniz hem güvenlik hem de deniz ticareti açısından stratejik öneme sahip. Bölgede Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Suudi Arabistan, Türkiye ve Rusya da etkinliğe sahip ve İran'ın bölgedeki yeni varlığını yakından takip ediyorlar. Kızıldeniz dünya deniz ticaret hacminin yüzde 12'sini taşıdığı için küresel bir etki mücadele alanına dönüşmüş durumda. İran'ın bölgedeki vekil ordusu konumunda bulunan Husiler'in gücünü iyice arttırması da bu strateji ile doğrudan bağlantılı.

ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Quincy Enstitüsü'ne bağlı Responsible Statecraft yayın organı da İran'ın da bölgedeki çatışmalara müdahil olmasının ardından Birleşik Devletler'in hem Sudan hem de Somali'deki etkisinin neredeyse bütünüyle kaybolduğunu gündeme taşıdı. ABD'nin Sudan'daki çatışmalarda tarafsız kalmasının ardından şimdi de Somali'de radikal dinci Eş-Şebab örgütünün ülkede yeniden güç kazanmasıyla birlikte başkent Mogadişu'daki Amerikan Büyükelçiliği'nin kapatılacağı iddia ediliyor.
TÜRKİYE VURGUSUABD'nin bölgede yaklaşık 600 askeri personeli bulunuyor ve bu personelin de artık Somali ordusuna eğitim vermeyeceği açıklanmış durumda. Washington'da Somali'de etkin güçlerin artık BAE ve Türkiye olduğuna da değiniliyor. Mogadişu'nun en büyük güvenlik, askeri ve diplomatik ortağı olarak Türkiye'nin ismi kulislerde sıklıkla dile getiriliyor. Washington'daki stratejistlere göre İran'ın da artık sahneye girdiği Somali'de 2009'dan bu yana kurulmaya çalışılan yeni devlet projesi halktan karşılık bulabilmiş değil.
Kaynak: Web Özel


