Özel den Erdoğan ın Anayasa ısrarına esprili yanıt: Kemerleri bağlayın yere çakılacağız
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, yeni Anayasa çağrısını dün yineledi. Erdoğan, “Nasıl 15 Temmuz'da darbecilere meydanları dar ettiysek, nasıl sandığın üzerindeki bütün vesayet gölgelerini ortadan kaldırdıysak, inşallah darbe anayasası utancından da bu milleti kurtaracağız” dedi.
Muhalefete de çağrısını tekrarlayan Erdoğan, “Muhalefetin en azından deprem, anayasa ve terörsüz Türkiye girişimi gibi konularda uzlaşıya açık olmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise bu çağrıya sert sözlerle karşılık verdi.
Özel, “Emniyet kemerlerini bağlayın. Bir kere daha yere çakılacağız” diyerek AKP'nin geçmişteki Anayasa çalışmalarının ardından Türkiye'nin geldiği hali esrili bir dille anlattı:
Ekrem Başkan içeride. Geziciler içeride. AİHM kararına uyma. Anayasa Mahkemesi kararına uyma. Anayasayı ayaklar altına al. Anayasaya aykırı şekilde bir kişi siyasete girerse hakim savcı geri dönemez. E bakan yardımcısı en siyasi makam sen diyorsun. Nasıl getirdin ? Anayasa’da yazmıyormuş. E o tarihte bakan yardımcılığı yoktu ki. Sen uydurdun sonradan. Şimdi bunlar olurken efendim 12 Eylül Anayasası’ndan kurtulmalıyız, sivil anayasa yapmalıyız. Emniyet kemerlerinizi bağlayın. Bir kere daha yere çakılacağız. Her bunu dediğinizde felaketle karşılaşıyoruz.
Özel, şöyle konuştu:
2010’da çok duyduk. Arkasından devleti askeriyle, polisiyle FETÖ’ye yargısıyla FETÖ’ye teslim eden bir anayasa çıktı ortaya.
Bütün yüksek yargıyı ele geçirdiler. O süreçten Tayyip Bey de canını zor kurtardı. 2017 yılında sivil anayasa, asker anayasasından kurtulacağız diye geldiler.
8 yıldır memlekette iyiye giden bir şey yok.
Özel'den Erdoğan'a unutulmayacak 'İngiliz Muhipleri' yanıtı! Tarih sayfalarının tozu kalktı
2017’de getirilen Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne de tepki gösteren Özel, “O günden bugüne bu vatandaşın bir yüzü gülmedi. Ne mahkemede, ne pazarda, ne mutfakta adalet var. Kan ağlıyor memleket” dedi.
Özel, Erdoğan’a şu sözlerle seslendi:
“Sivil anayasa diyorsunuz. Ya bir söylesenize, bu sefer bundan ne murat ediyorsunuz? Her seferinde felaketle karşılaşıyoruz. AK Parti’den makullerden bir şey duyayım ya. Ne yapmak istiyorsunuz? Hangi yeni felaketi hazırlıyorsunuz?”
Özel'den Erdoğan'a kamu malı çağrısı: Bir kere söyle de duyalım
Özel, Erdoğan'la asla Anayasa yapmayacağını da konuşmasında vurguladı. Özel şunları dile getirdi:
2010’da çok duyduk. Arkasından devleti askeriyle, polisiyle FETÖ’ye yargısıyla FETÖ’ye teslim eden bir anayasa çıktı ortaya.
Bütün yüksek yargıyı ele geçirdiler. O süreçten Tayyip Bey de canını zor kurtardı. 2017 yılında sivil anayasa, asker anayasasından kurtulacağız diye geldiler.
8 yıldır memlekette iyiye giden bir şey yok.
