PKK’nın ilk saldırıyı başlattığı ilçedeyiz… Barış Eruh’ta umutları yeşertiyor
Sabah sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
PKK'nın silah bırakma süreci Güneydoğu'nun kırsalında nasıl algılanıyor? Adı 40 yıldır terörle özdeşleşmiş ilçeleri, köyleri dolaştık. Güneydoğu kırsalında yaklaşık 1.000 kilometrelik yolculuk yaptık. Dağların arasında virajlı, adeta kaybolan yollar boyunca ilerledik. Burada kaybolmayan tek şey yüksek tepelerde nöbette bekleyen kalekollar. Yollarda güvenlik noktaları var. Ancak eskisi gibi çok değil… İlk durağımız Eruh… Burası, Türkiye'nin yakın tarihine geçen o karanlık geceyle tanınan ilçe… PKK, 15 Ağustos 1984 gecesi, saat 21.30'da ilk terör saldırısını burada gerçekleştirmişti. Yaklaşık 40 yıl boyunca binlerce insanın hayatına mal olan bir sürecin fitili, bulunduğumuz küçük ilçede ateşlenmişti. Gördüğümüz kadarıyla, güvenlik güçlerinin operasyonlarından sonra terörün bitmesi ilçenin çehresini epey değiştirmiş. Yeni yapılan yollar, genişletilmiş kaldırımlar, parklar ve kamu binaları… Merkezdeki kahveye oturuyoruz. Konu hemen yeni sürece geliyor. Herkes umutlu ama temkinli. Daha önce de denendiğini hatırlatsalar da "Bu kez farklı. Fazla konuşulmuyor. Sakız gibi çiğnenmiyor barış. Bu bile kıymetli" diyorlar. Kahvedeki Mehmet Amca anısını paylaşıyor: "Öğretmenim buraya tayin olduğunda ağlayarak gelmişti. Giderken de ağlayarak ayrıldı. Çünkü buraya gelenler bizi tanıdıkça sevdiler. Biz gelirken ağlanan, giderken daha çok ağlanan bir ilçeyiz." Gençlerden biri de konuya girip, "Abi bizi artık güzel yazın. Bak sen de geldin gördün burada kimse kimseye yan gözle bile bakmaz. Son dönemde buralar değişti" diyor.

O GECE 300 ATLI GELDİ
Birkaç rica ile o karanlık geceyi yaşamış bir isimle buluşuyoruz. Yaşı yetmişi geçmiş amca isminin yazılmasını istemiyor ama sanki o geceyi dün yaşamış gibi anlatıyor: "Gece 300'e yakın atlı silahlı adam geldi. Kaymakamlığa girdiler. Ellerinde meşaleler ile bazı yerleri yaktılar. Soymak için devlet bankasına yöneldiler. Banka memurunu istediler. Banka müdürünü güvenilir bir ağanın evine götürdük. Bankanın soyulmasına halk olarak izin vermedik. Çünkü burada herkes birbirinin kardeşiydi. Burada çok insanın canı yandı, çok insan öldü. Öyle acılar çekildi ki, anlatması zor."

DEVLETİN YATIRIMLARI TAM GAZ
Peki 40 yılda burada ne değişti? Devlet burada yatırımlara hız kesmeden devam ediyor. İlçeye ulaşımı kolaylaştıracak iki büyük karayolu yatırımı gündemde. Eruh-Fındık yolu üzerindeki T-2 Tüneli'nde 997 metrelik bölüm tamamlanmış. Eruh-Şırnak yolu da siyasilerin girişimiyle yatırım programına alınmış. İlçede beklenen bir diğer gelişme de doğalgaz projesi. Altyapı çalışmaları başlamış. Eruh Belediyesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile iş birliği içinde. Eruh'ta dikkatimizi çeken bir nokta da sosyal hayat… Terörün bitmesi ilçenin sadece yollarını değil, sosyal hayatını da değiştirmiş… Belediye, ilçeye modern bir düğün salonu, kadın taziye evi, yeni bir şehir mezarlığı ve park kazandırmış. Özellikle yaz aylarında Sere Mevki'ne uzanan bağ yollarının açılması, kırsal mahallelerle kent merkezi arasındaki mesafeyi psikolojik olarak da kısaltmış. Ayrıca ilçeye botanik park, çarşı zemin kaplaması ve modern bir semt pazarı kazandırılmış.

ATÖLYE KURULDU
İlçede belediyenin öncülüğünde, 2 milyon TL yatırımla tekstil atölyesi kuruluyor. 85 kişiye istihdam sağlanacak. Özellikle de genç kadınlara iş olanağı yaratılacak. Eruh Belediye Başkanı Cevher Çiftçi, özellikle Botan çevresinde turizm potansiyelinin büyük olduğunu belirterek, bu alanda yatırımların süreceğini ifade ediyor.

KALEKOLLAR VE HENDEK SAVAŞLARI SAYESİNDE
Rotayı yol üzerindeki başka bir köye kırıyoruz. Buranın adı Büyükaslanbaşar. Köy girişinde sohbet ettiğimiz Ömer Amca, "Barış aslında iki büyük olay sayesinde geldi. Bunlardan biri Hendek savaşları denilen süreçti. İkincisi de Kalekollar… Eğer Hendek savaşları olmasaydı, kalekollar kurulmasaydı bu kadar güçlü durmasaydı, barış bugünkü gibi köklü olamazdı" diyor.
YENİ MARKALARLA ANILACAĞIZ
Yolumuzu Pervari kırsalına çeviriyoruz. Bu mevsim barışın da ruhunu taşıyor sanki. Uzun, molasız güzergâhtan sonra Pervari'ye geliyoruz. Burada Ege Tıp Fakültesi'ni bitirmiş bir girişimci ile tanışıyoruz. Pervari'nin balının meşhur olmayı başardığını, bu nedenle daha şanslı olduklarını, artık önce ilçeyle ilgili insanların aklına balın geldiğini söylüyor. "Adı terörle anılan her ilçe artık kendine yeni bir uzmanlık alanı bulmalı. Bu en önemli çıkış olacak" diyor.
BOŞALTILAN KÖYLERDE YENİ HAYATLAR
Pervari'nin köylerinde ise bambaşka bir tablo çıkıyor karşımıza. Yıllar önce boşaltılan evlerin çatılarından yeniden duman yükseliyor. Toprak geri dönen ailelerin elleriyle yeniden şekilleniyor. Bahçelerde sebzeler, yamaçlarda koyun sürüleri… Hedef yerleşim yerlerini temizleyip ekonomiye kazandırmak.


