ROK isim bile vermiş!
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Erdoğan’ın hızına, dönüşlerine yetişemiyoruz. Tek bir örnek yeter aslında. Erdoğan nerede duruyor, memlekete nasıl mesajlarla nasıl bir istikamet çiziyor anlayamıyoruz.
Mesela, dünkü kabine toplantısının ardından konuşurken şunları söyledi:
“Hep söylediğim gibi, Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek ayrı şeydir, tanımamak ayrı şeydir. Yanlış bulduğunuz kararlarla ilgili başvuru yolları ardına kadar açıktır. Gidersiniz, kanunda işaret edilen mahkemelere kararın gözden geçirilmesi için müracaat edersiniz. Ama 'Ben, mahkeme kararlarını tanımıyorum' demek, hukuk devletine açıkça kafa tutmaktır. Böyle bir sorumsuzluğa göz yumulması elbette düşünülemez.”
“Hep söylediğim gibi” diyor. Ama ben tam tersini hatırlıyorum.
2016 yılında Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül için verdiği tahliye kararı için,
"Ben Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar ama onu kabul etmek durumunda değilim. Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” dememiş miydi?
Can Atalay hakkındaki kararda da aynı tutumu görmemiş miydik?
Hadi Erdoğan gerçeklikten iyice koptu ve artık bazı şeyleri ya hatırlamıyor ya da birbirine karıştırıyor.
Yandaş medya kanallarında büyük büyük laflar eden gazeteciler, yorumcular da mı hatırlamıyor.
Ya şu sözleri:
“İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere milletimizin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyiz. Ana muhalefetin eski ve yeni kadroları arasında kızışan koltuk kavgasının ülkenin kazanımlarına zarar vermesine eyvallah demeyeceğiz. Anayasa ve yasalarımız çerçevesinde adli ve idari süreçlerin sorunsuz işletilmesi için sorumluluklarımızı harfiyen yerine getireceğiz."
Günlerdir yaşatılan kaos CHP’nin eski ve yeni kadroları arasındaki KOLTUK KAVGASI İMİŞ. Hadi canım!!
Peki Rasim Ozan Kütahyalı son süreçte yaşananları 5 ay kadar önce nasıl harfi harfine bilmiş ve hatta isim vermişti?
İddiası da Borsa’yı vurmuştu hani!
Ayrıntıları hatırlamak için dönüp baktığımda süreci gerçekten de birebir anlattığını, dahası isim verdiğini gördüm.
ROK hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.
Hemen ardından yaptığı açıklamayla “yanlış bilgiymiş özür dilerim” dedi:
“ Böyle bir durumun olmadığı netleşmiştir. Yanlış bilgi. CHP kurultayının iptal ihtimali sıfır. CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere tüm CHP yönetimi müsterih olsun. CHP’nin kurultayı asla iptal edilmiyor ve CHP’ye asla kayyum atanmıyor. Bu tahminimin yanlış çıkması ayrıca beni çok mutlu etti. Benimki sadece tahmindi. Kararı verecek olan mahkemedir.”
Bu zorunlu olduğunu bugün anladığımız açıklama ile ROK’u da sözlerini de unuttuk gitti.
Oysa sosyal medyada bulabileceğiniz videoda ROK bugün olup biteni, üstelik “TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN PROJESİ” diye açık açık anlatıyordu.
“CHP yeniden yapılandırılıyor. Kurultay iptali.. İptal sonrası geçici kayyum. Gürsel Tekin gibi, Berhan Şimşek gibi bir isim. Sonra TC Devleti’nin CHP operasyonuyla Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları partinin başına gelecekler.”
Bazı isimlerin Saray tarafından özel olarak görevlendirildiğini biliyorduk. O görevlilerden biri olduğunu itiraf eden Cem Küçük sayesinde elbette. Kendisinin MASAK RAPORLARIYLA ilgilendiğini.. Fuat Uğur ve Nedim Şener’in de İBB dosyasındaki kriminal hareketlere (!) yoğunlaştığını açıklamıştı.
Sağ olsunlar onlar sayesinde perde arkasındaki hazırlıkları görebiliyoruz.
Ancak anladığım kadarıyla Saray’ın o oyun planlarında çok kritik bir eksiklik var.
Özgür Özel ve ekibinin.. Silivri’de olmasına rağmen mücadeleyi ateşleyen Ekrem İmamoğlu’nun planını anlayamadılar. Belki de KİBİR yüzünden, ilk hamlede korkup sineceklerini zannettiler.
Tarihin bütün mağlupları gibi!


