Real Madrid in yeni büyücüsü: Adı Arda, soyadı Güler

Pachuca maçından önce karma alanda söylemişti. “Orta sahada oynamak mı? Evet, benim için daha iyi,” diye şaka yapmıştı genç Türk. Ve içgüdüsü onu yanıltmadı çünkü Meksikalılara karşı sahada hüküm sürdü. İki sezonu ikincil hatta üçüncül bir rolde geçirdikten sonra, Kulüpler Dünya Kupası onun için kendini göstermek ve takım içindeki değerini netleştirmek için bir fırsata dönüştü.

Ana sahneye çıkışı hem tesadüfen hem de neden-sonuç mantığıyla Xabi Alonso’nun kulübün teknik ekibine katılmasıyla örtüşüyor. Oyuncunun en iyi seviyesini sergilemesi için birkaç sohbet yetti. “Konuştuk ve bana ‘6’ veya ‘8’ oynarsam sahaya girmemi ve oyunun kurulmasına katılmamı, oyunun kontrolünü elime almamı, ‘10’ oynarsam çizgiler arasında oynayıp pozisyon yaratmam gerektiğini söyledi,” diye açıkladı Güler.

“Daha önemli hissediyorum çünkü benimle hep konuşuyor, ilk maçta ilk 11’de oynadım bu yüzden her şey daha iyi görünüyor. Onunla iyi anlaşıyorum çünkü oyunun temposunu kontrol etmeyi seviyor, daha kısa paslar istiyor ve beni bir orta saha oyuncusu olarak görüyor, bu da benim için daha iyi,” diye ekledi. Artık Arda’nın yeni bir rolü var. Real Madrid’e ilk geldiğinde “abisi”nin sahip olduğu gibi.

Luka Modric kariyeri boyunca uyum sağlamayı ve evrim geçirmeyi bilen bir futbolcu örneği. Dinamo Zagreb ve Tottenham’daki ilk yıllarında da orta sahadaki zekasıyla öne çıkıyordu ama tek bir pozisyona bağlı kalmıyordu. Çoğunlukla orta sahada oynasa da, vizyonu ve bağlantı kurma yeteneğiyle fark yarattığı kanatlarda da sıkça görülüyordu.