PKK nın silah bırakma süreci nasıl işleyecek? AK Parti Sözcüsü Çelik ten yanıt
SonTurkHaber.com, Sondakika kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Terör örgütü PKK'nın ilk silah bırakma törenine saatler kaldı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Süleymaniye kentinde gerçekleşecek tören öncesi AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten açıklama geldi.
AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK'TEN "TERÖRSÜZ TÜRKİYE" AÇIKLAMASItv100 canlı yayınına katılan Çelik, silah bırakma sürecinin nasıl olacağına dair detaylar verdi. Çelik şunları söyledi: "Devletin terörle mücadelesinde sert güç unsurları dediğimiz TSK, jandarma, polis, korucularımızla verilen mücadelenin yanı sıra bir de terör örgütünün çözülmesine teşvik eden bir takım yasal düzenlemeler de yapılmıştır. Bu bizim iktidarlarımızdan da önce Milli güvenlik Kurulu'nda ortaya gelen tavsiyeler ile gerçekleşmiştir. Türkiye'nin çok boyutlu hem sert güç unsurlarını kullanan hem sert güç unsurlarını kullanan, bunları senkronize eden bir deneyimi ve bu çerçevede olmuş bir tecrübesi var bu konuda.
SİLAH BIRAKMA SÜRECİ NASIL OLACAK?
Bunların her biri güncellenmesi gereken takvimler, adımlar. Nihayetinde steril bir alanda her şeye kendimizin karar verdiğimiz durumda değiliz. Nihayetinde kendi topraklarımızın dışında bir bölgede, Süleymaniye civarında yarın bu gerçekleşecek. Türk topraklarının dışında bir bölge. Oraya çağrılmış kişiler kayıt alacaktır. Ama esas olan bizim Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın unsurlarından oluşan doğrulama mekanizmamızdır. İkincisi ise sonraki adımların da kesintisiz bir şekilde süreci tamamlayacak şekilde gerçekleşmesi gerekiyor.
BİZİM ÖNGÖRÜLERİMİZDE BİR SAPMA YOK"Burada 3 ana kategoride silah bırakması ve fesihin söz konusu var. Bütün bu sürecin bu çerçevede nihayetlenmesi sona ermesi gerekiyor. Şimdiye kadar bunlar haftalara, aylara sarkabilir. Bunlar çok büyük rakamlar değil. Çünkü arka planda bir sürü detayın yönetilmesi gerekiyor. Bu açıdan baktığımız da bizim öngörülerimizde bir sapma yok. Türkiye'yi terör yükünden kurtarmak açısından son derece kıymetli ikincisi de terörsüz bölgeye ilham kaynağı olmasından dolayı son derece kıymetli.
ÖCALAN'DAN TARİHİ ÇAĞRIÖte yandan bugün 26 yıl sonra ilk kez videolu mesaj yayımlanan Öcalan; "Değerli yoldaşlar; Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.
"GELİNEN NOKTA TARİHİ NİTELİKTEDİR"27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nı savunmaya devam etmekteyim. Sizlerin Pkk'nin 12. Fesih Kongresi'yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim. Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.
"DEMOKRATİK TOPLUM MANİFESTOSU HAZIRLADIM"Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık 'Kürdistan Devriminin Yolu' manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.
Tüm bu gelişmelerin İmralı'da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir. Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.
Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir. Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, 'demokratik siyaset' stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.
"ATILAN ADIMLARIN BOŞA ÇIKMAYACAĞINI BİLİYORUM"Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM'de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum. Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:
Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç; PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.
"BU BİR KAYIP DEĞİL, TARİHİ BİR KAZANIM OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ"Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir. Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.
Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir.
"SİZİ DE BU İLKEYİ HAYATA GEÇİRMEYE ÇAĞIRIYORUM"Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum. Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor. Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim. Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım. Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın."