Devlet Bey’in herhalde 100 maddelik anayasa önerisini Sayın Erdoğan’la paylaştığı 2011 yılında bir çalışmaları vardı. Yani galiba yarı başkanlığa benzer. Cumhurbaşkanı olsun, başbakan olsun, bakanlar mecliste seçilsin, yemin etsin ve denetlensin. Gensoru geri gelsin falan. Yani 3 yıl sonra yapılan işin yanlış olduğunu MHP de dile getirip hatta şimdi de MHP’nin cümle aralarından okuyorum ben onu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tüm yönleriyle güçlendirilip kalıcılaştırılması için revizyon falan ama bir sürü rahatsızlık var.
if (!$ISMOBILE) : ?>include(__DIR__.'/320x100.php');?>O günden bugüne bu vatandaşın bir yüzü gülmedi. Yani ne mahkemede adalet var, ne pazar çarşıda pazarda adalet var, gelirde adalet yok, mutfakta adalet yok. Kan ağlıyor memleket. E o zaman da böyle çıktı. Şimdi yine cumhurbaşkanı veya AK Parti'nin sözcüleri darbe anayasasından kurtulalım, sivil bir anayasa yapalım. Ya bir söylesenize bu sefer bundan ne murat ediyorsunuz?
Bir duyalım ya. Bir duyalım yani. Dön dolaş anayasa anayasa. Geçen gün de söyledim bakın. Çok net. Burada arkadaşlarımız içeride tutulacak.
Gezi davasının bugün 12. yılı. Ya 12 yıl geçmiş. 8 yılını Kavala içeride geçirmiş. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bırak diyor, bırakmıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi türbanlı öğrenciler için o dönemde ki bir kez daha söylüyorum. Ben o dönem başörtüsü yasağının karşısında pozisyon almış bir demokratım. Türbanlı öğrencileri başörtülü öğrencilerin sokulmaması için AİHM karar verince bunlar başvurup AİHM’e sarılıyor, tanıyor. Bugün Kavala için karar veriyor, uygulamıyor. Can Atalay için Anayasa Mahkemesi’nin kapı gibi kararı var, uygulamıyor. İçeride yatan Tayfun Kahraman benim yerime yatıyor. Gökhan Günaydın benim yerime yatıyor.
Ekrem Başkan içeride. Geziciler içeride. AİHM kararına uyma. Anayasa Mahkemesi kararına uyma. Anayasayı ayaklar altına al. Anayasaya aykırı şekilde bir kişi siyasete girerse hakim savcı geri dönemez. E bakan yardımcısı en siyasi makam sen diyorsun. Nasıl getirdin ? Anayasa’da yazmıyormuş. E o tarihte bakan yardımcılığı yoktu ki. Sen uydurdun sonradan. Şimdi bunlar olurken efendim 12 Eylül Anayasası’ndan kurtulmalıyız, sivil anayasa yapmalıyız. Emniyet kemerlerinizi bağlayın. Bir kere daha yere çakılacağız. Her bunu dediğinizde felaketle karşılaşıyoruz. O yüzden çok rica ediyorum.
AK Parti’den makullerden bir şey duyayım ya. Bu AK Parti ne demek istiyor? Bir anlayalım yani. Hangi yeni felaketi üreteceksiniz ya da bu sefer felaket değil bir çözüm üretecekseniz yani geçmiş pratiğinizden böyle bir şey beklememiz mümkün değil ve bir daha söylüyorum.
Bunların hepsini yapanla anayasa değil menemen yapamayız. Bu kadar net söylüyorum. Ama bir mucize olacak mı? AK Parti'yi bir takvim dahilinde demokrasi zeminine çekecek misiniz? Gezi tutukluları salınacak, siyasi tutsaklar salınacak, mahkemelerde tutuksuz yargılamalar yapılacak, bu savcı buradan gidecek falan böyle bir var mı böyle bir yol haritanız? Varsa duyalım. Sivil anayasa sivil anayasa en sonunda yani Tayyip Bey bir daha hatırlatıyorum.
Bakın 2010 yılında yaptığın sivil anayasa diye başlayıp bizim karşı çıktığımız sürecin sonunda Rabbim ve milletim affetsin, beni de kandırdılar dedin ama o sivil anayasa diye başlattığın sürecin sonunda canını zor kurtardın ya. Şimdi de bizim canımızla uğraşıyorsunuz.
Dünün mağduru bugünün zalimi. Saraçhane’den mağdur olup hapse giden bugün Saraçhane’den hapse başkan yolluyor ve Tayyip Bey bir gün tutuklu yargılanmadı. Bir gün. Bir gün evinden polisle alınmadı o dönemde. O en kötü gösterdiği dönem kendi yaptığından 10 kat vicdanlıydı. 10 kat.


